Engin Akın

Planlama ve kurumsallık üzerine

Her şey tamam, nefesler tutuldu yeni sezon öncesinde adayların vaatlerini dinliyoruz. İstanbul seçimleri tamamlandı ve sırada Silivrispor seçimi var.

Silivrispor hafta sonu yeni sezon için yeni başkanını seçmeye hazırlanıyor. Her yeni sezon öncesinde yaşanan kongre süreçleri genelde sıkıntılı oluyor. Transfer ve yapılanmalar için geç kalıyoruz.

Toplamda 6 aday var.
6 isim Silivrispor için kolları sıvadı.
Yine bu 6 isimli kongrenin sonucu herkesçe merak konusu.

Birinin çok parası var ve bu para ile işleri hallederim diyorsa ve bir diğeri benim çok delegem var ve bu delege sayısıyla işleri çözerim diyebiliyorsa bu durum çok yanlış olmaz mı?

Burada asıl konu ve sorun irdelenmesi gerekir. Şimdi Silivrispor'un ihtiyacı olan delege sayısı mı, para mı yoksa kurumsallık ile birlikte vizyonel planlama mı?

Bana göre Silivrispor, Silivri Belediyesi ile birlikte tüm sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklaşa belirlenmiş bir vizyon ile yönetilmeye ihtiyacı var.

Bunlarla birlikte destek de çok önemli ama bu destek tek bir ismi bağlı olmamalı tüm Silivri'nin ortak değeri olan kulübe destek ilçesinde yaşayanların gönülden destekleyebilecekleriyle olmalı.

Yönetim talip olan isimlerin projelerle hareket etmeleri gerekmektedir. Ortaklaşa alınacak olan kararlarla hem ilçeyi hem de kulübü şaha kaldıracak projeler sunulmalı.

Silivrispor'un, Silivri'nin markası olmaya ihtiyacı var ve bu anlayışın da temeli para olmamalı. Çok parası olanın beklentisi de farklı olabiliyor.

Asıl temel ortak akıl ve Silivri değerleri olmalı. Toplum da bunu kabullenmeli aksi düşünüldüğünde toplumla zıtlaşma ve kaosu beraberinde getirebilir.

Dünya genelinde UEFA kriterlerine göre kulüp başkanları ve yöneticiler maddi destekte bulunamıyor. Sistem tamamen değişti, kriterler tamamen değişti. İnsanlar bunu göz önünde bulundurmalı.

UEFA kriterleri çok önemli farkında mısınız Türkiye'de kimse transfer yasağı koyamıyor kulüplere UEFA dışında. Bize tüm yaptırımlar UEFA'dan geliyor.

Bir belediye bir kulübe verdiği otopark, çay bahçesi, otogar gibi gelir getirici işletmeleri denetleyebiliyor ve yaptırımda bulunabiliyor ama devlet iddia ve canlı yayın gelirlerini denetlemiyor.

Bana göre devlet kulüplere verdiği iddia ve canlı yayın gelirlerini de denetlemesi gerekir. Gelen paraları nereye harcadın, oyuncularına ne kadar ödedin, üçüncü şahıslara ne kadar borcun var bunların hepsinin denetlenebiliyor olması şart değil mi?

Parayı veren devlet olabiliyorken denetlememesi sıkıntılı bir durumda olmuyor mu?

Devlet denetlemesini iyi yapması gerekli…
Amaç Silivrispor'un geleceğini inşaat etmekse eğer ortak bir payda da buluşulabilmeli insanlar.

Lakin birilerinin niyetinin Silivrispor olmadığını da en iyi bilenlerdenim geçmişte yaşadıklarımdan dem vurarak söyleyebiliyorum bunu. Neyse bu konuyu ilerleyen günde açarım şimdi yeri ve zamanı değil.

YORUM YAP