Handan Demirkıran

Atipik otizm

Otizm belirtilerine sahip ancak tanı konacak kadar yeterli kriterleri sağlamayan çocuklara verilen tanıya Atipik otizm denir. Atipik otizmde konuşmada zorluk, iletişim kurmada güçlük, gelişimde bozukluklar, tekrarlayıcı konuşmalar, sosyalleşmede sorun yaşama gibi belirtiler bulunur ancak bu belirtiler daha geç yaşlarda ortaya çıkabilir veya tam tanı konmasını engelleyecek şekilde çok az görülebilir.
Atipik otizmi diğer otizm türlerinden ayıran en önemli özellik erken tanı ve doğru tedavi yöntemleri ile bireylerin yaşadığı konuşma ve iletişim bozukluklarının aşılarak düzeltilebilir olmasıdır. Yaşanan sorunları aşarak bireyin hayatına normal bir şekilde devam edebilmesinde erken tanının etkisi çok büyüktür. Bu yüzden aileler çocuklarının hareketlerini ve gelişimlerini gözlemlemeli, doktor kontrolleri konusunda hassas davranmalı ve çocukları ile aralarında sağlıklı bir iletişim kurarak onları takip etmelidir. Eğer çocuk Atipik otizm belirtilerine sahipse hemen bir uzmana danışmalı ve tedavi süreci hızlı bir şekilde başlatılmalıdır.
En çok merak edilenlerden biri otizmin nedenin ne olduğu ve genetik bir faktöre sahip olup olmadığıdır. Otizmde genetik etkinin varlığını ortaya koyan çok sayıda çalışma var. Otistik çocukların kardeşlerinde otizm görülme oranı % 10- 18 arasında ki bu oran toplumdaki sıklığın oldukça üzerindedir. Tek yumurta ikizlerinde ise bu oran % 60 – 90 arasındadır. Otistik bozukluk tanısı almış çocukların ailelerinde içe kapanıklık, sosyal ilişkilerde güçlük ve dil gelişiminde sorunlar topluma kıyasla daha sıktır. Sorunun genetik temeline işaret eden bu bulgulara rağmen otizme neden olan mekanizma henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmuş değildir. Bazı genlerin etkisi üzerinde durulmakta ve bu alanda yoğun çalışmalar devam etmektedir. Sosyal etkileşim ve iletişim işlevlerinde etkili olduğu düşünülen birden çok gen mevcuttur. Bunlardan herhangi birinde değil, birkaç gende birden var olan aksaklığın tabloyu oluşturduğu düşünülmektedir. Çevresel faktörlerin etkisi ise oldukça tartışmalı bir konudur. Aşıların, besinlerdeki katkı maddelerinin etkisi üzerine çok söz söylenmekle birlikte böyle bir ilişkiyi gösteren bilimsel kanıt henüz yoktur.
Atipik otizmin tedavi sürecinde hedeflenen davranışlar şu şekildedir: İşlevsel becerilerin kazandırılmasına ön koşul oluşturan temel eşleme ve taklit becerilerini geliştirmeleri, sosyal etkileşim başlatma ve sürdürme becerilerini geliştirmeleri, alıcı ve ifade edici dil becerilerini geliştirmeleri, iletişim becerilerini geliştirmeleri, bağımsız çalışma ve işlevde bulunma ile organize olma becerilerini kazanmaları, öz bakım ve günlük yaşam becerilerini geliştirmeleri, akademik becerilerini geliştirmeleri, toplumsal yaşama katılım ve sosyal uyum becerilerini geliştirmeleri beklenmektedir.
Atipik otizm tedavi sürecinde çocuklar özel bir eğitim ve psikoeğitsel terapiler alarak sosyal becerilerini geliştirir, kendilerini daha iyi ifade edebilir, davranış problemleri azalır, bilişsel işlevleri gelişir, takıntıları azalır, konuşma becerileri gelişir ve motor becerileri artar. Otizm türleri arasında tedavi sürecine en iyi cevap veren grubun Atipik otizm olduğunu unutmamak gerekir. Tedavi sürecinde ailelerin umutsuzluğa kapılması ve psikolojik olarak olumsuz reaksiyonlar göstermesi çocuğu olumsuz olarak etkiler ve çocuğun tedaviyi reddetmesine neden olabilir. Bu yüzden tedavi süreci boyunca çocuk desteklenmeli ve bu desteği hissetmesi sağlanmalıdır.

YORUM YAP