Ahmet Yücegök

SİLİVRİ GÜNLÜĞÜ - 28 Eylül sayısı

Bayram tatili (9) güne çıkarılınca, parası olan veya kenarında birikimi olan ve yazın bu son güzel günlerinden yararlanmak isteyenler Silivri’yi terk etti.
Yazın son demleri.
Bayram sonrası okullarda açılıyor.
Veliler, fırsat bu fırsattır deyip bavulunu alan düştü yollara. Ve, her bayram olduğu gibi, yine yolların kan gölüne dönme ihtimali aklına gelse bile, bu fırsat bir daha ele geçmez dedi...
Yollar deyince aklıma geldi.
Televizyon haberlerinde her gün onlarca kaza ve bir o kadar da ölen ve yaralanan. Sanki iki ülke arasında savaş var da, öteki ülke uçakları bomba atmış veya füze yollamış…
Evet.
Ülkemde, her Kurban Bayramı böyle geçiyor. Adında KURBAN geçse de sonuçta  "Hayat Bayram Olsa” şarkısında olduğu gibi geçmedi bu yılda...
Hatta her Kurban Bayramı nasıl geçmişse öyle geçti diyebiliriz.
Yine her bayram da, o hayvanlara yapılan eziyetler yapıldı. Her taraf kan revan içindeydi… Çoluk çocukların gözleri önünde hayvanlar boğazlandı... Oysa belediyeler, kurban kesim yerleri hazırlamışlardı...
***
Kan revan görüntüsünün gerekçelerini duyunda insan üzülüyor.
Gerekçe sıra beklememek ve belli miktardaki kesim parası ödememek.
Yine kendi, ifadesine göre (7) kişi bir danaya girmişler, bir dana (10) bin liraymış, ki, kişi başına ödediği para en az (1) bin liraymış. Belediye kesim yerinde (100) lira alıyorlarmış, nasıl öderim, diyor.
Kimi, yüksek gerilim direğini ağaç yapmış, kurbanını orada kesmiş. Kimi, toz toprak, taş ne varsa hepsinin içinde. Hijyen, hiç birinin aklının ucundan bile geçmiyor.
Neyse, bunlar hiç değişmeyen görüntüler hoş değil. İnşallah değişir..

ORGANİZASYON V.S.
Hac’dan üstü üste kaza haberleri geliyor. İlk haberlerin ardından, ölenlerin ve yaralananların arasında kendi yakını olabilir diye düşünen insanlar saatlerce ekran başından ayrılmadı. Resmi görevlilerden de ses çıkmadı.
Ardından, yapılan üst üste açıklanmalar da, burada ki yakınlarını rahatlatmadı.
Ta ki, Bayramın ikinci günü, akşam üzeri,  biraz rahatladılar…
Ölenlerin ve yaralananların içinde, ülkemizden gidenlerin sayısının az olduğu söyleniyor ama bakıyorsun her geçen saat,   sayı artıyor. Öyle olunca da, hüzünlü bekleyiş akşama kadar devam etti...
İnanılır gibi değil!."Vinç” düşüyor yüzün üzerinde insan hayatını kaybediyor…
Keza bir başka kazada yine, yüzlerce ölü ve yaralı. Resmi olmayan açıklamalara göre ölü ve yaralı sayısı artabilirmiş. Demem Hac’da meydana gelen facialar sonrası bir çok eve ateş düştü.
Ama hayat devam ediyor. Ülkemde ve dünya da barışa katkı yapacağını umut ederek, geç bile olsa herkesin Bayramını kutluyorum.

ÇEVRE DUYARLILIĞI
Olayımız Silivri Alibey Mahallesinde geçiyor. Henüz haftanın ilk günü, Mahalle sakinleri "resmi görevli, birilerinin mahallelerindeki ağaçları kestiğini” zannedip  Çevre Derneği Başkanını arıyorlar sabah, sabah...
Çevre Derneği Başkanı da, kesenlerin "kimler” olduğunu soruyor ama  yeterli bilgi alamıyor…
Ama. Olayın üzerine gidiyor…
İlk olarak,  Silivri Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürünü arıyor…
Sonra . Belediyenin Çevre Birimini …
En son. Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Solak’ı ...
Başkan Yardımcısı Hasan Solak’tan , olay hakkında yeterli bilgiyi aldıktan sonra olay yerine gidiyor, sabah,sabah arayanlarla birlikte, neler  olup bittiğini tam olarak öğreniyor…
Mahallenin o köşesinde .
Büyükçe bir Çınar Ağacı varmış...
Ağacın dalları bitişikteki eve zarar verir hale gelmiş…
Aslında Belediye ekipleri daha önce  budayacaklarmış. Savsaklamışlar, bu defa vatandaş talep etmiş mecbur kalmışlar …
Özetle budama yapılıyormuş. Çınar ağacının dalları budanıyormuş…
Bakar mısınız!
Mahalleyi ayağa kaldırmışlar…
Ne yalan söyleyeyim !.
Alibey Mahallesi’nde, Çevreye duyarlı bu kadar  insanın var olduğunu duyunca, inanın şaşırdım. Ve, Silivri, Alibey Mahallesi sakini olmakla gurur duydum…
Ve bu duyarlılık, ne kadar çoğalırsa  Çevrenin o kadar korunacağına inancım tam...
***
Başka bir yerde... Başka bir Çevre olayı... Bu defa olayın geçtiği alan apartmanların arasında zamanla bırakılan çocuk parkına tecavüz vakası… Çocuk Parkı şu an planlarda gösterilen ölçekte değilmiş. Küçültmüşler.
Silivri, Piripaşa Mahallesi MİS Sokak’ta bulunan bu yerde, planda çocuk parkı gözüken bir yer varmış. O çocuk parkı küçültüle, küçültüle bir avuç kalmış.
Birazı otoparka katılmış. Birazına beton dökülmüş…
Bana haber veren çevreci.
"Bu konudan, Belediyenin haberi bile  olmayabilir, ya da, etraftan bazıları, bu parkta oynayan çocukların gürültüsünden rahatsız olmuştur, bir yerlere müracaat etmişlerdir ve bu çocuk parkının battal hale gelmesini istemişlerdir” dedi…
Bu da Silivri’den …

NEREDEN VE NEDEN ?
Ne kadar perdelemeye çalışsalar da "mızrak çuvala sığmadı” Pazar günü Yenikapı’da "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” denilen miting yapıldı.
Silivri’den de giden olmuş.
İktidar partisi "teröre karşı miting” düzenliyor. Bu güne kadar ülkemde hiç görmedim, duymadım, bilmiyorum.
Bildiğim. Teröre karşı mitingi muhalefet düzenler.
Abartmıyorum, yaşım buna müsait.
Yani, epey var. Bir iktidarın kendine karşı miting düzenlediğinin ilk defa duyuyorum.
***
Bildiğim kadarıyla, CHP "terörü görüşmek üzere” Meclis Toplantısı önergesi vermişti. Orada amaç "Terörü”   araştırmaktı. Teröre karşı tedbir almak ve çare bulmaktı. O önerge mecliste görüşüldü ve Reddedildi. Yani, terör için komisyon kurulacak. "Kurulsun mu?” Yoksa "kurulmasın mı?” diye önerge oy çokluğu ile "görüşülmesin” deniyor…Yani, terörün görüşülmesi reddedildi. Peki, reddedenler kimlerdi, derseniz, söyleyeyim AKP ve MHP. Şimdi, AKP’nin düzenlediği bu Yenikapı Mitingi hakkında ne düşünmeliyiz?.
Neyse tekrar Yenikapı Mitingine dönüyorum.
Peki bu mitingin AKP Mitingi olmadığını söyleyen yok mu?
Var bazı AKP sözcüleri. Onlara göre düzenleyen "bir kısın Sivil Toplum Kuruluşu” imiş.
Evet. Yanlış duymadınız düzenleyen ve daveti yapan, bazı  "Sivil Toplum”  kuruluşlarıymış.
Afişlerin altında  çok küçük harflerle onların imzası var ama epey büyük "Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı toplantıya katılıyor” yazısı var.
Ve. İşin ilginci.
Afişi  gören anlıyor ,kimin mitingi olduğunu ve  ne için yapıldığını.
Demem. Öyle beceriksizce gizlemeye uğraşmışlar ki, anlamamak elde değil AKP’nin seçim  Mitingi olduğunu …
***
Ve ne yalan söyleyeyim, her şeye rağmen  mitinge ilgi, bekledikleri kadar olmamış. Bunu miting saati başlamadan televizyon kanallarından verilen görüntülerden de anladık.
Toplantı başlamadan "Havuz Medyası ve Devlet Televizyonları” neredeyse sabahtan, görüntü vermeye başladı. Kimi kanal, arada bir keserek verdi. Çünkü, o kadar  zorlamaya rağmen ilginin az olduğu  anlaşılıyordu…
Neyse miting başladı konuşmacıların biri Cumhurbaşkanımız, biri Başbakanımız, biri de Meclis Başkanımız... Üçü bir yerde…
Şimdi bu isimlere ve bulundukları makamlara bakınca, konuşmacıların yapacakları konuşmaların bu ülkede yaşayan her vatandaşa ayni uzaklıkta bir etkinlik olduğu, olması gerektiği akla gelir, değil mi?
Öyle ya... Bu miting, teröre karşı birlik ve beraberlik mitingi değil mi?
Konuşmalar başlıyor… Cumhurbaşkanı hedefine koyduğu bir Muhalefet Partisine yönelik "sizden şu kadar yerli,milli milletvekili” istiyorum ve 1 Kasım seçimlerine göndermeler… Keza Başbakan ve  Meclis Başkanından  "muhalefete veryansın” ve "1 Kasım seçimi güzellemeleri”
Hatta, bir kısım AKP’li hızını alamamış olacak ki, pankartın birinde "Emret Padişahım” yazılıydı. Televizyon kanallarının birinin haber bülteninde gördüm. Evet bal gibi AKP’nin seçim mitingiydi bu… Da. Başta "Örtülü Ödenek” olmak üzere, her şey ellerinin altında. O zaman, neden bu yolu seçiyorlar, neden "perdelemeye” uğraşıyorlar, gerçekten anlamakta zorlanıyorum.
Adamlar 13 Yıldır iktidardalar.
Hatta. Hala iktidardalar.
Hem de tek başına. Her ne kadar (7) Haziran’da tek başına iktidar çoğunluğunu kaybetseler de "Anayasa ve yasaları atlayarak, gelenekleri ve görenekleri çiğneyerek” ayni şekilde, tek başına iktidarlarını sürdürüyorlar.
***
Cumhurbaşkanımız konuşmasında, (550)  tane yerli ve Milli Milletvekili, istemiş. Bir, Cumhurbaşkanı o kadar Milletvekilini ne yapacak, insan anlamakta zorlanıyor...
***
Neyse... Şuradan söylüyorum AKP’nin seçim işleriyle ilgilenenlerin işi çok zor.
Bu mitingin masrafları kimler karşıladı?
Hangi sivil toplum kuruluşu denilen örgüt kaç para ödedi? Cumhurbaşkanlığı veya Başbakanlık Örtülü Ödeneğinden kaç para harcandı? Açıklamak zorunda…
Ya da 17-25 Aralık meselesi gibi örtecek…
***
Ve kimse eğip bükmesin bu miting bal gibi AKP Mitingiydi. Konuşmacılar ve konuşulanlara bakan herkes bunu gördü, tabii görmek isterse. Tekrar soruyorum. Bu mitingin masrafları AKP  kasasından çıkmışsa sorun yok ama oradan çıkmadıysa sorum var. Ve, soruyorum; bu paralar nereden ve neden ödendi?
***
İçinizi kararttım. Biliyorum.
Ama. Şunu da biliyorum.
Güzel günler yakın…

TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ
Danamandra,Sayalar ve Çayırdere Mahallesinden kişilerle çok sık görüşüyorum  büyük çoğunluğu (1) Kasım seçimlerini kastederek  "AKP bu defa bizim köye uğramaz” diyor.
Bence. Bu doğru değil. Onlar bu konuda pişkindir. Uğrarlar. Çünkü 13 Yıldır, tek başına iktidardalar, iki satırlık bir iş olan TAPU ve ECRİMİSİL sorununu  neden çözmediklerini  söylemeden "şunları yaptık, bunları yaptık” diye, boğuntuya getirmek için  mutlaka bir sürü şey söyleyecekler. Sonra, gayet pişkin bir şekilde "terör” "terörist” laflarıyla başlayıp "yapacağız” "edeceğiz” diyecekler.
Sonra… "Bu defa yediler” deyip bir birlerine bakışarak kahvehaneden çıkacaklar.

ÇEVRECİDEN
"Yeşile ‘deh’, kirliliğe ‘çüş’

KISA-KISA …..
• Bayramın 3 ve 4. Gününde Silivri’de, Mimarsinan Köprüsü yanında, "Uluslar arası Köpek Irkları Yarış- ması” vardı.

YORUM YAP