Engin Akın

Geç Değıl, Genç!

Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan, önceki gün hayatını kaybetti. Öncelikle şunun altını çizelim, siyasi görüşünü beğeniriz ya da beğenmeyiz, kendisini severiz ya da sevmeyiz ancak Erbakan, Türk siyasi tarihinin önemli aktörlerinden biriydi. Türk siyasi tarihinde ilkleri gerçekleştirmiş, milyonları da arkasından sürüklemeyi bilmiş bir liderdi.

Her şeyden önce, Erbakan'ı sevenlerin, onun yolundan gidenlerin ya da lider olarak onu benimseyenlerin bu düşüncelerine saygım sonsuz.

Zaten amacım da bu yazıda, Erbakan'ın siyasi hayatını, liderliğini ya da kişiliğini, siyasi görüşlerini irdelemek değil. Ancak... Onu sevenlerin acılarına saygı duymakla beraber, bir gerçeğin de altını çizmek, bu gerçeği irdelemek istiyorum.

Keşke Erbakan'ı, dinç, sağlıklı günlerindeki “liderlik” imajıyla hatırlayabilseydik... Oysa Erbakan, 85 yaşında, kıyametler tantanalar kopararak, yürüyemez, doğru düzgün konuşamaz, siyasi görüşünün simge haline gelmiş meşhur işaretini bile desteksiz yardımsız yapamaz bir haldeyken, ne dediği anlaşılmaz, koltuğunda bile oturamaz haldeyken, “koltuk kavgası yapan” imajıyla zihinlerimizde yer etti ve böyle aramızdan ayrıldı.

Evet, merhum Erbakan, kurucusu olduğu hareketin bir kapanıp, bir yenisi açılan partilerinin -şimdilik- sonuncusu için koltuk kavgası yaparken, tam 85 yaşındaydı. Erbakan, o koltuğa doğru dürüst oturamazken, “Genel Başkan” sıfatını yeniden kazanalı, tam 85 yaşındaydı. Erbakan, katıldığı bir televizyon programında, sunucuya “Başbakanlığa talip olduğunu” söyleyeli, tam 85 yaşındaydı.

Rahmetlik Erbakan, bizim gözümüzde, siyasilerin bitmek tükenmek bilmez koltuk hırsının ve gençlerin önünü kapayan zihniyetin bir “abidesi” olarak yer etti son demlerinde...

Devamı 02 Mart 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP