SOSYOLOG - Aleyna Çalış

Şizoid kişilik bozukluğu nedir?

Şizoid kişilik bozukluğu, yakın ilişkiler kurmaktan uzak ve duyguları ifade etmekte kısıtlı olunması ile karakterize bir bozukluktur. Bu bozukluğa sahip bireyler yakınlaşma isteğinden yoksun ve sosyalleşmekten kaçınarak daha çok yalnız kalmayı tercih ederler. Yalnız olmayı tercih ettikleri için meslek seçimlerini de buna göre yaparlar, insanlarla iletişim gerektirmeyen bilgisayar programcılığı, yazılım gibi evden yapabilecekleri işlere yönelebilirler. Hayatı planlamak, belirli bir amaç ve hedef oluşturmak yerine daha çok hayatın akışında sürüklenmeye eğilimlidirler. Olumlu ya da olumsuz fark etmeksizin her duygularında kısıtlı oldukları için ciddi felaketler karşısında bile çok pasif ve durgun tepkiler verebilirler. Cinsel anlamda herhangi bir işlev bozuklukları yoktur ancak çoğu zaman duygusal ve sorumluluk gerektiren fiziksel temaslardan kaçınarak daha yüzeysel ve kısa süren cinsel deneyimler yaşarlar. Bu sebeple evlilik gibi sorumluluk gerektiren bir ilişkisinin parçası olmak istemez ve kaçınırlar. Duygusal anlamda soğuk ve samimiyet kuramadıkları, kendi sorunları dışında başkalarının sorun ve isteklerine duyarsız oldukları için karşı cins tarafından düz bir birey olarak tanımlanırlar. Bireyin çocukluk, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemindeki davranışları gelişim ve değişim sürecine bağlı olarak yorumlandığı için genellikle yetişkinlik döneminde teşhis edilmektedir. Toplumda görülme sıklığı olarak %3-5 arasındadır ve genel olarak erkeklerde kadınlara oranla daha yaygındır.
Şizoid Kişilik Bozukluğunun Nedenleri:
Çocukluk çağında kişilik formları, kalıtsal eğilimlerin ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile şekillenir. Çocukluk çağında dış dünyayı nasıl gördüğünüz, nasıl anladığınız ve tanımladığınız genetik faktörlerin yanında daha çok aile tutumu ile şekillenir. Çocukluk çağındaki soğuk, fiziksel temastan uzak aile iletişim ve etkileşimleri ilişkileri yanlış tanımlamaya sebep olabilir. Buda sizi diğer insanlardan ayıran ve kişiliğinizin bir parçası olan ilişki tutumunuzu, duyguları ifade etme şekillerinizi yanlış inanış ve formlar doğrultusunda oluşturmanıza sebebiyet vermiş olabilir. Bunun yanında aileden alınan sosyal ipuçlarının doğru olmayan bir şekilde yorumlamak ve zihinde oluşan sorulara uygun cevap verememek konusundaki genetik eğilimlerde, ilişki ve ifade formlarını şekillendiren kalıtsal sebepler arasındadır.

YORUM YAP