Çanta'da düzenlenen Referandum programında konuşan CHP Belediye Meclis Üyesi Devrim Uzun, “Devlet otobüs, Hükümetler de onlun şoförleri. Şu anda AKP'nin şoförlüğünü yaptığı otobüs yokuş aşağı hızla iniyor. Yol biterse ne olur düşünün. Acilen millet olarak el frenini çekmemiz lazım” diyerek 16 Nisan'da yapılacak oylamaya işaret etti.
5 Nisan 2017 Çarşamba akşamı Çanta'da Hayır çalışmasını sürdüren CHP İlçe Başkanlığı vatandaşlarla bir araya geldi. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, Rıdvan Budak, Başkan Yardımcısı Bora Balcıoğlu, Meclis Üyeleri Devrim Uzun ve Zafer Bıyıklının da iştirak ettiği programda Hayır cephesi getirilmek istenen yeni sistemin tehlikelerini halka anlattı.
UZUN: EL FRENİNİ ÇEKMEMİZ LAZIM
Devrim Uzun, ülkemizin zor bir süreçten geçtiğini ifade derken, gelecek nesillerin hesap soracağı hatalardan kaçınmak gerektiğinin altını çizdi. “Seçimler nedeniyle ikide bir halkın karşısına çıkmaktan yorulduk. Artık şu veya bu partiyi seçmeniz ya da hangi yönde oy kullanmak gerektiği tartışmalarını bir kenara bırakıp bölgemizin, ülkemizin gerçek sorunlarına odaklanmak ve çözüm üretmeyi gerçekten çok istiyoruz” diyen Uzun, hükümet ve devlet anlatımında otobüs ve şoför örneğini verdi. AK Parti'nin bu devlete hükümet olarak iyi şoförlük yapamadığını, yokuş aşağı hızla gittiğimizi belirtti. Halka “El frenini çekmeniz lazım” diyen Uzun, sözlerine şöyle devam etti: “Oylayacağımız anayasa değişikliğinin tek bir maddesinden size bahsetmek istiyorum. Farz edin ki Cumhurbaşkanımız hastalandı veya yurt dışına gitti. Yerine bırakacağı kimse bizim seçmediğimiz, belirlemediğimiz ve art niyetli bir kimse. Böyle bir düzenleme, bu şekilde bir yetki verme olur mu?
Kandırılma mevzuları malum. Halk olarak bizim üzerimize düşen otobüsün el frenini çekip, aracı yolun kenarında durdurmak ve şoförü değiştirmek. Herkes oy kullansın ve kullandığı oya sahip çıksın.”
IŞIKLAR, PARTİ DEVLETİ TEHLİKESİNE İŞARET ETTİ
Toplantıda söz alan Başkan Işıklar ülkemizde yaşanan medya karartmasına dikkat çekerek, “Ülkede 25 kanal tek ses var. Resmen karartma uygulanıyor. Devlet bu ülkede yaşayan herkesin devleti. Onu tek bir partinin devletine dönüştürmek istiyorlar. Demokrasi ve Cumhuriyet evrensel ve insancıl değerler. Bunlardan vazgeçemeyiz. Dini siyasallaştırıyorlar. Evet biz Müslüman bir toplumuz ama İslamcı değiliz. Dini ibadet kavramından çıkartıp toplum üzerinde baskı unsuru olarak kullananlardan değiliz, olamayız bu yönteme başvuranlara müsaade edemeyiz. Birçok Müslüman coğrafyada bugün bizlerin sahip olduğu yaşam tarzı ve kültürüne sahip olabilmek için insanlar can veriyor. Parlamenter sistem ve çor partili rejim ile sahip olduklarımızdan vazgeçemeyiz. Meclisi feshetme yetkisini Atatürk bile istemedi. Kimin hazırladığı belli olmayan bir metni anayasa kabul edemeyiz. AKP'li milletvekilleri bile görmeden imzaladı. Tartışılmadan, toplumda geniş kesimlerce onay ve kabul görmeyen, uzlama yönü son derece eksik bu metni anayasa olarak kabul edemeyiz. Tüm demokratik haklarımızı, bu kim olursa olsun, bir kişinin insafına terk edemeyiz. Hilafete dönüşüm, federasyonla bölünme tehditleri içeren bu anayasa değişikliğini kabul etmemeliyiz.
Aklımız ve ortak değerlerimizle alay ediyorlar. Millet anlayışını terk etmemizi, biat düzeni istiyorlar. Medeni dünyadan bizi uzaklaştıran, yalnızlaştıran bu gidişata Referandum sürecinde Hayır demeliyiz” şeklinde konuştu.
Çanta programı Rıdvan Budak'ın değerlendirmelerinden sonra vatandaşların yönelttiği sorulara cevap verilerek devam etti.
Haber Merkezi
