CHP Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Silivri Kadın Girişimciler Derneği ziyaretinde Referandum süreci ile ilgili görüşlerini aktardı, önerileri dinledi.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 3. Bölge Milletvekili Bihlun Tamaylıgil Silivri programında dün Silivri Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Aynur Süleymanoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Dernek hakkında konuklarını bilgilendiren Süleymanoğlu, misafirlere ziyaretleri için teşekkür ettikten sonra toplantıya katılan üyeler kendilerini tanıttı.
GÖÇENGİL: SİZİNLE GURUR DUYUYORUZ
CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil, ilçe yönetim kurulu üyeleri, Kadın Kolları Başkanı Elif Yılmazer ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte gerçekleştirdikleri program çerçevesinde kendilerini misafir eden Kadın Girişimcilere teşekkür etti ve “Sizinle gurur duyuyoruz. Emeğiniz, çabanız ve duruşunuzla ilçemizin değerine değer kattığınız için teşekkür ediyoruz” dedi.
Ziyarette Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Esin Yalçıntaş ve Danışma Meclisi Başkanı Esma Işıklar da hazır bulundu.
TAMAYLIGİL: İSTİHDAMDA, KADIN VE ERKEK EŞİTSİZLİĞİ NEDENİYLE EKONOMİDE BÜYÜK KAYIP VERİYORUZ
Bihlun Tamaylıgil, Silivri ziyaretlerinde ayrı bir mutluluk hissettiğini paylaşarak başladığı sözlerine “Aynı duyguları paylaştığım bu topraklarda, girişimcilik konusunda da benzer tecrübeleri yaşadığım için birbirimizi çok da iyi anladığımızı düşünüyorum. 2002 yılına kadar ben de finans alanından sonra girişimciliğe adım atmış biriydim. Milletvekili seçildikten sonra iş hayatı ile prensip kararım doğrultusunda bağımı sonlandırdım. Toplumumuzda ve iş hayatında kadının önünün açılması gerektiğine tüm içtenliğimle inanıyorum. Girişimcilik ve istihdama kadın gücünün dahil olmasıyla bir çok toplumsal sorunumuzun aşılacağını düşünüyorum. Ekonomide erkek ve kadın istihdam oranları arasındaki fark uçurumunda büyük kayıp veriyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği hakkındaki duyarlılığımı her alanda ortaya koymaya gayret ediyorum” dedi.
“DEĞİŞİKLİK KİŞİYE DEĞİL TOPLUMA HİZMET ETMELİ”
Anayasa değişiklik süreci ve Referandum seçimini de değerlendiren Tamaylıgil, “Bugün sizinle bir siyasetçi olarak değil kadın ve vatandaş olarak konuşmaya, fikirlerinizi, önerilerinizi dinlemeye geldim. Anayasa değişikliklerinin toplumsal uzlaşı içinde, milletin ihtiyaçları çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyorum. Bu değişiklik bir kişinin yürütme erkine tek başına sahip olmasına hizmet etmemeli.
“DÜNYA BAŞKANLIKTAN, PARLAMENTER SİSTEME GEÇİYOR”
Türkiye, hukuk eksikliği ve demokrasi işleyişinin zafiyete uğratılması sonucu ‘yatırım yapılabilir' sıralamasında son bir yılda 40 sıra birden geriledi. Para bolken üretimde kullanılmadı, tüketime harcandı. Şimdi de yürütmeyi tek bir kişinin inisiyatifine bırakarak denge, kontrol ve paylaşım anlayışını ülke yönetiminden kaldırmak istiyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde parlamenter sistemden Başkanlığa geçiş olmadı. Ama Başkanlıktan Parlamenter sisteme geçişlerin çok başarılı örnekleri var.
“GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMEMİZ GEREKİRKEN BÖLÜNMEMİZ BÜYÜK TEHDİT”
Yüksek yargıyı tek kişinin inisiyatifine bağlamak geçek açısından büyük riskler taşıyan bir olaydır. Mozaik bir toplum yapısında nedir bu tek kişiye tüm yetkilerin devredilmesi ısrarı anlamak mümkün değil. Özellikle 15 Temmuz sürecinden sonra güçlerimizi birleştirmemiz gerekirken, daha da küçük parçalara bölünmemiz büyük bir tehdit. Bir buçuk yıl içerisinde teröre verdiğimiz şehit sayısı bin 900 kişi. Kıbrıs çıkartmasında şehit sayımız 700'dü.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ HANGİ ACİL SORUNUMUZU ÇÖZÜYOR?”
Yapılmak istenen Anayasa değişikliği hangi sorunumuzu çözecek, hangi ihtiyacımızı karşılayacak iyi düşünmek lazım. Büyük hukuksuzlukların yaşandığı, adaletin işlemediği bir ortamda Anayasa yapılır mı? Kanun Hükmünde Kararnameler çıkıyor bunların OHAL ile sınırlı olması gerekirken, hiç alakası olmayan ve OHAL süresini aşan düzenlemelerin TBMM'de hiç tartışılmadan yasallaştığını görüyoruz. Şimdi bir de Varlık Fonu çıktı… Bu yasa 2016 yılında kabul edilirken uygulamaya konulduğu gibi belirlenmedi. Özelleştirme kararı olan kurumlar ve gelir fazlalıkları bu fonda biriktirilecekti. Şimdi ise Türkiye'de ne var, ne yok ipoteğe verildi. Borç ödenemezse aldığımız riskin farkına varmamız lazım. Sınırsız yetkili ve sınırsız sorumsuz bu yapı içinde ülkemizin önemli varlıkları; Türkiye'nin geleceği açısından bu büyük bir tehdit. Bundan iki yıl önce Cumhurbaşkanı, “Ben Türkiye'yi anonim şirket gibi yönetmek istiyorum” demişti. Ama orada bile denetim var, bize bugün dayatılanda yok.
“KADINLARIN SORUMLULUĞU ÇOK YÜKSEK”
Birlik, bütünlük ve milli değerlerimiz risk altına sokuluyor. Kadınların bu süreçte çok önemli bir rolü var. Kadın kimliğini medyada magazin ve üzüntüyle bağdaştırarak yansıtıyor ama biz biliyoruz ve hissediyoruz ki bunun çok ötesinde bizlerin bu millete karşı sorumluluğu her daim yüksek seviyede” dedi. Program görüş alışverişi ile devam etti.
Sevginar SALİ
