Ahmet Yücegök

SİYASİ DURUM - 16 MART 2015

Hafta içinde…
Yerelde en çok tartışılan konu oldu…
Arsa satışı üzerinden Muhalefetin iktidarı eleştirmesi…
Hatta …
Konu başka alanlara da sıçradı …
Neyse, konumuz o değil …
Konumuz muhalefetin eleştirisi …
Daha doğrusu, muhalefet tarafından yapılan "bir sürü arsa satışı yapıldı ama hiç bir şey yapılmadı” eleştirisi...
Silivri Belediyesinin, Mart ayı meclis çalışması içinde arsa satma işi de  vardır.
Muhalefetin eleştirisi bu madde içindeydi.
Bu eleştiriye benim eleştirim…
En başta …
Eleştiri, soyuttur ve  afakidir…
Ve …
Söylemin, kamu oyunda karşılığı yoktur…
Çünkü …
İktidar az veya çok bir şeyler yapılmıştır…
O nedenle  eleştiri  havada kalıyor…
Eleştiriyi biraz açalım…
Bir…
Belediyelerin bu ve benzer yerleri satma yet-kisi var mı?
İki …
Etrafımızdaki Belediyelerde benzer uygulamalar ne alemde…
İlkini söyleyeyim…
Arsa satma işi…
Belediyelerin Yasalardan kaynaklanan bir eylemidir…
Belediyeler, bu ve benzeri yerleri satarlar,gerektiğinde de, benzer yerleri  bünyelerine katarlar…
Bu eylem KAMU adınadır…
Yasanın  mantığı öyle…
Olayda  bakılması gereken  KAMU  yararının olup olmadığıdır…
Muhalefetin denetlenmesi takip etmesi gereken,   tam da budur…
Kamu yararı varsa, sorun yok…
Yoksa …
İşte o zaman muhalefete iş düşüyor…
Muhalefet, elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Yani, yasadan kaynaklanan tüm yetkiler kullanılmalıdır.  Sokak gösterileri dahil…
Şimdi …
İsterseniz, konumuza dönelim  …
O gün, Silivri Belediye Meclisi toplantısına katılamadım, sonradan izledim…
Lakin, Mart ayının ilk  oturumu olan Pazartesi günü salondaydım. O oturumda, gündemdeki o madde Komisyona havale edilirken iktidar kanadından yapılan bir öneri Cuma günü olacakların habercisiydi…
Bildiğim kadarıyla …
Satışın konu edildiği arsa veya arazi, 2009 Mart ayı öncesinde Ortaköy Belde Belediyesi sınırları içinde kalıyor. Ne zamana kadar?
 2009 Yılı Mart ayında yapılan Yerel seçimlere kadar…
 O günden sonra Silivri Belediyesine geçiyor. Ortaköy Belde Belediyesine ait borç-alacak, taşınır ve taşınmaz mallar ile birlikte …
Arsa artık Ortaköy’ün arsası değil Silivri Belediyesinin arsasıdır…
Dolayısıyla da tasarruf yetkisi Silivri Belediyesinindir.
Tıpkı, Selimpaşa, Gümüşyaka, B.Çavuşlu, Kavaklı, Değirmenköy ve Çanta Belde Belediyesinde  olduğu gibi…
Yani …
Demem o ki …
Ortaköy Beldesinde, Silivri Belediyesinin uhdesinde olan bir arsanın satış işlemi ayrı bir konu…
Diğer yandan …
Ortaköy Mahallemizin ihtiyacı olan ve yapılması gereken  hizmetler, ayrı  konudur...
Bu anlamda, sapla saman bir birine karıştırılmamalıdır…
Ortaköy’ün malını Ortaköylüye sormadan satamazsın !.
Bu söylem …
İlk bakışta  Ortaköy Mahallesinde oturan birilerine hoş gelebilir. Ama, ne açıdan bakarsanız bakın,  bu doğru bir yaklaşım değil…
***
Yazımın başında bahsettiğim gibi Belediyeler  şu veya bu şekilde bünyesine kattıkları taşınır ve taşınmaz malları gerektiğinde satarlar…
Ve…
Neticede, bahse konu satış Silivri Belediye Meclisinden  oy çokluğu ile  geçmiştir ... Neticede, yorgan gitmiş kavga bitmelidir …
O anlamda…
Olayı büyütmemek lazım...
Muhalefet olarak da, "satışa engel olamadık” diye üzülmemek lazım…
Çünkü, muhalefetin görevi satışa engel olmak değil, Silivri’ye yapılması gereken hizmetlerin yapılmasını sağlamak ve yapılan hizmetleri   denetlemek …
***
Yazımın  başında "Etrafımızdaki Belediye veya başka Kamu kurulularında yaşanan benzer olaylar var mı, bir de ona bakmak lazım” demiştim…
Gayet tabi var …
Bu konuda muhalefete tavsiyem "azıcık etrafınızdaki İlçe Belediyelerine bakmaları”  Kendi partinizin İktidarda olduğu İstanbul Büyük Şehir Belediyesine  bakmaları…
O da yetmezse …
Tavsiyem …
Ankara’ya, Genel İktidara bakmaları. Orada her şey tabak gibi ortada görülecektir...
Ve …
Etrafınızdan, İBB’nin ile AKP’li İlçe Belediyelerinin  ve  Ankara tarafından  yapılan satışların nasıl yapıldığını, kimlere yapıldığını etrafınızdan dinleyin, derim...
İnanıyorum ki …
Görüştüğünüz, dinlediğiniz partinizin o kişileri, cumhuriyetin kuruluşundan bu güne Devletin elinde ne var, ne yok sattıklarını övünerek anlatacaklardır size… Limanları, Fabrikaları, Devlet Çiftliklerini, Köprüleri, Yolları ve aklınıza gelmeyen daha neleri ve nasıl sattıklarını üşenmeden anlatacaklarına adım kadar eminim ...
 Hem de, nerelere harcandığının hesabını vermeden...
 Ve, üstüne üstlük, Cumhuriyetin ilanından bu güne, hiçbir devirde görülmemiş bir borçlanmayı gizleyerek  ve saklayarak...
***
Tekrar yerel iktidara geliyorum!
En son Meclis toplantısında yaşananlar yerel İktidar açısından hiç hoş değil. Keza, iktidar içinde baş gösteren muhalefet açısından da  öyle …
Umuyorum ki …
 Taraflar,  etrafta uçuşan  "aferin, bravo, yaşa, kahramansın” laflarının büyüsüne kapılmazlar da sorunu serin kanlılıkla değerlendirirler …
Özetin özeti …
Olayın kaynağı, Silivri’de muhalefetin çok zayıf kalması ...

GENEL SİYASET
Hafta içinde sağlık çalışanlarının grevi vardı...
Oysa …
 Ayni hafta içinde  onlar için İktidarın düşündüğü bir çok vardı. İktidara göre bunlar, cumhuriyet tarihinde, bu güne  "GÖRÜLMÜŞ”  şeyler değil, çalışanların iktidara teşekkür etmesi gereken vaatler...  Kısaca, İktidar yanlılarınca yaptıkları "Nankörlük” yaptıkları …
İktidarın başı kim?
Herkesin sorduğu soru bu!
Nedeni…
Başta MİT Meselesi olmak üzere …Her olayda ayni soru... En son, MİT Başkanının Aday,adaylığı ve Merkez Bankası Başkanı ile CUMHURBAŞKANI  olayında olduğu gibi …
Her olayda ayni şey …
Bir tarafta Başbakan konuşuyor. Öbür yanda Cumhurbaşkanı…
Gözlemim…
Bürokratlar "yüzünü hangi tarafa dönsünler” şaşırıyorlar…
 Genel siyaset böyle!

ONA GÖRE!
Tekrarlamaktan dilimde tüy bitti …
İktidar da TORBA YASA yapmaktan bıkmıyor.
Etrafta dolaşan haberler, iktidar giderayak yine faaliyette, yine elma şekeri misali bir şeyler dağıtacak…
Ama, hep söyledim, bizim istediğimiz hakkımız, diyor Çayırdere, Sayalar, Danamandra ve Çatalca’nın (5) köyü insanları. Yani, seçmenleri…
Ki, onlar …
1878’de Balkanlardan buralara gelirken, oralarda neleri var neleri yok bırakıp gelmişler. Mal mülk gözleri görmemiş, canlarını kurtardıklarına  şükretmişler…
Geldiklerinde de henüz Cumhuriyet İlan edilmemiş…
Osmanlı’nın  son demleri…
Sonra Cumhuriyet kuruluyor…
Cumhuriyeti, sonuna kadar destekliyorlar…
İstedikleri tek şey,  vatanları olsun…
O yıllar …
Balkanların en karışık yılları.
Göçün ne olduğunu, Çayırdere, Sayalar, Danamandra, B.Çavuşlu ve Gümüşpınar insanı çok iyi anlatır... Bir de, Devletlerine ne kadar bağlı olduklarını anlatırlar …  
Ki, bu günkü iktidar gelene kadar hiç bu kadar zorlanmamışlardı. Çünkü, hiç bir iktidar kendilerini İŞGALCİ olarak görmemişti….
Yasalara o kadar saygılılar ki …
Ecrimisil kağıtlarında yazan FUZULİ  İŞGAL lafını kabul etmemelerine rağmen  kendilerine  o yaftayı  yakıştıranlara la-netlemiyorlar …
***    
Öylesine, ECRİMİSİL rakamları gördüm ki, inanamazsınız!
O yerin tapusunu size verseler o parayı ödemezsiniz. Nitekim de ödeyen pek yok gibi.
Öyleyse, ne olacak?
Bu paralar ödenmeyecek mi?
Hemen söyleyeyim …
Bu alacaklar bu iktidar döneminde  Amme Alacağı haline geldi. Dolayısıyla  kişinin üzerinde tapulu mal varsa,  mallarına aciz  koyulabilir, satışa çıkarılabilir,  yok pahasına satılabilir…
Bankada parası olanların parası bloke edilebilir…
Ecrimisil Borcum var deyip geçersiniz ama bir gün bir bakarsınız bankadaki birkaç kuruşun bloke edilmiş. Senin zannettiğin para gitmiş …
Üzerinize hiçbir şey yoksa …
Herhangi bir yerde sigortalı  çalışıyorsanız, çalıştığınız yere icradan talimat gelebilir, o çalıştığınız kurum  aylığınızdan  belirlenen miktarı kesip bankaya yatırmak zorunda...
Konuya geliyorum …
Zurnanın zart dediği yere geliyorum …
Mecliste görüşülen kaçıncı TORBA YASA unuttum... Aldığım duyumlara göre görüşülüyormuş. Ve, biliyoruz ki, meclise gelirken TORBA  olarak geliyor sonra ÇUVALLA değişiyor. Şayet kabul edilmemişse acele edin. Tapu ve Ecrimisil sorununu da oraya monte edin …
Çünkü …
Önümüz seçim …
Ona göre !

BİR KUTLAMA
Geç bile olsa …
Tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum …
 
NOT ETMESEM OLMAZ.
CHP’nin 13 Mart akşamı, Mega Saray Tesislerinde 3.Bölgenin Milletvekili  aday adaylarını tanıtım  toplantısı vardı…
Bölgenin başka ilçelerinde de ayni toplantılardan yapıldığı için aday adaylarının tamamı yoktu. Yine de, en az (40) aday adayı vardı diyebilirim…
Davete icabet eden adaylar, kendilerini,  kısa öz geçmişlerinin gösteren slayt gösterisi (3) dakikalık konuşma ile tanıttılar…
Ama …
O ne kalabalıktı öyle!

YORUM YAP