Alper Kaya

Gaz Pedalı Tekledi - 23

Çıkan Kısmın Özeti: Drag yarışındaki kaza, cinayet soruşturmasına dönüşmüştür. Komiser Tahsin ve ekibi, cinayetle ilgisi olduğunu düşündükleri oyuncu Orçun Kop'un ifadesini almak üzere emniyete getirmelerine rağmen net bir sonuç alamazlar. Yunus Derebeyi ise kayıplara karışmıştır.

- Nasıl yani “Olmuyor”?

Komiser Tahsin, Riva yakınlarındaki gizli geçit için arama izni çıkartılması taleplerinin olumsuz karşılandığını belirten Müdür'e böyle çıkıştı. Müdür, dudaklarını ısırıp öfkeli bir bakış attığı amire hemen cevap vermek yerine derin bir nefes aldıktan sonra sükunetini muhafaza etmeye çalışarak cevap verdi:

Olmuyor çünkü o arazi sit arazisi olarak başbakanlığa hibe edilmiş Tahsin. Arama izni için bir de İçişleri'nin izni gerekiyormuş. Onun çıkması da haftaları belki de ayları bulur!

Necip “Olsun!” diye atılacak olduysa da Komiser Tahsin kendisine ters ters bakınca susmak zorunda kaldı. Bakmakla yetinmeyen Komiser Tahsin bir de çıkıştı:

- Ne demek ‘Olsun' Necip? Biz gidip dilekçe verelim, bu adamlar da bizim o geçidi bulduğumuzu öğrenip tüm delilleri yok etsin. Sonra İçişleri bize anaokulu kadar temiz bir geçidi incelememiz için izin versin. Bu mudur?

Müdür'ün odasındaki bu kısa tartışma son bulmuşa benziyordu. Yeni bir yol açmaları gerektiğinin hepsi farkındaydı ve son bir kez daha Komiser Tahsin'in cep telefonu kamerasıyla kaydettiği videoyu izlediler.

Videoda Yunus Derebeyi geniş bir dehlizin tam ortasında kazılmış olan çukura bezle sarmalanmış olan bir şeyi atıyor, sonrasında da duvara dayalı duran kürekle o çukuru kapatıyordu.

Komiser Tahsin, bunun morgdan kaçırılan kadın cesedi olduğunda inat etse de Müdür temkinli yaklaşmaktan; daha ziyade çabuk karar vermemekten yanaydı. Bu esnada Necip'in telefonu çalınca hepsi irkildi. Arayanın Kenan olduğunu söyleyen Necip telefonu açtıktan kısa bir süre sonra neşe içinde aramayı sonlandırıp kendisine merakla bakan Müdür ve Komiser Tahsin'e döndü.

- Müjde! Orçun zokayı yutmuş!

***
Orçun Kop sorgu odasında terlerken, şahsi bilgisayarına yerleştirilen ufak bazı veriler sayesinde ünlü oyuncunun kullandığı sosyal medya hesaplarında bazı ucuza silah satış sitelerinin reklamlarının çıkması sağlanmıştı.

Bu, Komiser Tahsin'in fikriydi. Nitekim Kenan'ın müjdelediği üzere Orçun bu reklamlar sayesinde girdiği bir sitedeki telefonu arayıp irtibat kurmuş, akşam 11:00'da ise ucuz yollu bir silah almak üzere satıcıyla sözleşmişti. Satıcı ise Kenan'dan başkası değildi bittabi.
Necip'in özet geçtiği bu süreç sonrasında Komiser Tahsin gülümseyerek kafasını salladı.

- Ah bu kin, neler yaptırmaz insana…

***
Gece 11 olduğunda, Orçun'la sözleştikleri şekilde Mecidiyeköy'de eskiden Ali Sami Yen Stadyumu'nun olduğu hafriyat alanının önündeydi Kenan. Tabii, birkaç metre uzağında Komiser Tahsin ve Necip de beklemekteydi. Onlara ek olarak daha da uzakta bazı sivil polisler konuşlanmıştı. Orçun Kop, sahneye çıkmayı geciktirmedi ve tam 11'de arabasıyla hafriyat alanının önünde bitti. Kısa bir konuşma sonrasında arabadan dahi inmeden silahı alıp parayı uzatmıştı.

Kenan, kılık değiştirip girdiği bıçkın delikanlı rolüne de çabuk ayak uydurmuşa benzer bir halde kafasını öne eğip eliyle göğsüne birkaç kez vurarak “Eyvallah” çekti bu alışveriş sonrası. Orçun Kop bir anda gazlayıp gitmişti.

Peşinden, arabada bekleyen Komiser Tahsin ve Necip de…

Yol uzadıkça, nereye gittiklerini anlamaları kısa sürmedi. Arama izni çıkartılamayan gizli geçide doğru yol alıyorlardı. Necip, kestirme bir yol bildiğini söyleyince Komiser Tahsin'in ona uymaktan başka çaresi kalmamıştı zira Orçun Kop, Yunus Derebeyi'ni öldürmeye gidiyordu ve onu silah ateşlenmeden yakalayamazlarsa hiçbir şeyin bir anlamı kalmayacaktı. (Devam Edecek)

YORUM YAP