Hüseyin Kuru

Toki ne yapmak istiyor? (devam)

Geçen haftadan devam..
Malumunuz üzere geçen haftaki yazımızda Kiptaş 1 bölgesinden itibaren E-5 ten başlayarak TEM bağlantı yolunun sağı ve solunda ki boş alanların Toplu Konut İdaresi /Toki tarafından rezerv alanı olarak tapu şerh edildiğini yazmıştık.
Ancak bu durum şu anlama gelmiyor; bölgedeki boş ve imarlı arsaların Toki tarafından tapuya şerh edilmesi kesinlikle arsaların üzerine yapılacak olan bir işe veya projeye mani veya engel değildir ve inşaat yasağı da getirmemektedir. Sadece Toki'den izin isteniyor, hepsi budur.
Devam edelim.. Toki eğer bu bölgeyi rezerv alanı olarak şerh ettiyse işin mutlaka ticari, sosyo-ekonomik ve demografik bir altyapısı ve düşüncesi de vardır.
Sonuçta yeni bir merkezin inşası düşünülüyor bazı parametrelerinde geçerli olmasının yanı sıra geleceğe matuf bir planlamanın da olması gerekiyor ki bu işlem hayata geçirilebilsin.
Öncelikle rezerv alanı olarak ayrılan bölgenin imarlı ve şehir merkezine yakın olmasında etkisiyle yeni yerleşkenin binlerce konuttan oluşan bir yapılar kümesinden oluşacağını söyleyebiliriz. Çünkü alanın 4500 dönüm gibi ciddi bir büyüklükte alanı kapsaması da bunu gösteriyor.
Tabi burada bazı öncelikleri de sıralamakta fayda var.
1- İstanbul geneline bakıldığında arsa maliyetlerinin çok yüksek olması nedeniyle diğer ilçe/bölge lokasyonlarına göre bölgenin daha ekonomik olması,
2- Otoyollara ve hafif raylı sisteme yakın olması,
3- Yeni otogara yakın olması,
4- Altyapı sorununun olmaması,
gibi başlıklar yeni yerleşke için bizlere biraz fikir verdiğini düşünüyorum.
Son zamanlarda şehrin ana arterlerde bulunan bazı sanayi ve ticari sitelerle ilgili özellikle emlak piyasasında bu sitelerin isimleri telaffuz ediliyor ve bir arayış söz konusu.
Ciddi büyüklüklerde arsa arayışları ister istemez şunu akla getiriyor; şehrin dumansız sanayi alanları için de bölgenin uygun olması. Arsa maliyetleri, ulaşım ve nakliye maliyetleri gözönüne alındığında bu tür sanayi ve ticari sitelerin de bölgeye yatırım planlarının olması ve taşınmasının gündem de olduğunu söyleyebiliriz.
***
Bu bölge üzerine şunu da söylemek mümkün, bu kadar avantaj kümesinin bir araya geldiği bir çerçeve ancak 20-30 yılda bir olur. Zira şu anda bu bölge de devam eden ve başlanacak projeleri de düşünürsek takriben 3.000 konutun inşasınında yolda olduğunu söyleyebiliriz. Tabiatıyla bu bölgenin nitelikli topoğrafik yapısı nedeniyle de inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketleri de cezbettiği ortada.
Kısaca bu bölgeye bir projeksiyon tuttuğumuzda ortaya çıkan tablo şudur; Silivri'nin gelecekte yeni konutlar bölgesinin bu alanlarda inşa edileceğini ve bu nedenle sektörün ilgisini çektiğini. Özellikle ulaşım ve toplu taşıma yatırımlarının bu bölge de olması da nedeniyle olmasını da dikkatlerinize sunuyorum.
Bizler de Saral İnşaat Grubu olarak halen devam eden Saral 107 projesi ile satışına yeni başlanacak olan Saral Life projesini inşa ediyoruz. Yine sektörde faaliyet gösteren diğer firmaları da sıralayalım; Bayburt İnşaat, Göksular, Soydaşlar, Manavoğlu, Elit Yapı, Baldöktü İnşaat, Hakan İnşaat gibi bir çok şirket proje inşa ediyor veya edecek.
Bir de arsa sahibi olarak yatırım amaçlı satın alınmış ve sırasını bekleyen şirketleri de unutmamak lazım!
***
Silivri, Trakya'nın merkezi durumunda. Bölgenin hem İstanbul'a hem de sanayileşme bölgelerine olan lokasyonu, otoyolların merkezi konumu ile ulaşım kolaylığı, yerleşim bölgesi olarak altyapıların bitirilmesi, 42 km'lik sahil şeridi ve denizi ile kısa da olsa 3-4 aylık bir tatil bölgesi olması, temiz havası, yerel ve gurmelik tatların sunulması, ekonomik yaşam avantajları ve tabi Kanal İstanbul'un da bölgeden geçme ihtimalini de eklersek kim tutar Silivri'yi? İyi haftalar...

YORUM YAP