İlker Bayrak

Dostlar Beni Hatırlasın

Aşık Veysel'in şiiriyle başlamak istedim bu hafta. Çok konuşulan bir konu kalıcılık... Sanatta kalıcılık elbette başarılı eserlerle mümkün olabilir. Bir eserin başarısını kalıcılığı ile ölçmek yaygın bir yaklaşımdır edebiyat tarihinde... Bir eserin kalıcılığı, zaman denen canavara mukavemeti yine zamanla anlaşılır. Bugün en güzel gördüğümüz eserlerin kalıcılığı kesin mi? Hep söylerim: Sanatçı; kalıcılığı, ölümsüzlüğü arayan kişidir. Onu kalıcı kılacak şey eserleridir. Aslında iddiası olan kişidir sanatçı. Allah vergisi yeteneği ile bazen bir taşı oyar, bazen kelimelerdir malzemesi... Tuval bazen; fırça, boya... Bazen notalardır. Güzeli arayan ve kalıcılığı yakalamaya çalışan bir işçidir sanatçı.
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın.
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın

Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han, konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın

Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın

Ne gelsemdi, ne giderdim
Günden güne arttı derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın

Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murat yalan ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın

Gün ikindi akşam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın

Yıllar geçse de hatırlanmak, anılmak... Eserleriyle var olmak... Bu gök kubbede bir hoş seda olmak... Gözleri görmez Aşık Veysel'in... Gözün görmemesi bir şey değildir; yeter ki gönlü kapalı olmasın insanın. Ona da çare yok.
İstanbul Şehir Tiyatroları ilk kez 1916 yılında oynanan Hisse-i Şayia'yı tekrar sahneliyor. 100 yıllık bir eser Hisse-i Şayia... İlk günkü heyecanı ile kapalı gişe oynuyor. İşte size kalıcılığı yakalamış bir eser, bir yazar. Hisse-i Şayia; Meşrutiyet dönemi tiyatrosunun öncü ismi İbnürrefik Ahmet Sekizinci'nin oyunu; ayrıldıktan sonra da didişmeye devam eden ve biricik kızlarını bir türlü paylaşamayan ("hissei şayia") karı kocanın bitip tükenmek bilmeyen kavgalarını konu alıyor. Şiddetli geçimsizlikle boşanıp yıllarca birbirinden ayrı kalan, her karşılaşmada ezeli-ebedi kavgalarını tekrarlayan, birbirlerine dava üstüne dava açan, gülünç duruma düşseler de bu didişmeden adeta zevk alan fakat aslında her şeye rağmen birbirini seven karı kocanın ve onların arasında kalan genç kızın öyküsü eğlenceli bir üslupla aktarılıyor.
Aradan 100 yıl da geçse insana ait değişmez yasaları anlatan oyunlar kalıcılığı yakalıyor. Çünkü sanat insanın ve doğanın bir taklididir. Başarılı bir taklit olan Hisse-i Şayia'yı izlemenizi tavsiye ediyorum.
Hoşça Kalın.

YORUM YAP