Sevginar Sali

Zor yarış

İki gündür İBB Başkanı ve CHP Adayı Ekrem İmamoğlu'nun son Silivri çıkarmasının yankıları sürüyor Silivri'de. Normal ziyaretleri neyse ne de seçim üstü estirdiği rüzgârın şiddeti, yerel denge ve ayarları bozmaya her daim yetiyor. Biriyle konuşurken mitingin ne denli profesyonel bir şekilde organize edildiğini, İmamoğlu'nun alan hakimiyetini tartışırken “seçim canbazı o” dedi. İnsan iki seçimde bu kadar ustalaşır mı arkadaş? Gerçi Cumhurbaşkanlığı, genel ve kurultay yarışlarını da hesaba katmamız gerekiyor. Alan öyle, kalabalıktı böyle tenhaydı tartışmalarını bir kenara bırakırsak saha hakimiyetinin sağlamlığı beton gibi.
Kimin parasıyla, hangi kaynaklarla bu ekibi oluşturduğu ve bu rüzgârı estirmenin alt yapısını sağladığı da bence önemli değil; her iktidarın kendini koruma hakkı var. Hepsi de bu hakkı kullanıyor zaten. Silivri ziyaretinde hala elinde olan kesimde bir tazeleme gerçekleştirdi, kafası karışanları tekrar kendi saffına çekti.
Gelelim ilçe adayı etkisine…
Balcıoğlu'nun acemiliğini toparlamaya, öyle kallavi bir destek atmaya girişmedi. Hani kuşlar yavrularını kanatları yeterince gelişince yuvadan aşağı ittiriverirler ve izlerler ya arkalarından hiçbir şey yapmadan tam olarak o hissi uyandırdı bende İmamoğlu'nun Balcıoğlu tavrı.
İmamoğlu, CHP Belediye Başkan Adayı Balcıoğlu'nun yerel iktidar hedefi önündeki en büyük engel, Volkan Yılmaz'a çatmadı, dolaylı bir imada dahi bulunmadı. “İBB Başkanı olarak İstanbul'un 39 ilçesine eşit şekilde hizmet ettim. Yine hizmet edeceğim” derken, “Silivri tekrar Volkan Yılmaz'ı seçerse de sorun yok” algısını bilinçli ya da bilinçsiz temellendirdi. Ki bilinçsiz bir şey yapmaz…
Volkan Yılmaz'ın yeni dönem projelerinde eleştirecek bir şey bulamayanlar “Hep hükümetle yapılacak işler sundu ilçe belediyesi ne yapacak göremedik” diyenlerin kaçış noktasında Bora Balcıoğlu'nun “İBB ile şöyle hizmet getireceğiz, böyle yatırım yapacağız”larının aynı şey olduğunu sadece ben fark ediyor olamam herhalde!? Kaldı ki biri koca Hükümet, diğeri az bir şey olmasa da sonuçta sadece bir İBB.
Doğadan bir örnekleme yapacak olursak siyaseten Silivri'de CHP'nin adayı kendi kanatları ile yeni yeni uçmaya çalışan bir kuş, Cumhur İttifakınınki güçlü pençeleri olan, keskin bakışlı bir kartal!
Balcıoğlu'nun türü konusunda bir tanımlama henüz yapamıyorum çünkü güçle sınanmayan hiçbir siyasetçinin gerçek yüzünü (türünü) bildiğimizi iddia edemeyiz. Bence onlar da kendileriyle asıl o zaman tanışıp, gerçek kimlikleriyle yüzleşiyorlar, ya da hiç bir zaman yüzleşemiyorlar!
Silivri küçük bir yer olduğundan yakın geçmişimizdeki örnekleri pek ala gözünün önünden herkes geçirebilir. Belediye başkanlarımızın seçilmeden önce ve sonraki hallerini düşününce, Balcıoğlu'nun bir istisna olacağına dair kuşkularımın artışına mani olamıyorum nedense.
Yalnız ifade zorluğu ve Yılmaz'ın hitabet performansı karşısında durmakta zorlansa da Balcıoğlu'nun yakaladığı bazı noktalardaki cinlik dikkat çekiyor.
Kavaklı'da yaptığı konuşmadan örnek vereyim…
* “Bir insanın sizi tercih etmesi için 3 şeye bağlı; biri aklına, biri kalbine, biri cebine. Cebi dediğimiz iş istihdam olanakları yaratabiliyor muyuz? Bunu yaratmak zorundayız. Kalbi vicdanlı bir Belediye Başkanı vebal sahibi olduğunu unutmamalı, vicdanlı olmalı. Beni tanıyanlar bilir. Haddimi biliyorum. Burada bulunma sebebim sizlersiniz. Sizlere karşı ben her zaman eğilirim, eğilmek zorundayım. Taleplerinizin de başımın üstünde yeri vardır.”
* “Hiç kimse kendi cebinden yapmıyor; ne büyükşehir, ne ilçe belediyesi, ne de devlet. Buradaki tek patron, tek sahip sizlersiniz. Herkesin böyle alnının teriyle kazandığı paraları, vergileriyle ödüyor ve belediye de hizmet yapmak zorunda. Yani bu bir lütuf gibi, ‘ben şunu yaptım, yol yaptım, kaldırım yaptım, park yaptım işte pazar yeri yaptım'. Bunları zaten yapacaksın. Sen bunları yapmak zorundasın. Ben de yaptım 10 yıldan bu yana ama bunu bir lütuf gibi sizin karşınıza gelip sanki cebinden babamızın parasıymış gibi anlatmayı da hizmet olarak kabul etmiyorum.”

***

Kendi kanatları ile uçmaya yeni yeni öğrenmek zorunda kalan CHP'nin Başkan Adayı, sonradan bir Arap atına evrilmeyecekse, girdiği yarışta işi hiç kolay değil.
Yılmaz'ın sınavı da zor. Çünkü o kendiyle yarışıyor, kendini yenmeye çalışıyor…

YORUM YAP