İlker Bayrak

Ziller Çalacak!

Okulların açılmasına az zaman kaldı. Belki de bu yazı yayınlandığında ziller çalmış bile olacak. Sağlık, mutluluk, başarı dolu bir eğitim- öğretim yılı olsun ülkemiz için. Bugünkü yazımda size okula hazırlık sürecinden bahsetmek istiyorum. Şimdilerde çarşı, pazarda bir okul alışverişi telaşıdır gidiyor. Birinci sınıfa başlayacak öğrenciler, okul öncesi eğitimi almış olsalar da bu günlerde yoğun bir heyecan içindeler. Tabi velileri de. İlkokula başlayacak yavrularımız için, hiç unutamayacakları, yaşam boyu anımsayacakları okul yılları başlıyor. Okulla ilgili ilk acı ve tatlı deneyimler... Bu deneyimlerin olumlu anılar haline gelmesinde velilere büyük görevler düşüyor. Çocuğu okula hiç hazırlamamak ne kadar istenmeyen durumlar oluşturuyorsa; aşırı derecede güdülemek de olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Bu dönemde daha ziyade okul öncesi ve ilkokul eğitimine yeni başlayan çocuklarda görülen ayrılma anksiyetesi öğretmenlerin ve velilerin karşılaştıkları büyük sorunların başında yer alıyor. Aşırı koruyucu ebeveynlerin çocuklarında daha sık gördüğümüz ayrılma anksiyetesi konusunda, konunun uzmanlarına mutlaka kulak verilmeli. Çocuğun sınıf öğretmeniyle, okul rehber öğretmeniyle gerekiyorsa mutlaka uzman bir çocuk psikoloğu ile sorun çözülmeli. Anne ve babasına bağlı çocuk, yalnız kaldığında bocalar, nasıl davranacağı hakkında hiç fikir edinmemiştir. Ebeveynler yanlış davranırsa, bu korku okul fobisine bile dönüşebilir. Okul fobisi yaşayan çocuklarda iştahsızlık, karın ağrısı (daha ziyade okula gideceği saatlerde) huzursuzluk çok görülür.
Bu noktada okul fobisinin sadece okula yeni başlayan çocuklarda görülmediğini de hatırlatalım. Bütün yaş gruplarında bir olumsuz yaşantıya veya deneyime bağlı olarak okul fobisi geliştiğini meslek hayatım boyunca çok gördüm. Belli alanlarda yetersizlik yaşayan, kendine güvenini kaybeden, zor öğrenen çocuklarda da okul fobisine rastlanıyor. Çocuğa okul fobisi tanısının kesinlikle uzman bir çocuk psikoloğu tarafından konulabileceğini tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Ailede yaşanan ölümler, kazalar, boşanmalara bağlı okul fobileri de uzmanların sık rastladığı sorunlar...
Okullar yeni açıldığı için, daha ziyade okula yeni adım atan çocuklar üzerinde durarak devam edelim:
• Okulun nasıl bir yer olduğunu, uyulması gereken kuralları, zillerin neden çaldığını çocuğunuzla konuşun. Bunları bilen çocuk kendini daha rahat hisseder.
• Okul hazırlığını birlikte yapın, alışverişte onun da fikrini alın.
• Çocuğunuzla empati kurun, onu anlamaya çalışın.
• Çocuğunuzu azarlamayın, tehdit etmeyin, korkutmayın. Bu durumun geçici bir durum olduğunu unutmayın.
• Siz rahat olun ki, çocuğunuz da rahat olsun. (Öğretmenlik hayatım boyunca birçok meslektaşımdan işitmişimdir, çocuk aslında çok daha kolay alışacak; ama önce annesinin alışması lazım. )
• Çocuğun yalnız olmadığını hissettirin, okula devamı konusunda taviz vermeyin; kararlı olun.
• Öğretmeniyle iş birliği yapın.
• Sorunun kronik bir hal almasını beklemeden profesyonel bir yardım almaktan çekinmeyin. Uzman bir çocuk psikoloğuna başvurabilirsiniz.
Bu yazımı öğretmen bir şair olan Zeki Ömer Defne'nin bir şiiriyle tamamlamak istiyorum.
Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir.
Zil çalacak, ziller çalacak benim çin,
Duyacağım, evlerden, kırlardan, denizlerden;
Tâ içimden birisi gidecek ardınızdan uça ese...
Evet Ziller çalsın,
biz öğretmenler için ve
öğrencilerimiz için
ve uça ese gidelim sınıflarımıza...
Özledik çünkü...
Hoşça kalın.

YORUM YAP