Sevginar Sali

Sevginar’ın günlüğü : )

Zamanın iki yüzü var; gündüz ve gece… İnsan da öyle bence; aydınlık ve karanlık yönü eşit mesafede… Hangi tarafını beslerseniz, hangisine asılırsanız o büyür, çoğalır… Kim çoğunlukla veya sürekli karanlıkta/gecede yaşamak ister ki? Güneşi, aydınlığı görmeden insan ancak uyuyabilir… Eskiden, taaa gençliğimde, bekli çocukluğumda uyumayı çok severdim… Gerçi geceleri değil sabaha karşı uyur, günlerimi heba ettiğim şimdiki düşüncem… Artık sabahın ilk ışıklarıyla uyanmak ve o güne olabildiğince çok şey sığdırmak, her anını yaşamak istiyorum… Uyumak hayatımızdan, yaşamımızdan çalınan zaman gibi geliyor… Sabahın kör saatinde yapacak şey bulmak zor da başucunuzda duran bir kitapla dünyanın öbür ucuna, normal hayatınızda yaşama olasılığını milyonda birden dahi düşük olasılık olan yaşamların içine kolayca kendinizi bulabiliyorsunuz…
Kişisel gelişim kitaplarına biraz mesafeli yaklaşırım geçenlerde internetten kitap sipariş ederken (biraz isim özürlüsü olduğum için) istediğim yazar yerine bir başkasının kitaplarını işaretleyip, satın almışım… E alınan kitap, yanlışlıkla bile olsa şöyle bir karıştırılmadan kitaplığa konmaz ki… Birine hediye de edebilirdim de garip şekilde okumaya giriştim… Allah'ım bilimin gözünü seveyim… İlişkilere dair aklımın ucundan geçmeyen şeyler, insanlar içinde ne insan, hayatlar içinde ne hayatlar varmış…
Biliyorum dediğiniz şeylerin bilmedikleriniz olması an meselesi…
İhtiyaç duymadığınızı düşündüklerinize muhtaç hale gelişiniz keza aynı biçimde o denli yüksek olasılık ki…
Hani diyorlar ya hayat her gün yeni bir sınav ve de çalışmadığınız yerden soru çıkma olasılığı en yüksek okul diye…
Ve şunu fark ediyorum ki insanları anlamaya çalıştıkça, bundan vazgeçmedikçe onlar da kendini daha iyi ifade etmek ve iyileştirmek için gayretlerini kolay kolay terk etmiyorlar…
Bugün Allah'a hayatıma dahil ettiği tüm insanlar için şükretmek geliyor içimden… Çoktandır böyle delinin hatıra defteri gibi köşe yazısı yazmadım; mazur görün…
Buradan isim isim saymayacağım ama her biri bu satırları okurken kendini mutlaka bulmalı, bulacak diye inanıyorum… Hayatımıza bir şekilde dahil olan insanların toplamı bizi ne denli yalın ve net anlatıyor, ifade ediyor aslında…
Ne kadar farklı düşünürsek düşünelim, olursak olalım, tanış ya da uzak, konumlarımız ne denli değişkenlik arz ederse etsin nezaket, saygı, anlayış ve hoşgörü içinde buluştuğumuz herkese tüm yüreğimle teşekkür ediyorum…
Değişik bir mutluluk, garip bir huzur ve rahatlık var üzerimde… Kendimi daha çok sevmeme, güçlü olmama, yaptığım veya yapmaya çalıştığım şeyin işe yaradığını bana hissettiren herkese minnettarım…
Hayatı daha iyi anlamamız, yaşamla baş etmemizi sağlayan insanlar hep olsun hayatımızda, hatta çoğalsınlar : ))
Başımı fiziksel anlamda bir yere çarpmadım, sadece kimi ezberleri çağrıştırıp bozulabileceklerini ispat edenlerle karşı karşıya gelmek umudumun tazelenmesine vesile oldu diyelim : )
Kazanmayı da, haklı olmayı da MUTLU OLMAYA DAİMA TERCİH EDERİM… Sevdiklerime en şiddetli tavsiyemdir…

YORUM YAP