Adil Sirkecioğlu

Ak Parti, Ufuk Uras Ve Diğerleri


Yüce Meclisimizde Anayasa değiştirme savaşları sürüyor. Siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde savaş bitmiş, CHP savaş baltasını koltuğunun altına almış, ana muhalefet Anayasa mahkemesinin yolunu tutmuş olabilir. Muhalefet görevini yapamayanların, bu görevi yargıya devrettiklerinin bir örneğini daha göreceğiz. Bu sefer elleri daha kuvvetli. Anayasa Mahkemesine; “Senin yapını bile değiştirmek istiyorlar, yargıla bunları, hatta artık kapat” diyecekler. “Kapat ki, bizim iktidar yolumuz açılsın. Başka şansımız yok!”
Uzlaşmazlık tarihimize yeni bir sayfa eklendi. Ak Parti darbe döneminin yasalarıyla iktidar olunsa bile hizmet yapılamayacağını anladığından değiştirmek istiyor. Ağızlarıyla kuş tutsalar iktidar yüzü göremeyecek olanlar ise mevcut durumun devamından yana. Nasıl olsa iktidar olamayız, olanda başarısız olsun veya öyle gözüksün anlayışı vatana hizmet kabul ediliyor.
Vatandaşa inanan, güvenen, itimat eden referandum sonucundan korkmaz. Hadi aceleye geldi, yeteri kadar anlatılamadı, bir kaza oldu diyelim. Bir yıl sonra yapılacak seçimlerde iktidar olduğunuzda karşı çıktığınız maddeleri uzlaşmayla değiştirirsiniz olur biter. Bu kadar gerginlik yerine, yapılan değişiklikler seçimden sonra uygulanır maddesi eklenebilirdi. İktidar olmayı düşünmeyenlerin böyle bir niyeti de olmaz. Ak Parti’nin niye aklına gelmedi şaşıyorum. Öyle bir teklif, hırçınlığın gerçek nedenini gözler önüne sererdi.
CHP, hayati oylamalarda genel kurula girmemeyi görev kabul etmeye başladı. Oy verenlerinden, oylamalara katılmayın yetkisi almışlar anlaşılan. Önümüzdeki dönem CHP milletvekili seçilenler yemin etmeden önce önerge versinler, yemin değişikliği için. Yemine “Genel Başkanımın izin vermediği oylamalara katılmayacağıma” ibaresinin eklenmesinde fayda var.
MHP’ye darbe döneminin Anayasasını savunma görevi kaldı. Ak Parti destekleyicisi suçlamalarından bunalmış olmalılar ki, CHP sularına dümen kırdılar. Darbe döneminde yapılanları hoş görmek, işkence görenlere ihanettir. İnönü’nün bıyığını savunmak; Ülkücü hareket önderlerinin ve Başbuğ’un kemiklerini sızlatır. Haklı oldukları halde hep suçlanan camianın temsilcileri olarak, bugün alkışlanıyor olmanın vicdan muhasebesi iyi yapılmalı. Ak Partiye hizmet ediyor diye kovulanların yerini, CHP’ye hizmet edenler alacak olursa kimden oy istenecek ve alınacak?
Geçmiş dönemlerde bu tür kritik oylamalarda milletvekili pazarları kurulurdu. Milletvekili transferleri konuşulur, büyük rakamlar telaffuz edilirdi. Ak Partiden önce meclisin itibarı sıkça dile getirilir ve sorgulanır olmuştu. Şimdi Ak Parti fireleri bile itibar kazandırıyor. Hatırladığım tek, tek başına CHP iktidarı; kumar borcu olmayan, ağırlığınca altınla tartılan 11 AP milletvekili devşirilerek sağlanmıştı. Rahmetli Ecevit’in Karaoğlan olduğu dönemlerde. Küçük dilinizi yutacaksınız; bu 11 vatan evladına bakanlık verilmişti. Bugün CHP kumar borcu olmayan milletvekili bulmaktan umudunu kesti. Hırçınlığı ondandır. MHP’nin gerekçelerini anlamakta ise çok zorlanıyorum…
Ak Parti’nin kendi vekilleri üzerinde baskı ve markaj uyguladığı iddiası var. Buna rağmen firecilerin isimleri tespit edilebilse kahraman ilan edilecekler. CHP de ise oylamaya katılmak yasak denilerek demokrasi sergilenmiş oluyor. Bence CHP ve Baykal vekillerine güvenmiyor. Ya içlerinden kumar borcu olmayanlar çıkarsa! Fire vermeyen, hiçbir şeyi tartışmayan görüntüsüyle CHP demokratlık oyunu oynuyor. Tek sorunu izleyecek, alkışlayacak seyirci olmaması. Vatandaş hep aynı oyunu seyretmekten bıktı. Yeni senaryolar lazım. Sözde değil, özde demokratlık lazım.
CHP ve MHP blok olarak hareket edip, vatan savunması yaparken; Ak Parti karşıtı bağımsız milletvekillerini bile ikna edemediklerini göz ardı ediyorlar. Birlikte Ak Parti mücadelesi verirken, Anayasa oylamasına katılıp evet oyu verenlerin vicdanlarıyla hareket ettiklerini düşünüyorum. “Kamer Genç var” diyenler olacaktır. Meclisin gülü, ne yapsa yeridir. Tunceli var oldukça çiçek sulamaya devam edecektir. Hemşerileri ne kadar gurur duysa azdır!
Erdoğan Teziç’in Aldıkaçtı’laştığı, Baykal’la Bahçeli’nin Kenan Evren döneminin savunuculuğunu yaptığı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemden geçerken yıldızlaşan tek bir isim var. Ufuk Uras. Doğru bildiklerini geçmişten bu yana yılmadan, dimdik savunabilen bir kişilik yapısıyla takdir topluyor. Parti ayırımı yapmak, siyasetçi olmaktansa vekillik yapıyor. Özlediği Türkiye’nin şekillenmesinde doğru bildiği gibi hareket ediyor. Hakarete, eleştiriye, daha ağır yaptırımlara maruz kalabileceğini yaşamış biri olarak tüm gizli kalmış, gönülden alkışlar Ufuk Uras’a. Fazlasıyla hak ediyor. Referandumda Ufuk Uras’ların çokluğu anlaşılacak.
Anayasa değişiklik paketine havet diyen muhalefetin kaşı çıktığı üç maddeden biri Ak Parti fireleriyle düştü. Hayır vardır. Bunca güçlü desteğe rağmen, bu adımda istediği değişikliği gerçekleştiremeyecek Ak Parti’nin kapanması evladır. Anayasa Mahkemesinin yapısını düzenleyen madde geçti. Sırada HSYK nu ilgilendiren madde var. İki maddeyi referandum sürecinde yazacağım. Şimdilik yüksek yargının; geçmişte meclisi korumak, kollamak, yargılamak yerine üniformalılardan brifing almayı tercih etmeleri bile yapı değişikliği için yeterli neden olduğunu yazıyorum.
Vatan savunmasında asker kalın;
Mecliste yargıda asker kalmayın, firesiz hiç kalmayın. 

YORUM YAP