Av.Arb.İlkay Doğan

Eğitimde fırsat eşitliği

Milli Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitimin 2020 - 2021 eğitim öğretim yılının ilk döneminin tamamlanacağı 22 Ocak 2021 Cuma gününe kadar uzatıldığını açıkladı. Böylece ara tatil süresi eklendiğinde  15 Şubat 2021'e kadar ilk, orta ve lise öğrencilerinin yüz yüze eğitime geçemeyecekleri netleşti. Pandemi sürecinde ülkemizdeki eğitim eşitsizliği daha da arttı. Artık telafisi imkansız hale geldi. Çünkü eğitim hayatında her boşa geçen gün ve saat rakiplerinizin ilerlemesine sizin ise geride kalmanıza sebep olur. Başarıyı en çok hak eden bizim çocuklarımız değil mi?

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde “Her bireyin eğitim görme hakkı vardır” olarak belirtilmiştir. Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi, Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de eğitim hakkını güvence altına almaktadır. Ülkemiz yasalarında da fırsat eşitliği benimsenmesine rağmen birçok sebepten bu mümkün olmamaktadır.

Son bir yıldır eğitimin uzaktan olması; bilgisayarı ve interneti olmayan çocukların eğitim almasını engellemektedir. İnterneti olan ailelerdeki çocuk sayısı, her bir çocuğa bu imkanın sağlanamaması ve internet alt yapısındaki sıkıntılar da eğitimin kalitesini düşürmektedir. Yine uzaktan eğitimin bir öz disiplin gerektirdiği ve ufak yaştaki çocukların bunu tek başına yapmasının zor olması da diğer bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha büyük yaştaki çocukların ise öğretmenlerinden daha iyi teknolojik bilgiye sahip olması sebebiyle uzaktan eğitim sırasında öğretmenin tüm sınıfın motivasyonunu korumak için farklı teknikler kullanmasının gerekliliği ortadadır.

Teknolojik gelişmeler her an bilgiye ulaşmayı sağlarken, öğrencilere de sınırsız imkan sağlamaktadır. Soru bankalarının çözümlü videolarının, anlaşılmayan soruların gönderildiğinde anında cevaplandığı uygulamaların olması ya da öğrencilerin görüntülü olarak öğretmenlerinden ders alabilmeleri gibi imkanlar ülkemizde sınırlı sayıdaki öğrenci tarafından kullanılmaktadır. Bu öğrenciler ile interneti olmayan veya olsa bile kardeşleri ile sınırlı şekilde kullanan ancak diğer tüm öğrencilerle aynı sınava girecek olan çocuklar için fırsat eşitliğinin olmadığı ortadadır.

Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için önce nedenler tespit edilmeli ve bu konuda zayıf konumda olan çocuklar desteklenmelidir. Ekonomik yönden zayıf olan çocuklara çeşitli burslar verilmesi ve internete ulaşımı sağlanmalıdır. Özellikle ülkemizde doğu batı arasındaki imkanların farklı olması sebebi ile doğudaki teknolojik alt yapı, ulaşım, öğretmen ve okul gibi eksiklikler acilen tamamlanmalıdır.

Ayrıca bence eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için en önemli husus çocukların yeteneklerine göre eğitim verilmesidir. Ülkemizin yakın geçmişinde yeteneğine göre kendine yol çizmiş birçok isim sayılabilir. Fazıl Say, piyanoya 4 yaşındayken başlamış, Üstün Yetenekli Çocuklar için Özel Statü"de öğrenim görmüştür. 17 yaşındayken piyano ve kompozisyon bölümlerini tamamlamış  21 yaşında konçerto solisti diplomasını almıştır. Mehmet Öz,26 yaşındayken  Pensilvanya Üniversitesi'nden tıp doktoru unvanını almıştı ve Columbia Üniversitesi Irwing Kalp Cerrahisi Profesörü olarak çalıştı. Edip Cansever 'Masada Masaymış' şiirini henüz 19 yaşında kaleme almıştı.Fatih Akın ilk uzun metrajlı filmi Kısa ve Acısız'ı çektiğinde 25 yaşındaydı.Mehmet Okur,23 yaşındayken gittiği  NBA'de All-Star takımına seçilen ilk Türk basketbolcu oldu.Semih Saygıner,20 yaşındayken ilk Dünya bilardo Şampiyonluğunu kazandı.İpek Soylu,16'sında Wimbledon'da gençler kategorisi ana tabloda oynayan ilk Türk kadın tenisçi olma başarısını göstermişti. Tutya Yılmaz ,jimnastik sporuna 4 yaşında başladı ve henüz 16 yaşındayken Bakü'de düzenlenen ilk Avrupa Oyunları'nda ülkesini temsil etti. 17 yaşındaki Yılmaz, Türk jimnastik tarihinde olimpiyatlara katılan en genç sporcu olarak tarihe geçmişti.

Görüldüğü gibi Türk çocuklarına kendi yeteneklerine uygun yeşerecekleri imkanlar verildiğinde dünya çocuklarından daha başarılı oluyorlar.Montaigne de dediği gibi “Eğitim görmüş halkı bir yöne sevk etmek kolay, sürüklemek güçtür; idare etmek kolay, köleleştirmek imkânsızdır.” Tarihimiz boyunca hiçbir zaman köle olmayan, olmayacak  ülkemizin geleceği için eğitim sistemimizin bir an önce her bir çocuğumuza eşit imkan verecek hale gelmesi en büyük dileğimdir.

YORUM YAP