Hüseyin Kuru

Virüsün düşündürdükleri

Dünya'mız, Ocak ayından itibaren covid19 denilen bir virüs belasına maruz kaldı.. yaşanan gelişmelerde gösteriyor ki, savaşların toplumlar üzerinde ki tahribatı ile kıyaslandığında virüs belası, hem ekonomik anlamda, hem de toplumsal bazda yaptığı tahribata bakıldığında savaşlarda bile zarar, ziyan ve zayiat ancak bu kadar olur.

Korkunç bir tablo var ortada.. tabiatıyla okullar tatil edildi.. yurtdışında 68 ülkeye uçuş yasaklandı.. insanları evlere kapattırıyor bu melanet.

Hayat neredeyse durma noktasında.. ticaret, üretim, hizmet, sanayi, inşaat sektörü vb. duruyor.. avm, restaurant, bar ve cafeler kapanıyor.. 65 yaş üstündeki insanlara sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.. nasıl bir musibettir bu zıkkım..!

Eskiler “kul azmayınca musibet gelmezmiş” der.. insanlıkta bundan dersini alır inşallah.

                                                        ***

Lakin, uzmanların açıklamalarına bakarsak uyuyan virüslerle Dünya'yı daha büyük felaketlerin de beklediği açık.. hem toplumlar üzerinde ki tahribat, hem de ekonomilerin, tabi bu bağlamda devletlerin nasıl bir korku, etki ve algıyla yönetilebileceği de ortada..!

Şu konu da insanlar ister istemez bir sorgulama da yapıyor.. virüsün bu kadar kısa bir sürede Dünya'ya yayılması çok normal bir durum da değil..!

Veya ciddi bir operasyon mu yapılıyor?

Geçtiğimiz hafta içinde basında da yer alan bir iddiaya göre drone'larla başta İtalya olmak üzere bu virüsün yapay yağmurlarla ülkelere transfer edildiği yazıldı..!

                                                        ***

Devam edelim.. musibete manevi pencereden bakarak ilerlersek o zaman bu tür felaketlere imanlı insanlar olarak ‘ilahi ikaz' diyebiliriz.

Çünkü insanlık merhamet, adalet ve israfla imtihan ediliyor.. yaşanan bunca zulüm ve katliamlar, vurdumduymazlık, adam sendecilik ve bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı ile süslenen beyinler ve yönetilen toplumlara, musibet ve belanın gelmesi duanın vaktini de haber vermiyor mu?

                                                        ***

Bir imtihan evresindeyiz.. Yüce kitabımız Ku'an-ı Kerim'de isimleri zikredilerek anlatılan peygamberlerin kavimlerine ve kendilerine Rabbimiz tarafından musibetler ve belalar verilmiştir.

Ordulara gerek kalmadan, gözümüzün bile görmediği bir bela ve musibet bugün tüm Dünya'yı tehdit ediyor.

Gurur, kibir ve enaniyet abidesi insanoğlu ne kadar aciz bir varlık.. imtihan ve terbiye edildiğinin daha farkında bile değil, yazık..!

                                                                                              ***

İşimize dönecek olursak; TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş., özet yorumlarla gayrimenkul sektörüyle ilgili önemli konu başlıklarını, konut satışlarını analiz etti.

 

  • Türkiye genelinde şubat ayında 118.753 adet konut satışı gerçekleştirildi ve en yüksek Şubat ayı konut satış sayısı yaşandı.

 

  • Şubat ayının Ocak ayına göre 2 iş günü daha az olmasına rağmen, aylık yüzde 4,52, yıllık ise yüzde 51,37 oranında artış yaşandı.

 

  • Toplam satışlara kıyasla, ipotekli satışlardaki artışın aylık baz da yaklaşık 1 puan daha düşük gerçekleştiği tespit edildi.

 

  • Dünyada hızlıca yayılan COVID-19 virüsünün 11 Mart'ta pandemi ilan edilmesinin ardından 17 Mart tarihinde Merkez Bankası tarafından politika faizi 100 baz puan indirilerek yüzde 9,75'e geriletilmiş ve dün açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi ile birlikte 500 bin liraya kadar olan ipotekli konut alımlarında peşinat oranı yüzde 10'a indirildi.

 

  • İpotekli satışların toplam satışlar içerisindeki payı yüzde 37 seviyesinde seyrederken, gelecek aylarda alınan önlemlerin ipotekli satışlara ve konut talebine etkisi takip edilecek.

 

  • Yabancılara şubat ayında 4.005 adet konut satışı yapıldı. Son 12 aylık dönemde yabancılara satılan konut sayısı 53.395'e ulaştı.

 

  • Ayrıca, Şubat ayı itibarıyla ilk defa İran uyruklu vatandaşların konut alımı, Irak uyruklu vatandaşlarınkinden fazla yaşandı ve 1. sırada İran oldu.

 

  • Kur seviyesinde ve konut fiyatlarındaki artışın sürmesine rağmen COVID -19 virüsü sebebiyle yabancılara satışın yavaşlayabileceği öngörülüyor.

 

  • Konut fiyatlarında ise, 2020 yılı ocak ayında aylık değişim yüzde 1,79, yıllık değişim ise yüzde 12,39 olarak belirlendi. Böylece 29 ay sonra konut fiyatları reelde artıya geçti ve yıllık reel değişim yüzde 0,21 olarak yaşandı.

 

  • Bununla birlikte, konut fiyat endeksinde ve yeni konut fiyat endeksinde 2010'dan beri en yüksek aylık artış oranlarının yaşandığı tespit edildi.

 

  • Şubat ayında talepteki artışın devam etmesi sebebiyle gelecek aydaki verilerde de artışın devam etmesi beklenmektedir.

 

  • Ancak, COVID- 19 virüsü nedeniyle sosyal ve ticari hareketliliğinin yavaşlamasının konut talebini düşürebileceği tahmin ediliyor.

***

İyi haftalar..

YORUM YAP