Hüseyin Kuru

Sektörel notlar... (24 Ocak tarihli)

Son birkaç aydır sektöre yönelik yaşanan bazı gelişmeleri ve yeni çıkarılan yasaları fikr-i takip adına bilgilerinize sunuyorum.

***
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yapılan bir açıklamaya göre, İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin yaptığı söyleşi ye göre;
"Riskli olarak 50 bin civarında bir yapıdan bahsedebiliyoruz, bağımsız birim olarak bakıldığında bu da 250 bin konut ediyor. Bütün bu çalışmaların hepsi, 1 milyon 200 bin kişiyi ilgilendiriyor" değerlendirmesinde bulundu.
Özhaseki, İstanbul'u güçlü bir göç dalgasının vurduğunu belirterek, hazırlıksız olunması ve planlamanın geç oluşturulması gibi nedenlerin yapılaşma konusunda, İstanbul'u mevcut noktaya taşıdığını anlattı.
İstanbul'daki bu yapılaşma durumunun karşısında deprem gibi bir gerçeğin de bulunduğunu ifade eden Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bendeki raporlara baktığımız zaman, doğrusu ürkmemek elde değil. 1939'da Erzincan'dan başlayarak bir çizgi halinde İstanbul'a kadar uzanan bu hattaki depremler yaklaşık 60 yıl sürüyor. Gölcük depreminden de bugüne kadar 17 yıl geçmiş, her gün de risk artıyor. Bir başka özellik, bütün bu depremlerin 7 şiddetinde olması. Bilim adamları, büyük bir ihtimalle 2030 yılına kadar 4 ayrı fay hattından İstanbul'da deprem beklendiğini söylüyorlar ve hepsinin de ortak kanaati, 2030'a kadar, yarın da olabilir, 2030'da da olabilir ve şiddeti de 7 civarında olacak."
İstanbul'daki 19 ilçede 48 alanın riskli ilan edildiğini, bu alanların toplam büyüklüğünün 13 milyon metrekare olduğunu, kimsenin mağdur olmaması için kira ve kamulaştırma yardımı olarak 1 milyar liranın üzerinde harcama yaptıklarını anımsatan Bakan Özhaseki, Türkiye genelinde de durumun İstanbul'dan pek farklı olmadığına dikkati çekti.
Özhaseki, 1999'dan öncesine ait 15 milyon yapı stoğu bulunduğuna ve bunların çok iyi durumda olmadığı.. yapı stoğunun en az yarısının yenilenmesi gerektiğini anlattı.
Çalışmalar sırasında kimliksiz yapıların da ortaya çıkmaya başladığını kaydeden Özhaseki, "Kaynağı ne olursa olsun bütün sorunları aşmamız gerekiyor. Eğer kentsel dönüşümü doğru biçimde ve çok hızlı olarak uygulayabilirsek bundan çok büyük kazançlarımız olacak. Şehirlerimiz yaşanabilir olduğu gibi inşaat sektörü de canlanacak, belki şu anda ekonomik durgunluğa ilaç olarak yerli, kendi sanayimiz, milli sanayimiz de ortaya çıkacak. İnşaat sektörünün 200'ün üzerinde yerli sektörü etkilediğini de biliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

***
Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda değişiklik yapan yönetmelik, 12 Ocak 2017 tarih ve 29946 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, Türkiye'de yatırım yapan yabancılara vatandaşlık hakkı verilmesiyle ilgili düzenlemeyi de barındıran yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından değerlendirmelerde bulunan iş adamları, kararın konut ve gayrimenkul sektörünü canlandıracağı görüşünde birleşti.
Sektöre doping etkisi yaratacak bu kararla yabancılara daha çok konut satma imkanı doğduğu. Yatırım yapana vatandaşlık hakkının zaten ABD, Almanya ve Yunanistan gibi ülkelerde uygulandığı vurgulandı.
Siyasi istikrarımız, bölgedeki güvenilir pozisyonumuz, ülkemizin uygun iklim şartları gibi özelliklerimizden ötürü zaten Körfezli yatırımcılar ülkemize yatırım yapıyorlardı.
Şimdi bir de yabancı yatırımcıyı teşvik edici bu uygulamalarla ilginin artacağını ve farklı ülkelerden de yatırım için ülkemizin tercih edileceğini düşünüyorum.
Ülkemizde konut alan yabancılara vatandaşlık hakkı verilmesi kararının konut ve gayrimenkul sektörünü canlandıracağını düşünüyorum.
Özellikle döviz kurunda son dönemlerde yaşanan hareketliliği göz önüne alırsak sektörel bazda yapılan bu tip uygulamalar son derece önem arz ediyor.
Zaten son dönemlerde Körfez ülkeleri başta olmak üzere, Balkanlar ve Afrika'dan da Türkiye'deki nitelikli konut projelerine ilgi vardı.
Bu kararla ilginin artacağını ve bunun da sektöre olumlu etki edeceğini düşünüyorum.

***
Ülkemizde ilk defa ev sahibi olmak isteyen vatandaşlar için konut hesabı devreye sokuldu. “Konut hesabı, tamamı kendisine ait bulunmayan Türk vatandaşlarının ilk ve tek konut alımlarına destek olunması için açtıracakları banka hesabına devlet desteği sağlanması şeklinde işleyen bir sistem kuruldu.”
• Tamamı kendisine ait bir evi olmayan Türk vatandaşları konut hesabı açtırabiliyor.
• 18 yaşından küçükler içinde vasisi konut hesabı açtırabilir.
• Konut hesabı TL cinsinden mevduat veya katılım fonu cinsinden olmak zorunda.
• Bu hesap yurtdışında yaşanan Türkler içinde aynı şartlarda geçerli.
• Konut hesabı açtıran kişi, banka ile sözleşme çerçevesinde konut hesabına parasını yatırıyor, ortak hesap olmuyor ve tek kişi üzerinden sistem yürüyor.
• Aylık ödemeler en düşük 250-TL, en yüksek 2.500-TL olabiliyor.
• Aylık veya 3'er aylık ödemeler şeklinde ama aylık taksitler baz alınarak.
• Ödemeler her ay aynı miktar olması gerekmiyor.. alt ve üst limitler içerisinde kalmak kaydıyla farklı miktarlarda da para yatırmak mümkün.
• Konut hesabından yılda 2 kere para çekilmesi de mümkün, minimum rakamın altına düşülmemesi kaydıyla.
• Konut hesabı açtıran bir kişinin en az üç yıl boyunca düzenli bir şekilde yapması zorunlu aksi halde sistem bu imkanı vermiyor.
• En önemli kriter maksimum devlet katkısı sağlanabilmesi için en az 5 yıl ödeme yapmak gerekiyor.
• Devlet katkısı da maksimum 15.000 TL'yi geçmiyor.
• Konut hesabının devlet imkanından yararlanabilmesi için; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kat mülkiyet tapusu olan, kat irtifakı tapusu olan veya konut nitelikli yapı kullanma izin belgesi olan müstakil taşınmazlardan edinmesi gerekiyor.
• Devre mülk edinimi halinde devlet katkısı ödenmiyor.
• 3-4 yıl arası %15, 4-5 yıl arası %18, 5 yıl ve üstü %20 devlet katkısı sağlanıyor.
• Konut hesabına devlet katkısı, konut edinim tarihinde hesapta bulunan miktarın %20 si kadar sağlanabiliyor. Misal 50.000-TL para varsa %20'si olan tutar 10.000-TL devlet katkısı alınıyor.
İyi haftalar.

YORUM YAP