Sevginar Sali

“Bir daha yokum” diyen...

Neyi fark ettim biliyor musunuz birebir yaptığımız değerlendirmeler ve görüşmelerde “Önümüzdeki dönem yokum” diyen, diyebilen meclis üyeleri daha çok çalışıyor… Ve de olma ihtimalini kesin görenler varla yok arasında…
Örneklendirelim, önceden şahsen belirtenler üzerinden; ne demek istediğimi daha net çıksın ortaya…
“Önümüzdeki dönem yokum” diyen Semih Ayeş, her yerde ve öylesine değil tam manasında…
Süheyl Kırkıcı, önemli noktalarda, kurtarıcı pozisyonunda…
Emine Tarin, hiç boş durmuyor…
Hakan Sefa, halka dokunuyor…
Ve bu isimler “Bir daha yokuz” diyor…
Bu ne anlama geliyor?
Tercih edilmeme ihtimali yüksek (kişisel nedenlerle) bazı isimlere bakıyorum… İlçe başkanından neredeyse daha iyi örgüt yapısını tanıyorlar, bölgelerinde yerlerine tercih edilme olasılığı yüksek isimlere nazaran ağırlıkları kat be kat fazla…
Bir de söz verilenler var; liste uzun değil ama kontenjan sınırlı…
Ayrıca güçlüden yana olanlar söz konusu, en ufak bir sallantıda rota değişimi ışık hızıyla gelişir…
Bu kadar kırılgan bir yapı ve de sağlam olmayan zemini de yazın bir kenara…

ALTERNATİFSİZ ÇÖZÜMLER, YENİ SORUN DOĞURUR
Hızır Hılkın yıkıldı, tarihi köprü kapatıldı sahil ikiye bölündü… Evet, köprülerin onarılması, yenilenmesi, Boğluca'nın tamamlanması gerekiyordu da bu devirde bu teknolojide bunun alternatif çözümü bu kadar imkansız bir şey miydi? Hizmeti eziyete dönüştürme hususunda iktidar ile muhalefetin yarışı içler acısı.
Çarşı'ya döşenen yeni taşlar konusunda epey ön yargılıydım geçenlerde üşenmedim gittim baktım… Gözüme ilkten hoş göründü de sonradan aralara konulan o malzeme ile bir tuhaf şekil almış yeniden. Göksular'ın önüne kadar eski taşların döşenmesinin verdiği şaşkınlık, yamalı bohçayı andıran görüntü arasında gelip gidiyorum… Ersevenler'in önündeki işçiliğe imza atan firma kimse arayıp bulun, Silivri'yi bu çarpık taş döşemeden kurtarın diye haykırasım var… Tabi ki eski haline nazaran kat be kat iyi de birkaç yıla kalmaz yeniden yapmak zorunda kalırız endişesi baki…
Yollar kötüydü, bugün tepki çeken işlerin çoğu yarımdı evet… Neden peki alkış yerine, eleştiri yükseliyor? Çünkü karman çorman yapılanlar; işbilmezlik düşüncesi, güvensizlik yaratıyor da ondan…
Az iş yapmaktan şikayet eden yok, bunu kanıksadık; doğru düzgün yapın canımızı alın!

“BEN ARTIK ŞARKI DİNLEMEK DEĞİL, ŞARKI SÖYLEMEK İSTİYORUM”
Vizyon kelimesi sadece gelecekte veya kompleks projelerde anlam taşımıyor, geniş yollar, otoparklar, yeşil alanlar, dikilen ağaçlar da vizyonel işlerdir… Hem de sadece gelecekte nimetlerinden yararlanacağımız değil, günümüzde de birçok sıkıntıdan bizleri kurtaracak değerdeki bir vizyondur! Sabaha çıkıp çıkmayacağımızın belli olmadığı bir hayatta 5-10 sene sonra nimetlerinden faydalanacağımız yatırımları dinlemek değil bugün yaşamak istiyoruz!
Tıpkı sahile, sırtından kurşunlu da olsa heykelini diktiğimiz büyük usta Nazım Hikmet'in söylediği gibi…
“Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum.”
Silivri artık şarkı dinlemek değil, eli ayağı düzgün hizmet ve yatırımlar almak istiyor!

YORUM YAP