Bu ülkede herkesin en iyi bildiği şey futbol ama kulüplerin ve futbolun geldiği nokta ortada. Maalesef sözün bittiği yerdeyiz.
Beşiktaş-Sivas maçındaki tartışmalı pozisyon hakkında çıktıysa bile en fazla 1-2 cm çıkmıştır. Hakem kararını vermiş bütün maç bir taç atışına bağlanmamalı.
Topun çıktığını ya da çıkmadığını hiç kimse kanıtlayamaz cümleleri kuruldu. Ayakla oynanan oyun olan futbolu ayak oyunu haline getirdiler.
Nasıl, neden bu noktaya geldiğini kime sorsan anlatacak bir sürü sebep bulur. Nasıl ve ne zaman düzeleceği konusu ise havuz problemi gibi bir şey…
Çok dinledik.
Sporu spor adamlarına bırakalım.
Futbolu futboldan gelenler yönetsin vs…
Yusuf Namoğlu, Hakan Şükür, Saffet Sancaklı, Alpay Özalan, Hamza Yerlikaya, Hidayet Türkoğlu, Kenan Sofuoğlu isimlerini bilmeyen tanımayan kimse yoktur. Hepsi kendi dallarında dünya çapında başarılı sporcular. Milletvekili oldular Meclise girdiler.
Futbol malum hakemlik camiasında güreşte, basketbolda, motor sporlarında değişen çalışan bir şey var mı?
Saffet Sancaklı'nın bir meclis konuşması dışında hiç birinin sesini yükselttiğini duydunuz mu?
Bence işin özeti şu: Sayıları çok fazla ama biz Antep üzerinden gidelim. 2000-2001 sezonunda Kadıköy'de ilk yarıyı 3-0 önde bitirdiği maçta Fenerbahçe'ye 4-3 yenilmese Gaziantepspor şampiyon olacaktı. Avrupa Kupalarında oynadı çok önemli futbolular aldı, sattı ligimizin önemli takımlarındandı zamanla kriz, borç, harç vs. derken küme düştü. Tesislerden atıldı. Lige katılamadı. Kapandı gitti.
Bugün Gaziantep FK olarak karşımızda sürekli yükselerek çıktı, yine çok yabancılı kadrosuyla büyüklere kafa tutuyor. Aradan geçen 20 yılda neler oldu, paralar nereye gitti soran yok…
Antrenörleri kendini tanrı ilan ediyor!!!
Diğer taraftan da Süper Lig şampiyonluğu olan Bursaspor transfer tahtası kapalı borç, harç içinde ama direniyor…
Öz kaynak düzeninden çıkardığı çocuklarla çok yabancılı takımları yeniyor. Kupada 15 yabancılı Göztepe'ye, İzmir'de beş atıyor. Zor şartlarda kıt imkânlarla büyük işler deniyorlar.
Testiyi kıranla suyu getiren bir tutulmamalı.
2021 yılının sistem denilen ne idüğü belirsiz mekanizmaya mücadele edildiği ayak oyunlarının değil, ayakla oynayanların kazandığı bir yıl olması dileğiyle…
