İki taraf da hareketlendi

Eylül ayının gelişi ve belediye meclisimizin tatilden çıkışı ile bir süredir alabildiğine durağan seyreden yerel siyasetin iki baş aktörü (MHP ve CHP) birden hareketleniverdi. Ben de her iki parti nezdindeki gelişmeleri kısa başlıklar altında siz değerli okuyucularım için derledim.
CEZAEVİNİN ADI DEĞİŞTİ…
Tüm Silivrililerin de bildiği üzere ilçemizin cezaevi ile tanınır hale gelmesi rahatsızlık verecek boyutlara ulaşmıştı. Ne zaman Silivri dışından birine Silivrili olduğumu söylesem “Silivri soğuktur şimdi” esprisi duymaktan gına gelmişti açıkçası. Cezaevinin adının değiştirilmesi Silivri kamuoyunda yıllardır yankı bulan bir talep olsa da bunu gerçekleştirmek tıpkı tarihi köprülerin açılışı gibi Volkan Yılmaz'a nasip oldu. Yıllardır talep edilen Silivri Cezaevi'nin adının değiştirilmesi meselesi Volkan Yılmaz'ın verdiği dilekçe neticesinde bakanlık tarafından günler içerisinde karşılık buldu ve kurumun yeni adı “Marmara Cezaevi” oldu. Daha önce tarihi köprülerin restorasyonuyla ilgili yazdığım yazımda da belirttiğim üzere AKP'li bakanlıklar her zamanki gibi müttefiklerine kıyak geçiyorlar. Eğer Yılmaz CHP'li bir belediye başkanı olsaydı bırakın talebin karşılık bulmasını, dilekçeye yanıt dahi verilmeyeceğini hepimiz biliyoruz.
DARI AMBARI
Yine bir Volkan Yılmaz meselesi… Esas görevleri basın mensupluğu olduğu halde son günlerde tüm yaptıklarının siyasi amigoluktan ibaret olduğu bilinen bazı vatandaşlar Volkan Yılmaz ile ilgili gülünç denebilecek iddialar ortaya atıyorlardı nicedir. Neydi bu iddialar? Güya Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve hatta Yılmaz Büyükerşen'e varıncaya dek neredeyse bütün CHP'li belediye başkanları Volkan Yılmaz'ın projelerine özenip aynılarını yapıyorlarmış, 7-24 Volkan Yılmaz'ı takip edip onu taklit ediyorlarmış. Tabi buna kargalar bile gülüyordur eminim. Hadi İmamoğlu'nu, Yavaş'ı geçtim de Büyükerşen gibi belediyeciliğin kitabını yazmış, dünyada parmakla gösterilen sayılı duayen belediye başkanları arasındaki bir ismin küçücük, minnacık bir ilçenin iki yıllık başkanını taklit etmesi söz konusu olabilir mi gerçekten? İşin daha da komiği Volkan Yılmaz'ın kendisi de bu basın mensubu arkadaşların dediklerini tekrarlayarak büyükşehir belediye başkanlarının kendisinin yaptığı çalışmaları taklit ettiğini öne sürmeye başladı. Yahu sayın başkan, bu koskoca insanların çoğunun bırakın sizi taklit etmeyi, Silivri diye bir yerin varlığından haberleri var mıdır acaba? Başkan beyin kendi bu söylediklerine inanıyorsa herhalde çevresindeki bazı avanelerin tuttukları dev aynasının etkisine kendini fazla kaptırdı da aç tavuğun kendini darı ambarında sanması sendromunu yaşamaya başladı. Başka açıklaması olamaz.
SAHİLDEKİ BANKLAR…
Yaz başında Silivri Belediyesi sahilimizin kordon boyunda denize bakan bankları yenilenmişti. Geçenlerde yeni banklarla ilgili şu tarz bir yorum gördüm “Amaç herhalde vatandaşı rahat ettirmek değil, yandaşa para kazandırmak. Elde kalan, başka belediyelerin almadığı en rahatsız demir bankları almışlar. Yazın gündüz sıcağında demir banklar ızgara gibi ısınıyor, oturanın feci şekilde canını yakıyor. Kışın da soğuğu yiyince buz gibi olacak, yine oturulmayacak.” Valla ne yalan söyleyeyim, hak vermemek elde değil. Yeni bankların bir hayli rahatsız olmalarının yanı sıra tek taraflı oturak imkânı sunuyorlar, eski banklar çift taraflıydı ve daha fazla vatandaş faydalanabiliyordu. Zaten sosyal imkânlar anlamında oldukça kısır bir ilçe olan Silivri'mizin vatandaşlarına şöyle bankta oturup denize karşı simit yeme keyfini de çok görmeyin Allah aşkına. Bu banklar nedir?
CHP CEPHESİ, BALCIOĞLU'NUN PERFORMANSI
Tatilin ardından gerçekleşen ilk mecliste CHP Grup Başkanvekili Bora Balcıoğlu, Celalettin Yazıcı'nın “bir acayip” olarak nitelendirilebilecek eleştirilerine ders niteliğinde verdiği cevaplarla göz doldurdu. Karşı eleştirilerini ardı ardına sıralayan Balcıoğlu'nun dersine iyi çalıştığı belli oluyordu. Yerel seçimler yaklaştıkça ardı ardına yaptığı hamleler oldukça dikkat çekici olmaya başladı.
ESEN'E VURULUYOR, SES KÖMÜR'DEN ÇIKIYOR
Geçtiğimiz günlerde Volkan Yılmaz belediye meclisinin sonunda CHP İlçe Başkanı Berker Esen'in bazı eylemlerine yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Tüm bu eleştirilere karşı Esen'den ses çıkmazken esas tantanayı koparan CHP Silivri İlçe Sekreteri İbrahim Kömür oldu. Bu güne kadar Berker Esen için “güdümlü hareket ediyor”, “siyasi erk sahibi değil” ve “ilçe başkanı değil parti müdürü” şeklinde pek çok eleştiri yapıldı. İbrahim Kömür için ise “Berker Esen'in siyasi velisi” denecek düzeyde eleştirilere şahit olduk. Maalesef bu yaptıkları son hareket tüm bu eleştirileri haklı çıkarmaya yönelik oldu desem herhalde abartmış olmam. Eğer bir cevap verilecekse ya bu cevabı veren ya eleştirilerin hedefindeki Esen olmalıydı ya da hiç cevap verilmemeliydi…