Millet İttifakı adaylarından SİAD ziyareti

Millet İttifakı adaylarından SİAD ziyareti

21.06.2018 12:44:56

CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil ve yönetim kurulu üyeleri, İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayları Zeynel Emre, Cihangir İslam, Seda Önder ve Ali Osman Özdilek ile birlikte Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği'ni ziyaret etti. 

CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil ve yönetim kurulu üyeleri, İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayları Zeynel Emre, Cihangir İslam, Seda Önder ve Ali Osman Özdilek ile birlikte Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği'nde gerçekleştirilen tanışma ve istişare toplantısına katıldı. 19 Haziran Salı günü, saat 17.00'da kaydedilen programda partililer Dernek Başkanı Hakan Kocabaş ve yönetimi tarafından dostça ve samimi bir ortamda karşılandı. Millet İttifakı adayları toplantıda seçim sürecini ele alarak seçim sonuçlarına göre ortaya çıkacak olası tabloları ve söz konusu tabloların 24 Haziran sonrası Türkiye siyasetine muhtemel etkilerini analiz ettiler.

KOCABAŞ: SEÇİM KARARININ ÜLKEMİZE HAYIRLI OLMASINI TEMENNİ EDİYORUZ
Dernek Başkanı Hakan Kocabaş, yaptığı selamlama ve açılış konuşmasında; “Biz Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği olarak vekillerimizi, vekil adaylarımızı burada ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. İnşallah seçimden sonra da ağırlamayı çok arzu ediyoruz. Gerçekten yoğun bir dönem geçti, şurada sayılı birkaç gün kaldı. O da inşallah hayırlısıyla geçer. Ülkemiz için hayırlı olsun, sanayicilerin en önemli düsturu bu. Ülkemize ne faydalı olacaksa o olsun ve inşallah da ülkemizin önü açık olsun. Biz bunları istiyoruz. Her zaman ülkemizin, devletimizin yanındayız. Bizler bunu özellikle her seferinde söylüyoruz. CHP'den arkadaşlarımız geldiğinde rahmetli Mevlüt Aslanoğlu vekilimizi anıyorum. Gerçekten bizimle çok iyi bir diyaloğu vardı. Burada olduğum sürece onu hep anacağım inşallah. Bize dernek olarak Ankara'da çok faydası oldu. Biz talep etmediğimiz halde arayıp yoklardı, işlerimizle ilgilenen bir büyüğümüzdü. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın.” dedi.
Açılış konuşmasının akabinde Kocabaş başta olmak üzere programa katılan tüm dernek üyeleri söz alarak kendilerini ve mesleklerini vekil adaylarına tanıttı.

GÖÇENGİL: BİZLER İÇİN ÇOK DEĞERLİSİNİZ
Vekil adaylarını dernek başkan ve yönetimine tanıtan CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, kendilerine ekonomik büyümeye sağladıkları katkı için teşekkür etti. Göçengil, konuşmasında şunları kaydetti: “Sayın Başkanım ben de size ve sizin şahsınızda yönetim kuruluna ve tüm üyelere sonsuz teşekkürleri borç biliyorum. Silivri için, bizler için çok değerlisiniz. Silivri'mize sunmuş olduğunuz katkılar, istihdamın gelişmesine göstermiş olduğunuz katkılar ve sosyal projelerde de vermiş olduğunuz katkılardan dolayı her birinize şahsım ve partim olarak şükranlarımı sunuyorum. Bu sıcak karşılama için de çok teşekkür ediyoruz. Ben de izninizle milletvekilimi ve milletvekili adaylarımızı sizlere tanıtmak istiyorum. Sayın Zeynel Emre, CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekilimiz ve aynı zamanda Milletvekili Adayımız. Kendisi Meclis'te Adalet Komisyonu'nda ve Darbe Araştırma Komisyonu'nda görev yaptı. Basından da yakından tanıdığınıza emin olduğum sayın vekilim, gerçekten yakın ilişki içerisinde çalıştığımız, ülke ve bölge sorunlarıyla samimi bir şekilde ilgilenen bir vekilimizdir. Bu bölgede olması bizim için şans. Bu vesileyle rahmetli vekilimiz Mevlüt Aslanoğlu için söyledikleriniz de bizi ayrı bir gururlandırdı, çok teşekkür ediyoruz. Biz de kendisine ruhu şad olsun diyoruz, gerçekten saygı duyduğumuz bir büyüğümüz. Sayın Cihangir İslam ve sayın Seda Önder, 3. Bölge Milletvekili Adaylarımız. Bu tanışma vesilesi ile sizlerle olmak bizi mutlu etti. Önümüzdeki süreci biliyorsunuz. Evet, biz belki siyasi parti olarak sizinle çok fazla bir araya gelemedik ama yerelde yapmış olduğunuz işbirliğiniz bizi her zaman güçlendiriyor. Ülkede o kadar çok, sık sık seçim yaşadık ki gerçekten kendi işimize, özümüze sağlıklı dönemediğimiz zamanlar oldu. 24 Haziran'dan sonra ülkede istikrarın uzun bir süre, kalıcı bir şekilde olmasını temenni ediyoruz. Bunu kalbimizden istiyoruz. Çünkü sizlerin işlerinizi sağlıklı bir şekilde yürütebilmeniz, önünüzü rahat görebilmeniz bizim için çok önemli. Sonuçta bu hep ülkeye yansıyacaktır, ülkenin gelişmesine katkıda bulunacaktır. Bakış açımızı biliyorsunuz; Silivri'nin daha da büyümesi, üretebilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye'nin de bir Silivri örneği profilini oluşturmasını talep ediyoruz. Partimiz bunun mücadelesini veriyor. Dostluğumuzdan kaynaklanarak bir şeyi daha ifade etmek istiyorum; biliyorsunuz Muharrem Bey torunumuzun da dedesi, Silivri'ye de yatırımları fazla olacaktır, buna emin olun.”

EMRE: HEDEFİMİZ DAHA İYİ BİR TÜRKİYE
Göçengil'in ardından konuşan CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili ve Milletvekili Adayı Zeynel Emre, 24 Haziran seçimine yönelik şunları söyledi: “Ben öncelikle sıcak karşılamanız için teşekkür ederim. Buraya daha önce gelememiştim. Bölgemizdeki iş dünyası ile daha sık bir araya gelmek istiyoruz. Çünkü bizler sizlerin temsilcisiyiz. Bu mekanizmayı sağlıklı kurabilmiş değiliz. Bunun birkaç nedeni var. Bir de Türkiye'nin en geniş seçim bölgesindeyiz. Bu bölgede 6 milyona yakın insan yaşıyor. Dolayısıyla vekille millet arasındaki köprü de biraz uzun. Bunu da bir şekilde formüle etmek belki sizlerin de siyasilerle daha yakın ilişki kuracağı bir ortamı sağlamak lazım. Amacımız daha iyi bir Türkiye inşa etmek.

“EN UYGUN YÖNETİM
BİÇİMİ DEMOKRASİ”
Sayın Kocabaş, biraz önce ülkenin ve devletin her şeyden önce geleceğini ifade etti. Emin olun, bu hepimiz için öyle. Burada zaten temel mesele devleti kimin, nasıl yöneteceği. Biliyorsunuz devlet kavramı, insanlık tarihi kadar eski bir kavram. Devletin nasıl yönetileceği hep tartışma konusu olmuş. Bugünün dünyasına baktığınızda en iyi yöntem demokrasi. Burada biz arzu ediyoruz ki seçmen de, iş dünyasından insanlar da, sanayici de bir yarışa başlarken her türlü önyargılardan uzak, Türkiye'nin mevcut sorunlarına kim daha iyi çözüm önerisi getirmiş, kimin kadrosu daha yönetmeye elverişli, daha hazır, Türkiye'yi daha iyi bir noktaya kim taşır bunun analizini yapabilsin istiyoruz. Gittiğim her yerde bunu özellikle söylüyorum çünkü bizde reel siyasetin dışında değerler üzerinde giden bir siyaset var. Zaman zaman inanç oluyor. Zaman zaman kimlik oluyor. Zaman zaman duygu sömürüsü giriyor. Türkiye bir türlü reel siyasete tam anlamıyla giremiyor. Bunu sağlayabilmek lazım. Bugünün dünyasında sosyal yaşam bakımından en üst düzeyde olan ülkelere baktığımızda şunu görüyoruz; kuvvetler ayrılığı, demokrasi, insan hakları, özgür bir medya, özgür sivil toplum kuruluşları, güvenilir bir yargı mekanizması varsa o ülkenin ekonomisi daha iyi oluyor, sanayisi de gelişiyor, para girişi de daha çok oluyor. Siyasetçi açısından hedef işte bunları sağlayabilmek olmalı. Çünkü bunlar sağlandığı vakit yani normalleşme oluştuğu vakit sanayi için de istihdam için de ben Türkiye'nin çok elverişli bir ülke olduğu kanaatindeyim. Türkiye, birkaç alan açısından çok avantajlı. İnanılmaz uygun bir coğrafyada yaşıyoruz aslında. Belki de bu nedenle bu kadar çok olay yaşıyoruz. Herkesin gözü var. Bu coğrafyada bizim yarışabileceğimiz ülkelerle kıyasladığımızda ciddi bir genç nüfusumuz var. Bugün batıda hala genç nüfus için teşvik ediyor, onun için çalışma yapıyorlar. Bizde nüfusun 28,4'ü 18 yaş altı mesela. İyi değerlendirebilirseniz büyük avantaj. Ama şu anki gidişatımız gösteriyor ki ileride bu yetişen nesil bize emekli maaşlarımızı ödeyemeyecek. Çünkü eğitimi ölçen bağımsız raporlar var, bizim kabul ettiğimiz, PISA raporları gibi. Sürekli geriliyoruz. Dünyayı anlayabilen, bilimsel verilerle yetişmiş bir nesil üretmemiz lazım. Eğitime de bu anlamda bakmak lazım. Baktığımızda bütün bunlar iyi bir ülke olmanın parçaları aslında. Biz bunu sağlamaya çalışıyoruz. Tabi şu bir gerçek ki; siyaset yaptığımız dönem bizim açımızdan zor bir dönem. Toplum baskıyla çok karşılaşıyor, bize de sirayet ediyor. Adil bir yarış ortamı olmuyor ama toplum bu adaleti sağlıyor bir şekilde. Ne kadar baskı da yapılsa, medya ne kadar tek yanlı da gelişse ölçüm raporlarına bakıyoruz Muharrem İnce en fazla haber olan aday oluyor. Demek ki işte halk bir yerde bu adaleti sağlıyor. Bu da sevindirici. Türkiye'de insanların demokrasiye inandıklarını görüyoruz.

“DESTEĞİNİZ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Biz sanayicilerle ilgili önemli yatırımların yapılması taraftarıyız. Merkez Türkiye projemiz Türkiye'de istihdamı artırmaya yönelik bir proje. Bugün Kalkınma Kuşakları projeleri ile de bölgesel kalkınmayı sağlayacak çalışmalar üzerinde duruyoruz. Bunlar aslında Türkiye'ye bizim sunduğumuz önemli vizyonlar. Bizim bakış açımızı sunması açısından önemli doneler. Burada sizlerin desteği bizim için çok önemli. Çünkü sizler aynı zamanda kanaat önderlerisiniz. Halka temas ederken önemli noktalardan biri de burası çünkü siz bir şeye evet derken haliyle tek başınıza demeyeceksiniz. Etki alanınız çok geniş. Desteğiniz bizim açımızdan da çok kıymetli. Bizim bu toplantıları periyodik aralıklarla yapmamız lazım, ben bu kanaatteyim. Sizlerin sorularınıza, görüş, öneri ve eleştirilerinizi dinlemeye açık olduğumuzu da ifade edeyim. Hepinize teşekkür ediyorum.”

İSLAM: BU ANAYASAYLA TÜRKİYE'NİN ÖNÜ TIKANIR
Saadet Partisi'nin CHP'den gösterdiği aday Cihangir İslam ise, ülkemizin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı olduğunu, 24 Haziran'ın bu değişim ve dönüşüm için bir fırsat olduğunu açıkladı. İslam, “Ben ortopedi profesörüyüm. Bunun dışında Felsefe ve İslami İlimler mezunuyum. Dünyanın her yerinde geçerli olan bir meslek sahibiyim. Yani nereye gitsem hekim olarak bir şekilde karnımı doyurabilirim. Ama Türkiye'yi bekleyen bu anayasada bence en önde olması gereken grup işadamları ve ticaretle uğraşanlar grubudur. Ben diktatörlük altında da ameliyatlarımı yaparım ama özgürlüğün ortadan kalktığı bir ortamda bundan ilk rahatsız olacaklar yatırımcı kesimi olacaktır. Sizler olaya daha vakıfsınız ama yurtdışına giden sermayeyi de ben her gün gazetelerden okuyorum. Şunu paylaşmak istiyorum sizinle; ben Saadet Partisi adayıyım yani CHP listesinde 9. sırada Saadet Partisi kontenjanının adayıyım. Türkiye'yi kapalı bir rejime doğru mu götüreceğiz? Değiştirilen anayasaya baktım, siz beni milletvekili olarak seçip yollasanız ben bir Bakana veya Cumhurbaşkanına yazılı soru dışında sözlü soru soramıyorum veya bir Bakan hakkında gen soru veremiyorum vs. yani. Bu anayasayla Türkiye'nin gerçekten önü tıkanır. Farklı dünya görüşlerine, inanç gruplarına sahip olsak da bir arada yaşamanın bir formülünü bulmalıyız ki bence referandumdaki sonuç buna işaretti. Başka türlü çıkar yolu yok. Avrupa'da sivil toplum kuruluşları son derece güçlüdür ama Avrupa ülkelerine bakınız, bir toplumsal sözleşmenin ürünü olan bir anayasaları vardır. Biz bu toplumsal sözleşmeyi yapmak zorundayız. O yüzden önümüzde bir fırsat var. Eğer biz bu seçimde tek adam ve parti devleti rejimine doğru gitmenin önüne bir fren koyabilirsek yeni, özgürlükçü, adil, herkesi kucaklayabilen bir anayasa yapmak şansını ele geçirmiş olabiliriz.” şeklinde konuştu.

Toplantı, soru cevap şeklinde fikir alışverişinde bulunulmasıyla sona erdi.
Hazal BAŞARAN

YORUM YAP