Ahmet Yücegök

HAFTALIK - 28 Haziran sayılı

Geçtİğİmİz haftanın en önemli olayı; okulların tatile girmesiydi.
Biliyorum “Çocuklar sevindi” diyeceksiniz ama hemen söyleyeyim büyük çoğunluğu sevinmedi…
Evet, okullar kapandı ama onların sınavları bitmedi.
Bu durum içinde bulundukları sistemden…
&&&
Çocukların ne berbat bir sistemle karşı karşıya olduğunu anlayalım istiyorum…
&&&
Haftanın en görkemli olaylarından biri de bence; Esnaf Örgütlerinin ortaklaşa yapmış oldukları “iftar yemeği” oldu… Buna “Ramazan ayının en geniş katılımlı yemeği” de diyebiliriz…
Hatta Silivri Esnafının birlik ve beraberliğini göstergesi olan ve o nedenle de etki alanı en fazla olan bir etkinlik de diyebiliriz…
&&&
Ve haftanın bir başka olayı…
Adı “Piri Mehmet Paşa Cami Açılışı” biçiminde lanse edilen RESMİ merasimdi…
İnanın Silivri, Silivri olalı böylesine güvenlik önlemine tanık olmamıştır…
Bu konuda kulağıma gelen şikâyet sayısını sıralasam uzunluğu Silivri'de İstanbul, Aksaray'a ulaşır…
İlk olarak havadan iki helikopter Silivri semalarında göründü.
Sonra “Çevik Kuvvet Ekipleri”…
Mehmet Paşa Mahallesi “abluka” aldı…
İşin en ilginci de bu kadar abartılı güvenlik önlemi kimin için olduğunu çok az kişinin bilmesi…
İçerde tokalaşma kuyruğunu görmedim.
Ama o gazetelerde ve televizyonlarda gördüğümüz o meşhur “Vali” karşılamalarına benzeyen kuyruğu görmedim ama inanın dışarısı onu aratmadı desem yeridir…
&&&
Bu şaşaalı karşılamalarla ilgili vatandaşın tepkisi: “Belki de vatandaşın iki katından fazla polis ve maiyeti vardı. Bu nedir yahu. Yeri doldurulamayacak adamlar mı bunlar? Bu sıcakta ne bu, nedir? Gelmesinler. Otursunlar oturduğu yerde. Hem sonra. Vatandaşın oluruyla o görevdeyseler neden korkuyorlar?”
&&&
Her hafta olduğu gibi bu hafta da “İBB'nin sponsorluğunda yapılan” iftar yemekleri vardı…
Yine, AKP'nin ileri gelenleri oradaymışlar.
Yine, sanki kendi ceplerinden veriyormuşçasına, yerlerini almışlar ve o meşhur “siyasi” konuşmalarını yapmışlar… Hayırlara vesile…
İyi haftalar…

BU SESE KULAN VERİN
Konumuz yine Silivri'de bir ara Danamandra Gölleri…
Bu göllerle ilgili, birkaç hafta önce epey bir gürültü kopmuştu…
Nedeni… O doğa harikasını kiralayan Esenyurt Belediyesi'nin “Çivi Çakılması” bile yasak olan bu yerde yapmış olduğu inşaat faaliyetti…
Bir ara “faaliyet biraz duru gibi” dediler.
Sevindik. Oysa mola vermişler. Şimdi daha güçlü saldırıyorlarmış.
&&&
Lakin Silivri Çevre Derneği olayın üzerinde…
“Kamuoyu arkamızda olduğu sürece de olayın peşini bırakmayacağız ve bilinsin ki, olay yalnız Silivri kamuoyuna duyurmakla yetinilmeyecek ülke gündemine taşınacak. Yetmezse. Ülke dışına…” diyor.
&&&
Bu sese lütfen kulak verelim…

BAKALIM NE OLACAK
Bir Haziran sabahı nerden çıktıkları belli olmayan milyonlar.
Ve onlara engel olmak isteyen yetkili ve sorumlular…
&&&
Ve sonunda… Engel olunan büyük bir yıkım…
&&&
O gün bu gündür engel olanlara takmış birileri…
Geçtiğimiz hafta.
Konuyu yine gündeme getirdi.
Yine “korkmayacağız, yapacağız, edeceğiz” türünde cümleler kurarak o konu üzerinden ağza alınmayacak laflar etti o birileri… O birileri geçen hafta yine “GEZİ PARKI” olayından dem vurdu.
Belli kafaya takmış...
Hayırlara vesile…
&&&
Anayasamıza göre o “birileri” yetkili olmadığı gibi bu işten sorumlu da değil…
Ne var ki O sorumluyu da “ara ki bulasın”…
Anladım ki sözü edilen “düşük profil” böyle bir şeymiş…
&&&
Konumuza dönelim; Taksim Meydanı.
İstanbul'un göbeği, tarihi bir alan.
Onu korumak da tarihi bir görev…
De bakalım ne olacak!
GENEL SİYASET
Topa tutarak iktidara geldiği eskilerden daha eski argümanlara sarılmaya başladı.
Her sabah olmasa bile, ille de düşman yaratmaya çalışıyor.
Somut göstergesi Haziran 2015 seçimleri.
Ve seçim sonrasında ki tutumu…
Bu güne gelene kadar kullandıkları dil.
Hala yaptıkları…
&&&
Düşünebiliyor musunuz?
Komşularımızla kanlı bıçaklıyız.
Etrafımızda dost kalmamış.
En son Ankara sokaklarında “gündüz” meşaleler yakmıştık giriyoruz demeden “girdik” dediğimiz Avrupa Birliği maceramızda ki geldiğimiz nokta...
&&&
Neler oluyor Allah aşkına!
Ne oldu da bu hallere düştük?
Neden yüzümüzü “Orta Doğuya” döndük?
Ne oldu da komşularımızla kanlı bıçaklı olduk?
Şimdi neden sağa sola “mektup” gönderiyoruz.
Gazze meselesi ne oldu?
Yardım için gönderilen gemide öldürülen (10) kişinin durumu ne olacak?
Ne oldu “kırmızı çizgi” meselesi.
Suriye'de Cuma namazı kılmaktan neden vazgeçildi?
Neden? Neden?

İLKLER ÜLKESİ
Cumhurbaşkanı olurken “Başkan olmak istiyorum” dedi…
Sonra o günün Başbakanı “tamam” dedi ve kolları sıvadı.
Bir başbakan kendisini yok etmek için çalışma yapıyordu.
Bu bir ilkti…
Bir, başbakan istifa ettirildi.
Yerine gelecek olanın “düşük profilli olması” şartı vardı.
Şu anki başbakanımız “ben varım” dedi nitekim…
Sanırım bu da dünyada bir ilk…
“Bağımsız Yargı Düzenlemesi” adı altında sözde seçimle gelmiş olan YSYK dahil yargı kurumlarının üst yönetimleri tamamen boşaltılıyor ve yerine yenileri getiriliyor.
&&&
Yargı kurumlarının başlarından “tık” yok…
Sanırım bu da bir ilk…

KOMŞU ŞİKÂYETİ
“Evim, Hürriyet Caddesi üzerinde. Her sabah geçen süpürgeli aracın çıkarmış olduğu o sesten rahatsız oluyorum. İnanın çok gürültü çıkarıyor. Ve, sadece, ne yaparsanız yapın da demiyorum, ya o aracın çıkardığı sesi azaltıcı bir “şey” takılsın, ya da o araç görevden çekilsin, ya da sesten rahatsızlık duyulmayacak bir alana yönlendirilsin.”
(Rumuz - KOMŞU)

TAPU VE ECRİMİSİL
AKP iktidarda. Hem de tam (14) yıldır.
Ve bununla övünüyorlar.
&&&
Meşhur “Tapu ve Ecrimisil Sorunuz” olduğu gibi duruyor.
Ecrimisil kâğıtları yine gelmeye başladı. Silivri AKP yönetimi “iftar yemeklerinde”…

İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Trafikte kornaya basmakla medeniyet seviyesi arasında ciddi bir paralellik var:”
(Cengiz Semercioğlu-25/6/2016/Hürriyet)

GÜNE UYAN
“Yok, öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak…
Unutma, ayni gökyüzü altında direniştir yaşamak.“
(Nazım Hikmet Ran)

YORUM YAP