Kırkıcı: Topraklarımıza sahip çıkıyoruz

Kırkıcı: Topraklarımıza sahip çıkıyoruz

5.01.2021 10:56:54

CHP Grubu Ocak Meclisindeki söz hakkının önemli bir bölümünü Kavaklı'daki tahsis sürecine ayırdı.

CHP Grup Başkanvekili Süheyl Kırkıcı, Silivri Belediyesi Ocak Ayı Meclis Toplantısı'nın 1. birleşiminde söz alarak grubu adına yaptığı konuşmada Kavaklı ile ilgili başlattıkları yasal süreci anlattı ve Başkan Volkan Yılmaz'ın geçen ay İBB'de yaptığı bazı açıklamalara cevap verdi.

KIRKICI: VİRÜS YAŞAMIMIZI VE YAŞAM BİÇİMİZİMİ DEĞİŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR
Kırkıcı şöyle konuştu: “2020 yılında Covid'in yaşamımıza etkileri, sevdiklerimizin hastalığını, kayıplarını yaşadık. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yaşamımızı, yaşam biçimimizi değiştirdi, değiştirmeye devam ediyor. Bu virüs tüm teknolojik üstünlüklerine, zenginliklerine ya da farklılıklarına rağmen herkesin birbirine ihtiyacı olduğunu, doğaya karşı daha sorumlu davranmamızı yeniden hatırlattı. Üretmenin, bilimin, dayanışmanın önemini koydu.

“SAĞLIKLI, SEVGİ DOLU VE DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIMIZ BİR YIL DİLİYORUZ”
Ben buradan bu zorlu sürecin kahramanlarına sağlık çalışanlarımıza, kamu çalışanlarımıza ve tabi ki belediye çalışanlarımıza gösterdikleri çalışma ve özveriden dolayı teşekkür ederim. Sizlerin, Silivri halkının ve tüm insanlığın yeni yılı kutlu olsun. Başta sağlıklı, sevgi dolu ve toplum olarak dayanışma halinde olacağımız bir yıl diliyoruz. Açlık, işsizlik, çocuk tacizleri, kadın cinayetleri, kin ve savaşlar son bulsun. Tüm insanlık Nazım Hikmet'in Davet şiirinde dediği gibi:
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” olsun. Umut içimizden eksik olmasın.
“Çoğaltmak lazım gökyüzünde kuşları,
Suda balıkları,
Yüzlerde gülümsemeyi,
Kalplerde sevgiyi,
Dünyada iyi olan, güzel olan her şeyi…”(L.EDRİ) diyerek umudu büyütelim.”

“MÜCADELEMİZİ HUKUKİ PLATFORMA TAŞIDIK”
Kırkıcı daha sonra konuşmasına Kavaklı arazisine planlanan yatırım ile ilgili yargıya başvurduklarını şöyle açıkladı: “Kavaklı Mahallesi sınırları içerisinde kalan 2375, 3310 ve 3022 parseller ve tescil harici alanda bulunan taşınmazların, Maxicells İlaç Sanayi Anonim Şirketi'ne tahsis edilmesine ilişkin verilen 3275 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın yürütmesinin durdurulması ve iptaline ilişkin Danıştay'da dava açarak mücadelemizi hukuki platforma taşıdık.
İtiraz dilekçemizde şu ifadelere yer verdik: “4 Aralık 2020 tarih ve 31324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 3275 karar sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul İli, Silivri İlçesi, Kavaklı Mahallesi sınırları içerisinde kalan yaklaşık 172000m2 yüzölçümü büyüklüğünde bu alanda bulunan taşınmazların,
Maxicells İlaç Sanayi Anonim Şirketi'ne tahsis edilmesine karar verildiği,
Söz konusu parsellerin Maliye Hazinesi mülkiyetinde olduğu, tarım ve mera alanında kaldığı yukarıda açıklanan meri plan durumlarından anlaşılacağı üzere söz konusu alanın tamamına yakın bir kısmının kamu kullanımında donatı alanında olduğu, meri plan fonksiyonu açısından söz konusu alanın Endüstri Bölgesi olarak kullanılamayacağı, Endüstri Bölgesi olarak kullanılabilmesinin ancak Tarım İl Müdürlüğü, Defterdarlık, Milli Emlak Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Raylı Sistemler Müdürlüğü ve diğer kurumların uygun görüşlerinin alınarak Mekânsal Plan Yapım Yönetmeliği çerçevesinde eşdeğer alanlar ayrılarak plan değişikliği yapılması halinde mümkün olacağı, ayrıca söz konusu alanın çevresinde konut ve donatı alanlarının bulunması ve yerleşim alanı içinde kalması nedeniyle Endüstri fonksiyonuna uygun olmadığı,
Plan değişikliği yapılmadan taşınmazlar üzerinde tahsis amacını da gerçekleştirmenin mümkün olamayacağını,
Bu nedenle tahsis kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
2375, 3310 ve 3022 parsellerin Maxicells İlaç Sanayi A. Ş. tarafından münferit yatırım yeri olarak değerlendirilerek “Endüstri Bölgesi” olarak belirlenmesinin, meri 1/100000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kararlarına aykırı nitelikte olması, şehircilik ilkeleri açısından konunun bölge planı kapsamında bütüncül olarak değerlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olacağı, bu parsellerin Endüstri Bölgesi yapılması hem mevcut kullanımlar hem planlanan çevre fonksiyonlar açısından uyumsuz olduğu,13/08/2020 tarihinde Türkiye Kızılay Derneği ve bunun akabinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın 08.09.2020 tarihli yazısında; Silivri Belediyesi'nden bu konu ile ilgili görüş istendiği, Silivri Belediyesi her iki yazıya verdiği yanıtta olumsuz görüş belirttiği, Belediye tarafından, ilgili alanın, “plazma ürünleri elde edilmesi projesi kapsamında” yatırım yapılması amacıyla Maxicells İlaç Sanayii A.Ş'ne tahsisinin uygun bulunmadığı yönünde karar verilmiş olmasına rağmen Cumhurbaşkanı kararı ile işbu alanın Maxicells İlaç Sanayii A.Ş'ne tahsisine karar verilmesi de açıkça hukuka aykırı olduğunu,
Belediye tarafından verilen görüşte,
Plazma tesisinin oluşturacağı kimyasal ve biyolojik risklerin ne gibi sorunlar olarak yerleşim alanlarını etkileyeceği,
• Tesiste oluşacak gürültü riskleri,
• Üretilecek atıkların çevreye etkileri,
• Proses detayı bilinmediği için emisyon oluşup oluşmayacağı, oluşacaksa ne türde bir emisyon oluşacağı gibi konulardaki risklerin ve olumsuz etkilerin neler olacağı öngörülemediği belirtilmesi,
Ayrıca belediye olumsuz görüş bildirdiği yazısında "o bölgede yaşayan ve ileride yaşayacak nüfusa hitap edecek sağlık, eğitim gibi donatım alanlarının bahsi geçen parseller üzerinde planlandığının" ayrıca belirtildiği,
Anayasa'nın 125. maddesi; “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” hükmü gereği Cumhurbaşkanı kararlarına karşı denetim yolunun açık olduğu,
Yine Anayasa'nın 56. maddesi, herkes sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, Planlar uzun vadeli yapılır ve uzun bir süreçte uygulanabildiği,
Planlarda hiç olmayan, halk sağlığını tehdit eden bir yapılaşmanın, plazma tesisi olarak kullanılacak olması durumunda çevrede yaşayan halkın sağlına ve çevreye zarar verileceği, Endüstri Bölgeleri Kanunu 4/c maddesince; "Yerli ya da yabancı gerçek ya da tüzel kişilerin Bakanlığa başvurusunun ardından, Bakanlık yer incelemesi yapar ve incelenen alana ilişkin değerlendirme raporunu Kurula sunar. Sunulan değerlendirme raporu üzerine söz konusu alanın Kurul tarafından yatırıma uygun bulunması durumunda, ÇED mevzuatı uyarınca ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararının alınmasının ardından alanın, Cumhurbaşkanı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesi uyarınca acele kamulaştırma yapılabileceği kaydıyla yatırım yeri olarak tahsis edilmesine karar verilir."
İlgili hükümden de görüleceği üzere, Cumhurbaşkanı Kararı'ndan önce Çevresel Etki Değerlendirilmesi kararının alınması gerekmektedir. İlgili belediye tarafından, işbu projenin çevre halkı için zararlı olduğu, atıklar nedeniyle yerleşim alanlarının etkileneceği yönünde karar verilmesine rağmen nasıl olmuştur da işbu proje,
ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararı alabilmiştir?
Ya da böyle bir rapor mevcut mudur?
Yasaya ve yönetmeliğe göre tahsisten önce ÇED Olumludur raporunun alınması gerektiği, ÇED raporu alınmadan yapılan tahsisin usul ve yasaya aykırı olduğu,
Bizler açısından Silivri'de yaşayan yurttaşlar olarak kent adına, bölgede yaşayan halkın sağlığı adına bu davanın açılması zorunluluk arz etmiştir. Dava konusu yerde keşif yapıldığında, Cumhurbaşkanı Kararı'na konu yerin, yerleşim alanının dibinde olduğu açıkça görüleceği, Söz konusu Cumhurbaşkanı Kararı, Anayasa'nın ana ilkelerinden olan yurttaşın yaşama hakkına ve ayrıca sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına da aykırı olduğu, belirtilmiş. Bundan dolayı, Cumhurbaşkanı Kararı'nın uygulanmasıyla telafisi imkânsız zararlar doğacağından acilen yürütmeyi durdurma kararı verilmesini ve yukarıda açıklanan nedenlerle, ilgili alanın Maxicells İlaç Sanayi Anonim Şirketi'ne tahsis edilmesi ve “plazma ürünleri elde edilmesi projesi kapsamında" kullanılması halinde çevrede yaşayan halkın sağlığının olumsuz etkileneceği ve yerleşim alanı içinde telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağı aşikâr olup, Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali gerektiği” belirtilmiştir.”

“SİLİVRİ'MİZE VE TOPRAKLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ”
Açıklamalarını sürdüren Kırkıcı, “Yaptığımız, çok kıymetlidir: Silivri'mize, topraklarımıza sahip çıkıyoruz. Nasıl ki Zehirli Katı Atık Merkezine karşı çıktık, Ambarlı Gaz Dolum Tesisi yapımına, Kömürle çalışan Termik Santrallerin yapımına karşı çıktık, onları engellediysek, bunu da engelleriz. Kendi haline bırakılsaydı aynen Silivri'miz, İzmit'in Dilovası gibi olurdu ya da Kömürlü Termik Santral yapılsaydı Elbistan ya da Yatağan gibi bir yer olurdu. KİPTAŞ 3-4 ten bahsettiniz, çelişkimizi ifade ettiniz.
KİPTAŞ 1-2, 11 -12 kat Silivri'nin en kötü yerleşim alanı oldu. Bizim itirazımız olmasaydı, her iki yerde aynısı olacaktı. Demokratik hakkımızı kullanıyoruz, daha uygunu mümkünse o yapılmalı…
Çanta Trafo alanına yeri uygun değil diye itiraz ettik, oy birliği ile reddettik. Yatırımcı kurumlara alternatif yerler önerdik.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

YILMAZ: HİÇ BİR ZAMAN KENDİ GÖRÜŞÜME YÖNELİK KARAR ALINMASI HUSUSUNDA BASKIDA BULUNMADIM
Kırkıcı'nın açıklamalarına istinaden söz alan Başkan Volkan Yılmaz, “Daha önce söylediklerim net olarak anlaşıldı diye düşünürken, Süheyl Bey'in beni KİPTAŞ 3-4 konusunda beni anlamadığını görüyorum” dedi ve şöyle devam etti: “Bütün meclis üyesi arkadaşlarım Silivri'ye yapılacak, hizmet ve yatırıma evet derler. Aynı şekilde zararlı bir şey olunca da karşısında duracaklarından eminim. Çanta'daki trafo merkezine, daha uygun bir yer bulunması ile ilgili karşı çıktıkları gibi… Şahsi fikrimi soracak olsanız Çanta'daki trafonun kapalı devre yöntemiyle yapılmasında bir sakınca görmüyorum. Ama komisyon üyelerimiz burada; hiçbir toplantılarına gidip de kendi görüşüme yönelik karar alınması hususunda baskıda bulunmadım. Orada 100 Milyon TL'lik bir yatırım yapılacak, sanayicilerin ciddi anlamdaki elektrik ihtiyacı karşılanacak. Fener'den Büyükçavuşlu'ya kadar da bütün elektrik kesinti ile arızaların önüne geçilecek. Bu mecliste demokrasi kültürü hakim kimseye de bir müdahalede bulunmadım.

“HER İŞİN ÖNCEKİ SAHİBİNE TEŞEKKÜR ETMEYİ ÖĞRENECEKSİNİZ!”
KİPTAŞ 3 ve 4 konusunda benim ifade ettiğim şuydu; CHP'li arkadaşların Cumhur İttifakı ya da bir önceki AK Parti yönetimlerinin yaptıklarını yok sayması benim kabul edeceğim bir şey değil. Yok saymanın ötesinde yaptıklarını ‘ihanet' sayıp, aynı işi CHP yaptığında ‘alkış kıyamet'e itiraz ediyorum.
Önceki dönem Genel Başkan Yardımcınız Gürsel Tekin, Belediye Başkanınız Özcan Işıklar, orayla ilgili “güneşimizi engelliyor rüzgarımız kesiliyor” diye eylem yaptınız, iki kat olan imar 8 kata çıktı diye. Hadi Kiptaş 3 %80'e gelmiş bitmişti, 4 tamamen yeni dönemde planlandı. KİPTAŞ 3 sadece sizin yönetiminiz bitirmedi, daha önceki yönetim yaptı. Teşekkür etmediğiniz gibi anahtar teslim töreninde kendi yatırımınız gibi de lanse ettiniz. Her işin önceki sahibine teşekkür edeceksiniz; tıpkı bizim Özcan Işıklar beyefendiye teşekkür ettiğimiz gibi. Siz de AK Partili Belediye Başkanına teşekkür etmeyi öğreneceksiniz.”

“SAVUNULACAK TARAFI OLMAYAN KONULARI SAVUNURKEN BATAKLIĞA SAPLANIYORSUNUZ”
CHP sıralarından yükselen tepkilere sözü kesildiği için itiraz eden Yılmaz, acıkmalarına şöyle devam etit: “Sadece KİPTAŞ 3 mü güneşi kapatıp, rüzgarı kesiyor? KİPTAŞ 4'ü bunlar delip te mi geçiyor?
Savunulacak tarafı olmayan konuları savunurken bataklığa saplanıp aşağı doru gitmeyin.”

“DOĞRULARI SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİM”
Yılmaz, KİPTAŞ 4'ün deprem rezerv yeri olma teklifini yeniledi bu amaçla konut inşaatına devam edilmesi önerisini tekrarladı ve “Doğruları söylemeye, Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim etmeye devam edeceğim” dedi.

KIRKICI: HASSASİYETLERİMİZİ ANLAMAK ZORUNDASINIZ
Kırkıcı cevaben söz aldığında, “Bataklık değil ifade ettiklerimizi düşünmemek başka bir sıfatı gerektiriyor. Şehirleri korumak lazım. Hassasiyetlerimizi anlamak zorundasınız.
Kiptaş 4'ün rezerv alanı olarak kullanılmasını öneriyorsunuz TOKİ için niye aynı şeyi söylemiyorsunuz?” diye sordu.
Yılmaz, “İkisine de söylüyorum” deyince Kırkıcı sözlerini şöyle toparladı: “KİPTAŞ'ın gelecek projelerinde depremle ilgili kentsel dönüşüm de değerlendirilsin. KİPTAŞ'a önerelim ama kura çekimleri bitmiş yere değil. Önemli olan bu olasılıkların önünü açık tutmaktır.”
Renginar SALİ/Sevginar SALİ

YORUM YAP