Sevginar Sali

Asıl meselemiz...

Terör, gündemimizden düşmüyor ama bizler onunla mücadele etmeyi, saldırıları karşısında güçlü durmayı bir türlü başaramıyoruz. Terörle mücadele kayıpsız olmaz tamam da onların azalması yerine çoğalması söz konusuyla bir şeyleri yanlış yapıyoruz, kimi noktalarda eksik kalıyoruz'un ispatıdır sırtlamak zorunda kaldıklarımız.
Terörün her hain saldırısı sonrasında yıkımı fiilen gerçekleştirenlerle karşı tepki yerine siyasi ve başka noktalardaki ayrımımız üzerinden birbirimize daha da keskin şekilde saldırmak bence hata. Cumhurbaşkanı, Başbakan veya diğer siyasi partinin genel başkan ve politikalarını beğenmiyor olabilirsiniz ancak şu anda önceliğimiz, hareket noktamız bu olmamalı. Masum insanların can güvenliği kalmadığı bir ülkede siyaset hükmünü yitirmiştir. Ne sağlık, ne eğitim politikaları işlemez hayatını kaybedenler ve onların ardından acı içinde bıraktığı insanlar nazarında.
Ev sahibine yükleniyoruz ya kapıyı kilitlemediği hatta sözde tövbe eden hırsızları içeri davet ettiği için… Hırsızın suçunu unutmamalıyız… AK Parti'nin çözüm süreci yanlış bir politikaydı katılıyorum; ama doğru olduğuna ve işe yarayacağına inanmak isteyenlerden biriyim. En kötü barışın bile savaştan iyi olduğu gerçeğini, denemeden, gözden çıkartamayanlara hak veriyorum. Terörle mücadele ve dış politika konusundaki hataları herkesten önce yapanlar fark, idrak ve kabul etmeli. Kusursuz, yanlışsız bir iktidar ve yönetim değil ama yaptığı hatalardan ders alan, ondan dönme olgunluğunu gösteren bir erk hakkımız.
Dış politika ve diplomasiyi emanet edecek kadrolara AK Parti'nin sahip olmayışını, ülke yönetimini öğrenmek isteyenlere değil bilenlere emanet edilmesi gerektiği gerçeğini çok acı tecrübe ettik. Siyasetin zaaflarına 14. senesinde AK Parti yenilmenin bedelini Türkiye'ye ödetiyor. İyi taraflarını kabul edip eksiklikleri söz konusu olduğunda ret edemeyiz. Hükümetin hata bedellerini ödemeye razı bir kesim var hiç de azımsanmayacak sayıda… Ama halk razı olsa da düzen iflas etti.
Neyse mevzumuz AK Parti'nin yapamadıkları değil, bundan sonra yapması gerekenler ve terör ile mücadelede halk olarak bir arada ve dimdik durmamız. Siyaseti bir süreliğine öteleyip, ülkemizin terörle mücadelede aldığı yaraların sarılması ve iyileşmesi önceliğimiz olmalı.
Suriye ile ilgili anlatılan “Bombalar başka şehirlere düşerken önemsemedik, sonra evimize düştü” inşallah bizim başımıza gelmez.
Ne tadımız kaldı, ne tuzumuz… Bol bol acı sardı her tarafımızı. Hayati tehlikeyi atlatmaya odaklanırsak iyi olur. Yoksa her şey ve hepimize yazık!
Şu an sorunumuz ne AK Parti, ne CHP, ne MHP ne de HDP… Mevzu bahis olan vatanımız ve insanlarımızın canı, teröre daha fazla kurban vermememiz gerektiği...

YORUM YAP