SiAD’tan Silivri’yi buluşturan iftar...

SiAD’tan Silivri’yi buluşturan iftar...

10.06.2017 11:32:59

Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği tarafından düzenlenen geleneksel iftar yemeği, protokolü ve iş dünyasını bir araya getirdi.

İlçemizin ana protokol üyeleri ve iş dünyası, Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin her yıl düzenlediği ve geleneksel hale gelen iftar yemeğinde bir araya geldi. Yoğun katılımla geçen iftar yemeği programı bu yıl, 6 Haziran Salı günü, Mega Silivria'da gerçekleştirildi. Dernek Başkanı Hakan Kocabaş ve yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliğinde düzenlenen iftar yemeğine; Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Başkan Yardımcıları Hasan Solak, Mehmet Has ve Emine Tarin, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil ve yönetimi, AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu ve yönetimi, MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın ve yönetimi, DP İlçe Başkanı Halide Avlu ve yönetimi, İlçe Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan, İlçe Jandarma Komutanı Hakan Karaaslan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay, Silivri eski Kaymakamlarından Ahmet Mesut Demirkol, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Salih Aynural, Kent Konseyi Başkanı Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Oğuz Özyaral ve konsey üyeleri, Vergi Dairesi Müdiresi Kadriye Çetin, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Nuray Koçer, Silivri Yeni Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Başkanı Ercan Çalışkan, Silivri Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Recep Akıncı, Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş, Polis Hizmetlerini Geliştirme ve Güçlendirme Derneği Başkanı Seyfi Atun, Silivri Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Aynur Süleymanoğlu ve yönetimi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Silivri Şube Başkanı Mübeccel Çeşmecioğlu, Silivri İlçe Milli Eğitim eski Müdürü İkram Kayapınar, kamu kurum ve kuruluşların müdürleri, daire amirleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, meclis üyeleri, muhtarlar, işadamları ve çok sayıda davetli katıldı.

KOCABAŞ: BU GURUR TABLOSUNU BİR KEZ DAHA BİZLERE YAŞATTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM
İftar yemeğinde konuşan Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Hakan Kocabaş, sözlerine “Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. Kaldı ki siz gerçeği biliyorsunuz” ayeti ile başladı. Günün anlamına uygun duygu ve düşüncelerini aktaran Kocabaş, şunları kaydetti: “İftarımıza icabet eden dost; tüm hanımefendi ve beyefendileri hürmetle selamlıyorum. Bu akşam soframızdaki bir tas çorbamızı bizlerle paylaşıyorsunuz, bundan duyduğum mutluluğu ve büyük Silivri ailesinin bir ferdi olarak kabul ettiğinizi katılımınızla gösterdiğiniz derneğimizin bu gurur tablosunu bir kez daha bizlere yaşattığınız için sizlere en kalbi duygularla teşekkür ediyorum ve hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

“ALLAH BİZİ ANLAYAN
KULLARINDAN EYLESİN”
Geleneksel iftarımızda gelenek haline getirdiğim kısa film gösterimini bu sene hazırlamadım çünkü aslında ülkemde anlamlı ne kadar güzel şeyler olduğunu yabancı bir filmle anlatmak içimden gelmedi.
Sözlerimin başında güzel kitabımız Kuran-ı Kerim'den Bakara Suresinin 42. ayetini okumaya çalıştım. Aslında her harfi bir anlam ifade eden Allah kelamının bu ayette de anlattıkları apaçık ortadadır. Yüce kitabımız hoşgörüyü, iyiliği, yardımı ve anlamayı öğütlüyor hep bizlere. Allah hepimizi anlayan kullarından etsin.”

PROVOKASYON
UYARISINDA BULUNDU
Ramazan ayı gibi maneviyatın yoğun olduğu bir ayda toplumun inanç değerleriyle uyuşmayan bir takım hâl ve hareketlerin ortaya konduğunu belirten Kocabaş, provokasyon uyarısı yaptı. Milli ve manevi değerlerin önemini vurgulayan Kocabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerli misafirler, tabi bu akşam oruç sonrası birazda şanssız olduğunuzu, ifade etmek isterim. İlk 2 dönem başkanlığım sırasında konuşma sürelerimi 5 ile 7 dakika arasında sınırlı tutmaya gayret ettim. Bu dönem başkanlığı artık bırakmak istedim ama arkadaşlarım bıraktırtmadı. Huzurunuzda 3. dönem başkanlığım sırasında biraz daha uzun konuşmalar yapacağım konusunda uyarıda bulunmak istiyorum. Tabi ki misafirlerimiz hak etmiyor ama uzun konuşmalarımın ilki bu akşam maalesef.
Her Ramazanda, kurbanda, yılbaşında provokatörler işbaşı yaparlar. Ben hep dikkat ederim buna. Kurbanlarda hayvan haklarını koyarlar ortaya, Ramazanlarda orucu ve iftarı çeşitli bahanelerle sorgulatırlar, yılbaşlarında ayrı bir terane… Mesela ben yılbaşlarında çoğumuz gibi yeni bir güne, yeni umutlarla uyanmanın psikolojisini yaşarım. Bir günden diğer güne değişen aslında sadece sayılardır diye düşünürüm. Hep bir provokasyon vardır. Dini günlerimizde de, milli günlerimizde de. Niçin bu oyuna düşeriz bilmem. Ramazanda bir şeyler söyleyecekler ardından Kurban Bayramı için bir şeyler…

Tabi resme baktığınızda büyük karıştırma planı içinde olanlar, “kurbanın yanlışlığını” vurgulamak isterken, bunlara alet olan, kendini entelektüel diye tanıtan kesimler, arkadaşlarının haklarını çatır çatır yerler ama “kurban eti” yemezler. Pek sevmem ama kullanmak da beis görmüyorum; amiyane tabiriyle ortaya karışık birkaç konu üzerinde sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

“AÇ VE MUHTAÇ İNSANLARIMIZA YARDIM SADECE RAMAZANIN KONUSU DEĞİLDİR”
Şimdi Ramazandayız özellikle görsel basında fotoğraflar, videolar dönüyor. Ağlayan birileri çıkıyor bir şeyler söylüyorlar, israf diyorlar, masallar anlatıyorlar. Aslında yapmak istedikleri bizlerin, nesillerimizin ananelerinden, geleneklerinden uzaklaşmalarını sağlamaktır. Bizler evlatlarımıza iftar sofralarını unutturtmamalıyız. Gereksiz, israf, zengin sofraları söylemlerine kulak asmamalıyız. Bu sofralarda birer tas çorba, birer tabak yemekten fazla ne yenmektedir? Eğer israfsa, gereksizse bir öğün yemek yemeyiz, bir akşam ailece dışarı çıkmayız ama inadına iftarlarımızı yaparız. Yaparız ki çocuklarımız geleneklerimizi yaşatmaya devam etsin. Aç ve muhtaç insanlarımıza yardım, bu sofraların, Ramazanların konusu değildir sadece. O her günün konusudur. Ben inanıyorum ki ve biliyorum ki bu meclisimizin içinde mazlumun, fakirin halinden herkes dertlenir. Her zamanda bu derdi yüreğinde hisseder. Hissedemeyenler de ancak geleneklerimize saldırır. Kuşkusuz Ramazanların insanlara kattıklarının en başında karşıdakinin halinden anlayabilmek gelmektedir. Şahsım ve yönetim kurulum milli ve manevi değerlere sahip çıkmayı çok önemsiyoruz. Ama bu değerlere sahip çıkarken değerlerimizi alt üst etme çabasında olanlar ile onlara nefsi menfaat için alet olanları anlamamız mümkün değildir.

“MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM”
Bu konuşmamın taslağını çok önce hazırladım çünkü Ramazanlar daha gelmeden başka tatlar hissetmeye başlarım, özlerim. 10 ay boyunca akşam ezanına pek dikkat etmem de sonra segâh makamının güzelliği, ezanın huşusu, Ramazanı hatırlatır bana. Ramazanlar gelir, bayramlar geçer… Aslında geçen ömürdür. Ömür geçerken de hayatta güzel şeylere dem vurmak en önemlisi diye düşünmeden edemem. Ramazanlarda yakınlarımızı, etrafımızı biraz daha fazla düşünürüz. Dünyanın insanoğlu için en zor olan şeylerinden birisi olan cebinden para çıkartıp karşılıksız olarak birine verebilmeyi daha kolay yaparız. İşte yine bir fırsat. Peygamber efendimiz hastayı ziyaret etmeyi, cenazeyi kabre kadar takip etmeyi, aksırana Allah'tan rahmet dilemeyi, zayıfa ve mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve yemin edeninin yeminini tasdik etmeyi emrediyor. Ben özellikle üyelerimize sesleniyorum. Sıkıntılı günlerden geçiyoruz, darlık içinde olan insanlarımıza bugünlerde biraz daha sahip çıkalım. Bir kişiye daha iş-aş vermeye gayret edelim. Bu sahipleniş inşallah devletimizin güzel geleceğine katkı koyacaktır. Çok ümitliyim. Ülkemizin geleceği çok parlak olacak. Birliğimizi bırakmadan Bakara Suresinin 42. ayetine mazhar olarak iyi günler göreceğiz, aydınlık günler diyorum. Aydınlık günler için hem manevi hem de milli değerlerimize sıkı sıkı sarılmalıyız. Birbirimizi sevmeliyiz. Şairin söylediği gibi; “Sevmek için ‘yürek', sürdürmek için ‘emek' gerek. Sevgi ne boğazda, ne mum ışığında yemek yemek. Ne de pahalı bir pırlanta demek. Sevgi; bir lokma da iki mutlu insan demek…”

“RAMAZAN AYINI SIHHAT VE MUTLULUK İÇERİSİNDE GEÇİRMENİZİ YÜCE ALLAH'TAN NİYAZ EDİYORUM”
Sizler bu akşam lokmamızı paylaştınız. Geçen yıl soframızda gördüğümüz dostlarımızı bu sene de bu sofralar etrafında görmekten duyduğum mutluluğu ifade ediyorum. Bir dahaki seneye de eksiksiz olarak bu sofralar etrafında toplamayı Allah'tan niyaz ediyorum. Çarşamba akşamı meydana gelen helikopter kazasında hayatını kaybeden askerlerimizin ve tüm şehitlerimizin mekânları cennet olsun. Ebediyete intikal etmiş olan üyelerimize ve yakınlarımıza da Ramazan ayının hürmetine Allah'tan rahmet diliyorum. Hayat acısıyla tatlısıyla güzel. Bu güzel hayat içinde sizlere de sağlıklı, mutlu ve başarılı günler diliyorum. Her ne kadar uzun konuşacağım demiş olsam da sizin sabrınızı zorlamamak adına 4. ve 5. dönem başkanlığını da düşünerek konuşmamı burada sonlandırmak istiyorum. Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”

Yoğun katılımın olduğu akşamda iftar duasını İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş yaptı.
Hazal BAŞARAN

YORUM YAP