
Acil durumlarda hastaya nasıl müdahale edeceği konusunda kafalarında soru işaretleri oluştuğunu belirten doktorlar, uzman olmayan hekimlerin acil serviste hastalara müdahale etmek zorunda bırakıldığı iddiasıyla tepkilerini ortaya koydu. Hastaların mağdur olma ihtimali üzerinde duran doktorlar, yapılan tıbbi hatalarda sorumluluğun Sağlık Bakanlığı ve Kamu Hastane Birliği yöneticilerine ait olduğunu vurguladı.
"HASTALARA ZARAR VERMEK İSTEMİYORUZ”
Silivri Devlet Hastanesi Hekimleri adına İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilciliği’nin yayınladığı duyuru, acil tıp hekimliğinin başlı başına bir tıp disiplini ve uzmanlık alanı olduğu, yıllar önce aldıkları eğitimlerin yetersiz kalacağı nedenleriyle hasta müdahalelerinde istenmeyen sonuçların ortaya çıkabileceğini ifade ediyor. Bu mahkûmiyeti ve vicdani cezayı çekmeyi kabul etmediklerini belirten doktorlar yasal sorumluluk altına girmeyi de reddediyor. Yayınlanan duyuruda şu ifadelere yer verildi: "Siz kalp krizi geçiren hastanıza bir göz hekiminin ya da fizik tedavi ve rehabilitasyon hekiminin ya da mikrobiyoloji alanında uzman olmuş hekimin müdahale etmesini ister misiniz? Biz sağlık çalışanlarının, sağlık hizmeti sunarken birinci temel ilkesi: "pirimum non nocere” yani ‘önce zarar verme’ anlayışıdır.
"YÖNETİCİLER, TEHLİKEYİ GÖRE GÖRE UZMANLARI NÖBETLENDİRİYOR”
Şimdi hastane yöneticilerimiz bizlere bu temel ilkeden uzak bir anlayışla hastalarımıza zarar verebileceğimiz acil birimlerinde çalışmaya zorluyor. Yöneticilerimiz, yıllar önce aldığı tıp eğitimi sonrası uzmanlaştığı alan gereği yıllarca hiç hasta muayene etmemiş, tıbbi girişimde bulunmamış, tedavi düzenlememiş patolog, mikrobiyolog, biyokimya uzmanı hekimlere, acil servis gibi anlık kararlarla hastasının yaşamasına ya da ölmesine, sakat kalmasına yol açabilecek, deneyimsizliğe tahammülü olmayan birimde nöbet tutmaya zorluyor.
"YASALAR BÖYLE DENİLİYOR, VATANDAŞIN SAĞLIĞIYLA OYNANIYOR”
Bu görevlendirmelerin hastaların yaşamını hiçe saymak olduğunu hem yazılı hem sözlü olarak hatırlattığımız yöneticilerimiz, "Yasalar böyle ne yapalım, isterseniz gidip dava açın” şeklinde kabulü mümkün olmayan yaklaşımlar sergilemektedirler.
"AİLE HEKİMLİĞİ GELDİ, ACİLLERDE DOKTOR KALMADI”
Sağlığın her alanında olduğu gibi 2005 yılında birinci basmak sağlık hizmetleri özelleştirmeye başlanılmış bu kapsamda İstanbul’da iki buçuk yıl önce, Sağlık Ocakları kapatılarak yerine adeta özel muayenehanelerinde sözleşmeli olarak çalışan hekim birimlerine, yani Aile Hekimliği sistemine geçilmişti. Böylece hastane acillerinde düşük ücretle, hiçbir statüsü olmadan ağır koşullarda çalışan birçok deneyimli hekim Aile Hekimliği’ne geçmiş, hastane acilleri adeta boşalmıştı.
"ÇÖZÜM SEÇENEKLERİNE KULAK VERİLMİYOR”
Acil hizmet birimlerinde acil tıp uzmanlarının çalışması gerekirken, yıllardır pratisyen hekimler çalıştırılmıştır. Ülkemizde acil tıp uzmanı yetersizliği bilinen bir gerçekken, acillerde yaşanan sorunlarının giderilmesine yardımcı olabilecek, yıllardır acil birimlerde çalışan, deneyim kazanan pratisyen hekimlerin; ayrı bir statü, mevzuatın belirttiği ek eğitim, uygun çalışma koşulları, adil bir ücret ödenerek giderilmesi olanaklı iken bu çözüm seçenekleri göz ardı edilmiştir.
"DENEYİMSİZ MESLEKTAŞLARI AĞIR KOŞULLAR ZORLUYOR”
Silivri Devlet Hastanesi gibi hizmet hastanelerinden ayrılan deneyimli acil hekimlerinin yerine tıp eğitimini henüz tamamlamış acil alanında deneyimi olmayan meslektaşlarımız atanmış, ancak acillerin ağır çalışma koşulları ve karşılığında aldıkları maddi ma-nevi tatmin yetersizliği bu arkadaşlarımızı da yıldırmış, acil çalışanı pratisyen hekim meslektaşlarımız birer ikişer istifa etmişlerdir.
"KAR ZARAR TEMELLİ SİSTEM SELİMPAŞA’YI DA KAPATTI”
Kamu Hastane Birlikleri adıyla tamamen kar-zarar temelinde işletme haline dönüştürülüp yönetilen hastanemiz, acilde yaşanan deneyimli hekim kadrosunu yitirip, yenilerini de elinden kaçırınca çareyi Selimpaşa’da ki Ek Hizmet binasındaki acil hizmet birimini hafta içi kapatmakta bulmuştur. Bu kapatmalarla da işe yaramayınca bu defa acil hekim eksikliğine çare olarak başka uzmanlık alanında hekimlik yapan arkadaşlarımız acil birimlerinde görevlendirmeye başlanıldı.
"MİKROBİYOLOG, KALP KRİZİ GEÇİREN HASTAYA MÜDAHALE ETMEYE ÇALIŞACAK”
21 Mayıs 2013 tarihinde yani bu gün ilk olarak Mikrobiyoloji uzmanı hekim arkadaşımız Silivri Devlet Hastanesi acilinde kanamalı hastaya, kalp krizi geçiren hastaya, kalbi ve solunumu durmuş hastaya müdahale etmeye çalışacak.
"HATANIN SORUMLUSU; BAŞHEKİM VE DİĞER YETKİLİLERDİR”
Mesleki değerlere ve hukuki mevzuata aykırı bu görevlendirmeler nedeniyle ortaya çıkabilecek istenmeyen her türlü sonuçtan sadece ilgili hekimin değil, bu açıklama ve itirazlara rağmen acil servis görevlendirmelerini yapan Başhekim ve diğer yetkililerin sorumlu olacağı bilinmelidir.
"ACİL SEN MEVZUATINDA ‘AÇIKÇA’ BELİRTİLİYOR”
Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği'nin 15. Maddesinde; "uzman tabip sorumluluğunda, acil sağlık hizmetleri konusunda eğitim görmüş, tecrübeli ve yeter sayıda tabibin, hemşirenin ve diğer personelinin de katılımı ile bir bütün olarak yürütülecek şekilde" organize edileceğini ve ilgili personelin hizmetin hedefleri, çalışma standartları, görevleri, yetkileri ve sorumlulukları konusunda hizmet öncesi resmi bir eğitim programına alınacağı” açıkça belirtilmektedir.
"UYARIYORUZ”
Sağlık Bakanlığını ve Kamu Hastane Birliği yöneticilerini uyarıyoruz. Acillerde zorla görevlendirdiğiniz, nöbet yazdığınız branş dışı hekimlerin (göz, fizik tedavi, plastik cerrahi, ürolog vs), hele patolog, mikrobiyolog, biyokimya alanlarında hekimlik yapan arkadaşlarımızın acillerde acil hastalara yapacakları her türlü tıbbi girişimden sonra gelişebilecek ölüm ve sakatlıkların tüm sorumluluğu size ait olacaktır.
"DENEYİMSİZ HEKİMLERİN MÜDAHALESİNE GÖZ YUMMAYIN”
Halkımızı, acil servislerde kendilerine acil deneyimi olmayan hekimler tarafından müdahale edilmelerine rıza göstermemeye, Kamu Hastane Birliği Genel Sekreterliği ve Yönetici Başhekimi tarafından dayatılan bu uygulamaya karşı durmaya, duyarlılıklarını her türlü yolla göstermeye çağırıyoruz.
"TOPLUMUN HAK ETTİĞİ SAĞLIK HİZMETİ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Toplumun nitelikli sağlık hakkı, çalışanların insani çalışma koşulları ve iyi hekimlik için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz önce hastalarımıza zarar vermemek, sonra fayda sağlamak istiyoruz.”
Hazal BAŞARAN