
MHP'li Silivri Belediye Meclis Üyesi Sultan Aşkın, İSKİ'nin 2026 yılı bütçesini eleştirerek yatırımların azaldığını, borç yükünün arttığını ve İstanbul'un su güvenliğinin zayıfladığını ifade etti.
MHP Grubu adına İBB'nin İSKİ bütçesini değerlendiren Sultan Aşkın, dere ıslahlarından kamulaştırma bütçesine, kayıp–kaçak oranlarından arıtma tesislerinin yetersizliğine kadar çok sayıda başlıkta İSKİ yönetimini eksikliklerle eleştirdi.“Bu bütçe İstanbul'un su güvenliğini güçlendirmiyor, vizyon sunmuyor.” diyen Aşkın, bütçenin yeniden ele alınması çağrısı yaptı.
SAYGI VE TAZİYE MESAJI
Aşkın, konuşmasının ilk bölümünde Azerbaycan'dan Türkiye'ye dönmek üzere havalanan askeri kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan Mehmetçiklere Allah'tan rahmet dileyerek ailelerine ve millete başsağlığı temennisinde bulundu.
Sultan Aşkın, İSKİ'nin stratejik planı, 2026 yılı bütçesi ve performans programının hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür ederek söze devam etti.
“İSKİ, İSTANBUL'UN GELECEĞİYLE SINAV VERİYOR”
Aşkın, İSKİ'nin İstanbul için hayati öneme sahip bir kurum olduğunu belirterek şunları söyledi:“İSKİ, İstanbul'a hayat veren bir kurum. Su varsa hayat var; ama doğru yönetilen su varsa sürdürülebilir bir gelecek var. İSKİ'nin su yönetimindeki sınavı, aslında İstanbul'un kendi geleceğiyle verdiği bir sınavdır.”Aşkın, bu sınavda başarı için yatırımların hızlandırılması, kayıp–kaçak oranıyla etkin mücadele edilmesi ve su havzalarının kararlılıkla korunması gerektiğini vurguladı.İstanbulluların İSKİ'den sadece musluktan su akmasını değil; kaynakların sürdürülebilir, şeffaf ve verimli biçimde yönetilmesini beklediğini ifade ederek sözlerini sürdürdü. İSKİ'nin yasalarla tanımlanmış temel görevlerinin açık olduğunu belirterek kurumun İstanbul için taşıdığı hayati sorumluluğu şöyle anlattı:“İSKİ'nin görevi; İstanbul'a içme suyu temin etmek, atık suları toplamak ve arıtmak, su havzalarını korumak ve dereleri ıslah etmektir. Bunlar milyonlarca insanın yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kritik hizmetlerdir.”
Aşkın, yüzlerce kilometre uzaktan su getirme süreçlerinden dev arıtma tesislerine kadar İSKİ'nin İstanbul'a her gün adeta bir “su mucizesi” sunduğunu ifade etti.1990'lı yıllarda yaşanan büyük susuzluk krizlerini hatırlatan Aşkın, yeni barajların, regülatörlerin ve özellikle Melen Projesi'nin, İstanbul'a kesintisiz su sağlanmasında kritik rol oynadığını vurguladı.“İSKİ, şehrin su altyapısını kurmak, geliştirmek ve yönetmek gibi devasa bir sorumluluğu üstlenmiş bir kurumdur.” dedi.
“PERFORMANSI SORGULAMAK DOĞALDIR”
Aşkın, İSKİ'nin yalnızca bir kamu kuruluşu değil, 16 milyonu aşkın bir nüfusun sağlıklı suya erişimini belirleyen hayati bir yapı olduğunu söyleyerek şu değerlendirmeyi yaptı:“Bu nedenle, bugün görüştüğümüz stratejik plan, 2026 yılı performans programı ve bütçe, İstanbul'da yaşayan her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Bu büyük sorumluluk karşısında kurumun performansını ve önceliklerini sorgulamak, en doğal vatandaşlık hakkımızdır.”
“YÖNETİM ANLAYIŞI SORUNLU”
Sultan Aşkın, İSKİ'nin son yıllardaki yönetim anlayışının, kuruma yüklenen kritik sorumlulukları karşılamaktan uzaklaştığına işaret ederek şöyle konuştu:“Ne yazık ki son dönemdeki uygulamalar, bu büyük sorumluluğun hakkıyla yerine getirilmediği yönündeki kanaatimizi güçlendiriyor.” MHP'li meclis üyesi, bugün İstanbul'da en yüksek fatura bedellerinden birinin su faturası olduğuna dikkat çekerek, yatırım ve maliyet düşürme yerine sürekli zamlarla vatandaşın sırtına yük bindirildiğini söyledi.
“ZAM POLİTİKASI İLE SU YÖNETİLİYOR”
Aşkın, İSKİ'nin su kaynaklarını artıracak yatırımlar yapmak yerine zamlarla maliyetleri İstanbullulara yansıttığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:“İstanbul'un geleceği, su kaynaklarımızın verimli ve şeffaf yönetilmesine bağlıdır. Ancak İSKİ, maliyetleri düşürmek yerine zam politikasıyla hareket etmektedir.Bu belgeler, İstanbul'un geleceğine, su güvenliğine ve çevre sağlığına dair taahhütlerdir. Fakat incelediğimiz bütçe teklifinde önceliklerin net ve dengeli olmadığını görüyoruz.”Aşkın, sunulan bütçenin “Büyük İstanbul vizyonundan uzak” bir yaklaşım içerdiğini söyledi.
“DERE ISLAHLARI İHMAL KABUL ETMEZ”
Konuşmasının devamında derelerin ıslahının İSKİ'nin en kritik sorumluluklarından biri olduğunun altını çizen Aşkın, özellikle deprem tehlikesinin kapıda olduğu bir dönemde bu konunun aciliyetinin arttığını vurguladı.“Dere ıslahlarından sonra taşkın alanlarının realize edilmesi gerekmektedir. Sel felaketlerinin en temel nedeni, İSKİ'nin yetki ve sorumluluğu altında bulunan dere ıslahlarının yapılmaması ve ihmal edilmesidir.” dedi.
Sultan Aşkın, dere ıslahlarının neden yapılmadığına dair İSKİ tarafından en sık öne sürülen gerekçenin “kamulaştırma sorunları” olduğunu belirterek şunları söyledi:“Birçok alanda kamulaştırma ihtiyacı ve kamulaştırma problemleri vatandaşların önüne gerekçe olarak sunuluyor.”Ancak Aşkın'a göre bu gerekçe, bütçeye bakıldığında inandırıcılığını kaybediyor.Aşkın, 2026 yılı bütçesinde kamulaştırma giderlerine ayrılan 2,4 milyar TL'lik (%5,7) payın, dere ıslahları ve yeni su kaynaklarına ilişkin yatırımların yapılamayacağının açık göstergesi olduğunu vurguladı.“2025 yılı bütçesinde de 1,75 milyar TL yani %3,9'luk bir pay ayrılmıştı. Bir ilerleme sağlanamadığı gibi, mevcut ihtiyaçların çok gerisinde kalındı.” dedi.
“VATANDAŞ SELDE ZARAR GÖRÜYOR, KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPAMIYOR”
Aşkın, dere ıslahlarının yapılmaması nedeniyle oluşan mağduriyetlere dikkat çekerek şu soruyu sordu:“Derelerin ıslah edilmemesi nedeniyle sel baskınına uğrayan, mal ve can kaybı yaşayan İstanbullular ne yapacak?”
Aşkın, yalnızca sel mağdurlarının değil, taşkın alanı ilan edilen bölgelerde yaşayan birçok vatandaşın da ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını hatırlattı:“Derelerin ıslah edilmemesi nedeniyle bazı alanlar taşkın bölgesi ilan ediliyor ve imar yasaklı hale getiriliyor. Evleri bu alanda kalan vatandaşlar kentsel dönüşüm bile yapamıyor.”
Sultan Aşkın, Tuzla Deresi'nin yıllardır çözülemeyen sorunlarının bu duruma en çarpıcı örnek olduğunu belirterek sert ifadeler kullandı:“İnsanlar resmen tabut olarak nitelendirilebilecek evlerde yaşamaya mahkûm ediliyor. Durum bu kadar vahim. Yıllardır insanları deprem tehdidi altında yaşamaya mahkûm ediyorsunuz.”
Aşkın, yapılması gerekenin açık olduğunu söyledi:“Gerekli yatırım bütçesi ayrılarak derelerin ıslah çalışmalarının bir an önce tamamlanması gerekiyor.”
Aşkın, İSKİ'nin bugüne kadar yaptığı çalışmaların yetersiz kaldığını ve 2026 bütçesinin de bu eksiklikleri gidermeye yetmeyeceğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:“İSKİ'nin bu güne kadar yapmış olduğu çalışmalar yetersiz olduğu gibi 2026 bütçesi ile de derelerin ıslahının tamamlanması maalesef mümkün görünmüyor.”
“İSKİ'NİN BORCU 4 YILDA 48 KAT ARTTI”
Aşkın, hizmet ve yatırımlardaki yetersizliğin ardından değerlendirmesini İSKİ'nin mali yapısına taşıyarak konuşmasının bir sonraki bölümüne geçti.Sultan Aşkın, İSKİ'nin mali yapısındaki bozulmaya dikkat çekerek kurumun 2018 yılında hiç borcu yokken, 2019'dan itibaren borçlanmaya başladığını ve 2019–2023 döneminde TL bazında borcun 48 kat arttığını söyledi.“Bu borçlanmanın doğal sonucu olarak, yıllar içinde faize ayrılan bütçe kalemi de oluşmuş ve giderek artmıştır.” dedi.
Aşkın, 2025 yılı Finansman Cetveli'ne göre iç ve dış borçlanmanın İSKİ için önemli bir kaynak hâline geldiğini belirtti:“2025 yılında iç ve dış borçlanma yoluyla yaklaşık 2,7 milyar TL yeni yükümlülük altına girilmiştir.”Bu borçlanmanın, 2026 yılı gider bütçesinde görülen yüksek faiz giderlerinin temel nedeni olduğunu ifade etti.
FAİZ GİDERİ 1 MİLYAR TL'Yİ AŞTI
Aşkın, 2026 yılı için bütçeye konulan 1 milyar 45 milyon 800 bin TL tutarındaki faaliyet dışı faiz giderine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:“Bu kalem, bütçenin önemli bir bölümünün hizmet yerine geçmiş borçların finansmanına ayrıldığını gösteriyor. Her bir liranın hizmete dönüşmesi gerekirken faize aktarılan bu kaynak, İstanbulluların sırtındaki borç yükünün somut göstergesidir.”
Aşkın, faize ayrılan bu büyük kaynağın, yeni su kaynakları ve altyapı yatırımları için kullanılması gerekirken borç yükünü kapatmak için harcandığını belirtti:“Yeni su kaynaklarına, yeni altyapıya ayrılması gereken rakamlar maalesef borçların faizine gidiyor. Bu tablo, mali yönetim açısından kabul edilemez.”
Aşkın, İSKİ'nin reel yatırım hacmini düşürürken faiz giderlerini ve toplam borç yükünü artırmasının İstanbul'un geleceği açısından büyük risk oluşturduğunu dile getirdi:“İstanbul'un geleceği, yeterli yatırım yapmayan ve sürekli borçlanan bir kurumun omuzlarına yüklenemez.”
Sultan Aşkın, stratejik plan, bütçe ve performans programının İstanbul'a yakışır bir vizyon ortaya koymadığını belirterek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:“İSKİ, İstanbul'un en kritik kurumlarından biridir. Önümüzdeki stratejik plan, bütçe ve performans programı ise ‘Büyük İstanbul' vizyonundan uzaktır. İstanbul'un geleceği için en büyük risk olan su temini güvenliğine, bütçede yeterli öncelik tanınmamıştır.”
MAKİNE–TEÇHİZAT ALIMLARI İÇME SUYU PROJELERİNİN ÖNÜNE GEÇTİ
Aşkın, 2026 bütçesinde makine–teçhizat alımlarına ayrılan payın %26,5 ile 11,3 milyar TL olduğunu hatırlatarak bu rakamın içme suyu projelerinin üzerinde olmasının ciddi bir planlama sorunu yarattığını söyledi:“Elbette makine alımı önemlidir; ancak teknik ekipman alımlarının, doğrudan vatandaşın musluğuna su ulaştıracak projelerden daha büyük bir bütçeye sahip olması, yatırım önceliklerinin yanlış kurgulandığını göstermektedir.”
Aşkın, makine-teçhizat gibi kalemlere ayrılan yüksek payın temel altyapı yatırımlarının önüne geçmesinin “hizmet odaklı bütçe stratejisini zedelediğini” ifade etti.
Sultan Aşkın, 2026 yılı yatırım teklifini 2025 yılıyla karşılaştırarak önemli bir geriye gidişe işaret etti:“2025 yılı yatırım teklifleri 45 milyar 297 milyon TL iken, 2026 yılı teklifi 42 milyar 721 milyon TL'ye düşmüştür. Bu düşüş, yatırım hacminde reel olarak ciddi bir daralma anlamına gelmektedir.”
Aşkın, İstanbul'un ihtiyaçlarının artmasına rağmen yatırımların reel olarak küçülmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“YENİ PROJELERDE CİDDİ GERİLEME VAR”
Aşkın, devam eden projeler ve yeni projeler arasındaki dağılımı karşılaştırarak stratejik bir yavaşlama olduğunu belirtti:
• Devam eden projelerin toplam yatırım içindeki payı
2025'te %52,7 (23,8 milyar TL) iken,
2026'da %67,4 (28,7 milyar TL) oldu.
• Yeni projelere ayrılan bütçe ise
2025'te 21,4 milyar TL'den,
2026'da 14 milyar TL'ye düştü.
Aşkın, bu tablonun İSKİ'nin yeni kapasite artırıcı, vizyoner yatırımlar yapmak yerine mevcut işleri tamamlamaya sıkıştığını gösterdiğini ifade etti.Aşkın, iki yılın yatırım dağılımının karşılaştırılmasının ortaya koyduğu tabloyu şöyle özetledi:“2025'ten 2026'ya taşınan önceliklerimiz ve artarak büyüyen sorunlarımızın resmi, ne yazık ki daha endişe verici bir hale gelmiştir.”
“İÇME SUYU PROJELERİNDE GERİLEME VAR”
Sultan Aşkın, İstanbul için en stratejik konu olan içme suyu projelerine ayrılan payın düşmesinin ciddi bir uyarı olduğunu söyledi:“İçme Suyu Projeleri'nin oranı 2025'te %18,4iken 2026'da %17,9'a gerilemiştir. Oysa İstanbul'un su stresini yönetebilmesi için bu oranın her yıl artması gerekirdi. Bu cılızlık, kurumun su güvenliği riskini ciddiye almadığını gösteriyor.”
“KANALİZASYON YATIRIMLARINDAKİ DÜŞÜŞ ENDİŞE VERİCİ”
Temel çevre altyapısının ana omurgasını oluşturan kanalizasyon projelerinin, 2025'e göre yaklaşık 5 puan azaltılması eleştirilerin odağındaydı.
Aşkın, su baskınları ve deniz kirliliği gibi sorunlar devam ederken bu kalemin küçültülmesinin, büyük altyapı reformunun ertelendiği anlamına geldiğini vurguladı.
Aşkın, en çarpıcı veri olarak makine-teçhizat alımlarındaki artışı gösterdi:
• 2025–2026 arasında %4,5 puanlık artış
• 2026'da %26,5'lik pay
• Toplam 11,3 milyar TL'lik bütçe
Bu rakamların, 7,6 milyar TL'lik içme suyu yatırımlarını büyük farkla geçtiğini belirten Aşkın, şu değerlendirmeyi yaptı:“Kaynak, vatandaşın yaşam kalitesine doğrudan dokunan altyapı yerine idari harcamalara kaydırılmıştır. Artık bütçenin lokomotifi su değil, makine alımlarıdır.”
“SERMAYE GİDERLERİNDEKİ AZALMA ALARM VERİYOR”
Aşkın, 2026 bütçesinde sermaye giderlerinin %5,7 oranında azalmış olmasının, yatırım kapasitesinde düşüş anlamına geldiğini söyledi.Gayrimenkul yatırımlarındaki gerileme:Gayrimenkul Sermaye Üretim Giderleri 26,8 milyar TL'den 22,6 milyar TL'ye düştü.
• Gayrimenkul Büyük Onarım Giderleri 9,5 milyar TL'den 9,0 milyar TL'ye geriledi.
Aşkın, bu tabloyu şöyle değerlendirdi:“Bu düşüş, yeni projelerin ertelendiğini veya mevcut altyapının yenilenmesine ayrılan kaynağın yetersiz kaldığını gösteriyor.”
“YATIRIM AZALDI, CARİ HARCAMALAR ARTTI”
Aşkın, yatırım bütçesinden kesinti yapılırken cari harcamaların artırılmasını şu sözlerle eleştirdi:“Bu yaklaşım mali disiplin değil, günü kurtarma politikasıdır.”
Aşkın, toplam yatırım tekliflerinin:
• 2025'te 45,3 milyar TL
• 2026'da 42,7 milyar TL
olduğunu hatırlatarak nominal düşüşün enflasyon nedeniyle reel küçülmeye dönüştüğünü ifade etti.Aşkın, İstanbul'un en acil sorunlarını oluşturan kanalizasyon ve atıksu arıtma yatırımlarının düşmesinin büyük bir öncelik krizine işaret ettiğini söyledi:
• 2025'te 13,76 milyar TL olan yatırım
• 2026'da 11,03 milyar TL'ye geriledi.
“Yüzde olarak hâlâ en büyük paya sahip olsa da bu daralma, kentin altyapı ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır.” dedi.Aşkın, iklim değişikliği ve kuraklık risklerinin arttığı bir dönemde, su güvenliğini artıracak projelere ayrılan bütçenin düşürülmesini eleştirerek bunun stratejik bir hata olduğunu vurguladı.
Yedek ödeneklerdeki dikkat çekici artışı detaylandıran Aşkın:
• 2025: 4,7 milyar TL
• 2026: 5,9 milyar TL
Özellikle Yedek Ödenekler (09.6) kaleminin 4,3 milyardan 5,5 milyara yükseldiğini belirtti.“Yedek ödenekler gerekli olabilir; ancak bu denli büyük artış bütçe tahminlerinin isabetli yapılmadığını ve kontrolün gevşetildiğini gösterir.” dedi.
“KAYIP–KAÇAK SU EN BÜYÜK RİSKTİR”
Aşkın, İstanbul'un su kaynakları üzerindeki en büyük baskının, musluklara ulaşmadan kaybolan su olduğunu hatırlattı:“Resmi verilere göre kayıp/kaçak oranı hâlâ kabul edilebilir düzeylerin çok üzerindedir. Kuraklık tehlikesinin kapıda olduğu bir şehir için bu oran kabul edilemez bir israftır.”
Sultan Aşkın, yıllardır sürdürülen altyapı yenileme çalışmalarına rağmen kayıp–kaçak oranında beklenen düşüşün sağlanamadığını belirterek şunları söyledi:“Boru patlakları ve eski şebekenin yarattığı kayıplar hâlâ ciddi boyuttadır. Bu durum, yatırımların etkinliğinin ve proje yönetimindeki başarısızlıkların açık göstergesidir. Her damlası değerli olan suyumuz, yerin altındaki sızıntılara feda edilmektedir.”
“MARMARA DENİZİ KİRLETİLİYOR, ARITMA TESİSLERİ YETERSİZ”
Aşkın, Marmara Denizi'nde yaşanan kirlilik ve müsilaj felaketinin, atıksu arıtma süreçlerindeki eksiklikleri gözler önüne serdiğini belirtti:“İleri biyolojik arıtma tesisi yapılmaması, mevcut tesislerin kapasite ve verimliliğinin megakentin ihtiyacını karşılamaması, İstanbul'un denizlerini ağır bir bedel ödemeye mahkûm etmektedir.”
Aşkın, sahillerdeki kirliliğin İSKİ'nin yetersiz arıtma yatırımlarının sonucu olduğunu vurguladı ve İSKİ'nin hayati nitelikteki su ve kanalizasyon projeleri yerine, makine–teçhizat gibi dolaylı kalemlere kaynak aktardığını ifade etti:“İSKİ, yeni proje üretme hızını yavaşlatmakta, borç yükünü artırmakta ve İstanbul'un temel ihtiyaçlarını ertelemektedir.”
“BU BÜTÇE BİR SAVUNMA BÜTÇESİDİR”
Sunulan bütçeyi eleştiren Aşkın, 2026 teklifinin yeni vizyon ortaya koymaktan uzak olduğunu söyledi:“Bu bütçe bir savunma bütçesidir. İstanbul'a nefes aldıracak büyük altyapı hamleleri bu programda yoktur. Yeni bir taarruz, yeni bir vizyon içermeyen bir planla karşı karşıyayız.”
Aşkın, İSKİ'nin 2026 yılı bütçesi ve performans programının yatırım harcamalarında gerileme, operasyonel giderlerde ise artış gösterdiğini belirterek şu çağrıyı yaptı:“Bütçenin odak noktası, altyapıyı güçlendiren, yeni su kaynakları yaratan ve kayıp–kaçak oranını düşüren projelere kaydırılmalıdır.”
Aşkın, bütçenin hizmet üretmekten çok harcama kalemlerini büyüttüğünü belirterek İstanbulluların beklentisini şu sözlerle özetledi:“İstanbullular olarak bütçemizin her kuruşunun daha fazla suya, daha temiz çevreye ve daha düşük maliyetli hizmete dönüşmesini talep ediyoruz. Kamu kaynakları, İstanbulluların emanetidir.”
Aşkın, bütçenin kurumun yönetim anlayışının bir aynası olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:“Bu aynada gördüğümüz tablo, mali disiplinin yeniden tesis edilmesi ve yatırım odağının güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.”
“VİZYONER PROJELER ÜRETMEK ZORUNDASINIZ”
Konuşmasının sonunda Aşkın, İSKİ'nin İstanbul için taşıdığı önemin altını çizerek şu sözlerle Meclis'i selamladı:“İSKİ'nin İstanbul'umuz için, hatta ülkemiz için önemi çok büyük. Bu nedenle vatandaşlarımızın sağlığı, huzuru ve güvenliği için vizyoner projeler üretmek ve bunlar için kaynak yaratmak zorundadır.Bu duygu ve düşüncelerle, burada yaptığım tespit ve taleplerin dikkate alınmasını diliyor; İSKİ Genel Müdürlüğü'nün stratejik planının, 2026 yılı bütçesinin ve performans programının hayırlı olmasını temenni ediyor, Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına Yüce Meclisi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
Sevginar SALİ






