Sevginar Sali

At binenin, kılıç kuşananın

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz medya mensupları ile ilk basın toplantısını, 1 yıllık icraatları ekseninde düzenledi.
Adayken ne söylediğini hatırlattı, ardından bir yılda yaptıklarını anlattı… Geçenlerde yazmıştım; verilen siyasi sözlerin yerine getirilmemesini ne denli kanıksadığımızı ve söyledikleri ile yaptıkları arasında kaybolmamıza sebep olanlara nazaran Yılmaz'ın “farklı belediye başkanı” olma iddiasının sözde değil özde varlık gösterdiğini…
Dün bir kez daha bu özelliğinin altını çizmiş oldu. Seçimden önce ne söylediyse, seçildikten sonra da aynı noktada durduğunu ortaya koydu. “Uzaktan davulun sesi hoş geliyormuş o işler öyle kolay değilmiş” dese, harcı, borcu, seçim tekrarını, depremi, salgını bahane etse ne diyebilirdik ki? Canını mı alacaktık!?
Bahanelere sığınmadığı, ne kadar zor bir durumda olursa olsun ağlaşacak bir yapıda olmadığı, kolaya kaçmadığı bir yıllık yönetiminden de icraat performansından da anlaşılıyor…
Başka bir ayrıntı, incelik daha var… Başkan Bey, yıllardır çözülmeyen sorunlara, kendinden önce planlanan ama hayata geçirilemeyen işlerden ‘uzak durmak, çevresinden dolanmak' yerine bodoslama daldı. Hizmet ve yatırım getirmek var bir de kangren haline gelmiş, kronikleşmiş sorunlara el atmak! El attığınız yerde çakılıp kalmak var bir de çözüme ulaştırmak… Silivri Belediye Başkanı bu noktada da soyadının ve işin hakkını veriyor…
Yılmaz'ın geride bıraktığımız yıl içerisinde tecrübeli kadroların yapamadığı işleri acemilik döneminde çözüme kavuşturması kayda geçmesi gereken önemli bir konu…
Benim aklımı kurcalayan bir başka şey daha var…
“Kadınlara elimi uzattım”, “Kadınlara verdiğim sözü tuttum”, “Kadınlar için şunu yaptım…” vs… Erkekler bu hususa ne ara alınganlık gösterecek diye beklenir mi? Meseleye yüzeysel yaklaşırsanız evet...
Derinliğinde ne var peki?
Kadınların en önemli sorumluluklarından biri çocuklarının yetiştirilmesi konusunda yapılan iyileştirmeler (eğitim, spor, sosyal yaşam yatırımları) onlara zaman ve imkân kazandırır… Kendilerini geliştirme, rahatlatma imkânları (mahalle evleri, kültür, spor aktiviteleri vs) daha mutlu ve hoşgörülü olmalarına yol açar. Bir evin içinde kadın mutluysa ailenin geri kalan fertlerini mutlu etmenin yolunu belediyenin düşünme sorumluluğu azalır : ) Domino etkisi devreye girer… Mutlu kadın ve çocuk otomatikman mutlu bir baba ve aile büyüklerine sirayet eder zaten…
Bir konuyu çözüme kavuşturmak için doğru yerinden yaklaşmanın önemine işareti koyup noktalıyorum.
‘Bilerek mi yapıyor?' diye sormayacağım artık çünkü, tam olmasa bile ona yakın, ‘işine gelmeyen şeyler dışında her şeyi biliyor' gibi bizim Belediye Başkanımız : )
Volkan Yılmaz siyasi kimliği ile düzenlediği basın toplantılarındaki kadar rahat değildi. Olması da mümkün değil çünkü o zamanki sorumluluğu ve üzerine yüklenen beklenti ile arada dağlar kadar fark var.
1 yıllık faaliyetleri konusunda sınıfı geçtikten sonra bunların medya ile paylaşımında tökezlemesi beklenmez herhalde.
Önümüzdeki süreçte daha çok iş yapmaya söz verdi… Çıtayı daha da yükseğe taşıdı. E o zaman; At binenin, kılıç kuşananın diyelim.

YORUM YAP