
AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş tüm meclis ve il genel meclis üyeleri ile birlikte dün Silivri Merkez ve Sahilin 1/5000'lik askıya çıkan planları hakkında ikinci basın toplantısını düzenledi. Toplantıya cenaze nedeniyle Osman Turan'ın iştirak edemediği açıklandı.
KARAKAŞ: GEÇMİŞTE SİLİVRİ'Yİ KATLEDENLER BUGÜN KAMUOYUNU YANLIŞ BİLGİLENDİRİYOR
"Silivri planlarıyla ilgili bilgi kirliliği oluşmaması açısından bu basın toplantısını belediye meclis grubumuzla birlikte yapma gereği hissettik. Bugün belediye meclis gurubumuzla ve kendi yönetim kurulu üyelerimizle bu toplantıyı yapmadan önce çok uzun değerlendirmelerde bulunduk. Bu çerçevede hem kamuoyunu bu bilgi kirliliğinden kurtarmak hem planın kendi doğruluğu içerisinde nelerdir, bu anlamda Silivri'yi nasıl geliştirmek istediğimizi anlatmak için kamuoyunu bir kez daha bilgilendirmek üzere huzurunuzdayız.
Okuduğum zaman çok üzüldüm. Silivri Belediyesi'nin yapmış olduğu toplantıda kişisel anlamda çıkıp bizleri suçlayanlar, bu konuda gerçekten Silivri'yi katlederken, yetkili makamlarda olmaları ve çok ciddi adım atmamalarına rağmen (ki mevcut Belediye Başkanı dâhil olmak kaydıyla) bugün bu plan için kamuoyunu yanlış bilgilendirme noktasında hamle yapmakta.
Silivri'de 1/5000 planların kamuoyu bilgilendirme toplantısını ilk kez biz yaptık. AK Parti İlçe Başkanlığı olarak, bu planı itiraz sürecinin başlamasının 1 gün sonrası, bizler toplantı organize ederek halkımızı bilgilendirdik.
"TEDBİR ALMAZSAK ÇOK GÖZYAŞI AKACAK”
Kabul ederiz, etmeyiz zaman zaman bizlere de kendisini hatırlatıyor, bir deprem gerçeği var Türkiye'de. Silivri'mizin merkezinden 2 bölgeden çok ciddi şekilde geçen fay hattının olduğunu da hepimiz biliyoruz. Allah korusun, 5,5 üzerinde ciddi anlamda ki bir deprem çarşı merkezi dâhil olmak kaydıyla Silivri'nin yaklaşık 20 yıl öncesi yapılmış binaların %90'ını yerle bir eder. Ve şu anda bizler bu anlamda çok ciddi sıkıntılı olan, hem statik açıdan hem de binanın kendi yorgunluğu açısından ve de bölgenin oluşturmuş olduğu nem dediğimiz korozyon sebeplerinden dolayı ciddi şekilde sıkıntılara maruz kalacağımızı özellikle belirtmek istiyorum. Ve bu konuda da vicdan azabı çekiyorum.
Adına ne derseniz deyin; kentsel dönüşüm, yenileme, kendi yapıp bu konuda imar haklarıyla birlikte yeniden düzenlemesi deyin bu tedbirleri almazsak çok gözyaşı akacak Silivri ölçeğinde. Hala bu konuda adım atılamayışın, ciddi şekilde ilerleyemeyişin Silivri'de çok farklı gerekçeleri var. Ki belediyenin yapmış olduğu toplantıdaki statükocu baskıyı gördükten sonra da bu konuda gerçekten çok ciddi şekilde ürperdiğimi ifade etmek istiyorum.
"RANTIN KURBANI OLMADIK”
Buradaki arkadaşlarımız ve siyasi hayatım boyunca hiçbir zaman rantın kurbanı olmadık, bunu özellikle söylemek istiyorum. Hiçbir zaman kişinin menfaatine uygun bir plan yaparak bu anlamda Silivri'nin geleceğini katletme metoduna girişmedik. Kamuoyuna bilgi kirliliği oluşturarak, şahısları farklı bir şekilde değerlendirme noktasına giden zihniyetler aslında küçük zihniyetlerdir ve bugün Silivri'yi bu hale getiren zihniyetlerdir. Başta Belediye Başkanı olmak kaydıyla. Çünkü bu süreci çok yakinen takip ettiğimiz, gördüğümüz zaman, aslında bu planın fotoğrafını herkes 2007 yılından beri okuyordu. Herkes bu işin farkındaydı. Hele hele belediyenin "Bizim haberimiz yok, bize uzaktan yakından göstermediler” söylenmesi tamamen aciziyetin göstergesidir. Özellikle Büyükşehir Belediyesini aradım.
Planlarla ilgili 20'nin üzerinde toplantılar yapılmış. En son merkez planları toplantısında da bir Belediye Başkan Yardımcısı Başkanlığındaki heyet ve "Benim haberim yok. Önünde arkasında dahi duramayacağım bu planın” diyen İmar Komisyonu Başkanı her toplantıya katılmak suretiyle bu konuların hepsinden haberi olmuş.
"IŞIKLAR HEMEN İSTİFA ETSİN”
3 ay komisyonda kalan, Belediye Başkanı dâhil tüm seçilmişlerin görebileceği bir plan. Yalçın kardeşimizle beraber Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olmamız sebebiyle zaman zaman da İmar Komisyon Üyelerimiz Zeki Tüfekçi ve Saffet Sert'i göndermek suretiyle bu toplantılardan bizler de haberdar olmuşuzdur. Bu süreçte eğer "Benim haberim yok ve ben bu konuda farkında olmadan imzaladım, uzaktan bakarak noktasal olarak algılayamadım” diyen adamın belediye başkanlığı yapması bu şehre kesinlikle ve kesinlikle gerçekten sıkıntı verir, hemen istifa etsin. Eğer verdiği oyun arkasında duramıyor ise, kaldırdığı elin ne anlama geldiğini bilmiyorsa ekibiyle birlikte bu işin sonuçlarının nereye gideceğini görüp de kamuoyunu bilgilendirme noktasında aciziyet gösteriyorsa, 1 dakika daha oturmasın koltuğunda Silivri'ye daha fazla zararlar vermesin.
"BU PLAN DOĞRU BİR PLAN”
Bu plan doğru bir plandır. Bu plan gelecek nesli düşünerek atılmış bir adımdır. Silivri'nin elinde bulundurmuş olduğu birçok imkânı ciddi şekilde ortaya çıkartan bir plandır. Nasıl? Sahilini ne kadar kullanabildi Silivri bugüne kadar, biz bizeyiz? Kumluk Mevkii dediğimiz bölge Bayrampaşa'dan Gaziosmanpaşa'dan oralardan buralardan gelen, sanayide çalışan insanların hafta sonu nahoş ortamların oluşturduğu bir alıyla akıllarda yer etmeye başladı. Silivri'mizin farklı güzelliklerinin, değişik kitlelere peşkeş çekildiği veya bu anlamda bırakıldığı alanlar olarak görülüyor sahillerimiz.
Denizi ne kadar kullanabildi Silivri, ne kadar ormanını kullanabildi? Dün gezdik Danamandıra Göleti'ni lütfen gidin görün, bir Abant çıkmış ortaya orada. Ne kadar ormanı kullanabildik, ne kadar yollarımızı kullanabildik? Bunun entegrasyonunu nasıl sağlayabildik İstanbul'a? Hangi bakış açısıyla prestijlerimizi arttırarak buraya iç turizmle, dış turizmi sağlama noktasında hamleler yaptık?
Bir Klasis'le ivme yakalayan Silivri niye birkaç tane Klasis'i kendi içerisinde oluşturamadı sahil ölçeğinde? Niçin Silivri'de daire fiyatları gün geçtikçe hala geri geri gidiyor? Niçin dükkânlar boş bir şekilde birçok yerde duruyor? Niçin apartmanlar yapılıp da sadece alt katlarında ticari hareketlilik var? Denize sıfır olan yerlerde niçin daireler 100-110 milyara satılıyor? İstanbul'un başka ölçeklerinde 250-300 milyar, 1-2 milyon dolara satılıyor? Bunu katma değer olarak hiç sordunuz mu? Yerel idareci olarak bu konuda neler yapabileceğimizin hiç hesabını yaptınız mı?
"SONUNA KADAR BU PLANIN ARKASINDA DURUYORUZ”
Birileri plan yaptığı zaman "efendim rant oluştu, şu oluştu, bu oluştu” diye anlamında kandırmacalarla olayı kesinlikle spekülasyon malzemesi yapıp bu tür manipülasyonlara da kurban etmeyiz, kimse kusura bakmasın. Bu plan, Silivri'nin geleceğinin, çocuklarımızın, torunlarımızın bize "Allah razı olsun o gün ki idarecilerimiz bizleri düşünerek plan yapmıştır” deme noktasındaki plandır. Sonuna kadar arkasında duruyoruz. Lütfen dikkat buyurun. 20 yıl önce biz alışveriş yapmaya giderken, birçoğumuz Bakırköy'e gidiyorduk değil mi? Bakırköy'deki alışveriş merkezlerinde, dükkânlarda alışveriş yapıyorduk. Şu anda aynı zihniyet tarafından yönetilen Bakırköy'ün, vizyonu kaldı mı? Bugün alışveriş yapmaya gidecek insanlar sadece Bakırköy'ü mü tercih ediyorlar? Aynı zihniyetin temsilcisi 20-30 yıl orada idarecilik yapmış insanlar lütfen dikkat buyurun. İstanbul ölçeğindeki ilçelerin hangisi bu anlamda ileriye gitmiş vaziyette? O beğenmedikleri, varoş dedikleri, Bağcılar, Esenler, Güngören, Esenyurt, Sultangazi gibi ilçeler bugün Silivri'mizden kat be kat daha ileri gitmiş ise işte bu kısırdöngüler içerisinde mücadele eden siyasetçilerin, idarecilerin, belediye başkanlarının bakış açısından dolayıdır. Vatandaşın kesinlikle bu konuda hiçbir suçu yoktur. Tabi ki haklarını isteyecektir. Sonuna kadar bu anlamda, bizlerden talep edecekler. Ama sonuçta siz ortaya bir vizyon, bir çözüm sunmazsanız ve "Bu plandan benim haberim yok” deme noktasında kolaycılığına kaçarsanız bu kesinlikle doğru bir hareket olmayacak. Soruyorum size "Benim bu plandan haberim yok” diyen belediye başkanı son 3 ay içerisinde kaç tane inşaat ruhsatı vermiştir? Sahil bölgesi, eski sanayi ve çarşı merkezi olmak kaydıyla kaç tane yeni bina yapılmıştır? Haberi olmayan bir Belediye Başkanı, haberi olmayan bir idare bu ruhsatları bu binalara verirken hangi mantığa göre hareket etmiştir? Madem haberin yoktu, kimlere telefon açarak "Gelin ruhsatınızı alın” dedi.
"SİLİVRİ'NİN BAŞINDA YALANCI BİR BELEDİYE BAŞKANI OTURMASINDAN UTANIYORUM”
Hayatta en çok korktuğum şeydir yalan. Ve Silivri'nin başında bugün yalancı bir Belediye Başkanı oturmasından da utanıyorum. İlk günden bugüne kadar, farklı şekilde karanlıkta herkese göz kırparak ve bu anlamda "Benim haberim yok” kolaycılığına kaçarak ‘güzel olursa ben yaptım kötü olursa Büyükşehir yaptı' mantığıyla hareket ederek Silivri'mizi bu kaosa bu kısırdöngü içerisine sokmuştur. Onun için istifaya davet ediyorum kendisini. Madem haberin yok, madem verdiğin oydan bilgin yok, madem bu konuda hangi plana el kaldırdığının farkında değilsin derhal istifa edip gitmen gerekiyor Silivri'den. Eğer oy verdiğin planların farkındaysan da erkekçe çıkıp söyleyeceksin. Diyeceksin ki "Evet biz oy verdik, bu plan doğru bir plan, sonuna kadar da arkasındayız. Grubumuzla birlikte bunu savunacağız ama sıkıntılar varsa hep birlikte el ele vererek bu konuda bunları düzelteceğiz” diyeceksiniz.
"AK PARTİ TOPLANTI YAPMASAYDI, BELEDİYE KAMUOYUNU BİLGİLENDİRMEYECEKTİ”
Arkadaşlarımızla günlerdir toplantılar düzenliyoruz ‘Bu meseleleri nasıl çözebiliriz'in hesabını yapıyoruz. Hem siyasi partimizin mensupları hem de dışarıdan gelen vatandaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde bu konularla ilgili ‘hangi çözümleri oluşturabiliriz'in istişarelerini yapıyoruz. Bunun için zaten itiraz döneminde bilgilendirme toplantıları yaptık. Yine ben özellikle altını çiziyorum; eğer Ak Parti İlçe Başkanlığı bu toplantıyı yapmasaydı Silivri'nin bu konudan haberi olmayacaktı. Silivri'yi kaderine terk edip 3-4 ay sonra da çıkıp "Ben ne yapayım, itiraz döneminde gidip itiraz etseydiniz” deyip işi bizim başımıza yıkma noktasında bir strateji vardı. Bu oyunu bozduk ve çıkardık ortaya, halkı biz bilgilendirdik.
Belediyenin düzenlediği bilgilendirme toplantısında yanlış bilgiler de verilmiş. Plana baktığınız zaman plan bütünlüğü içerisinde, "Efendim orada zaten 20-30 bin kişi oturacak, o zaman hiç konuşmayalım” deniliyor. 30 bin kişi 16 km'lik bir alana yerleştireceksek bu konuda hiç konuşmayalım. Herkesi 1000'er kişilik gruplar halinde 30 bölgeye oturtalım, bitirelim. Nekropol ve sit alanı dâhil olmak kaydıyla plan nüfusu yaklaşık 150-160 bin kişiye tekabül ediyor. Ama realiteye baktığınız 150-160 bin kişiyle ilgili. Bahsettiğimiz plan aralığı içerisindeki nüfus yaklaşık 200 bin kişi. Yani Kınalı'nın, Uyumkent'in olduğu bölgeden Selimpaşa sınırına kadar. Tam tamına 200 bin kişi burada yerleşecek reailitede. Plan nüfusu 150-160 bin.
"HERKES AKLINI BAŞINA TOPLASIN”
İşte vizyonlar ilçesi olan Bakırköy gibi geri gidiyorsun. Bugün her açıdan elinde ciddi imkânlar olan Silivri'nin kısırdöngülerine de sebebiyet veriyorsun. Bunun için herkes aklını başına toplasın ve ‘Silivri'nin geleceğini nasıl planlayabiliriz'in hesabını kitabını yapsın. Başta Belediye Başkanı, diğer siyasi parti temsilcilerimiz, tüm belediye meclis üyelerimiz olmak kaydıyla bu konuda şapkalarını bir kez daha önüne koyup düşünsünler.
"İNSANLARI CANLI TABUTLARLA, O BİNALARIN İÇERİSİNE MAHKÜM EDİYORLAR”
Şehir merkezinde bir algı var. Oluşturulmuş olan bir yapı anlayışı söz konusu. Bunu kırmak kolay değil dönüşüm adı altında. Özellikle 3-5 bin konut bulamadı arkadaşlar. Bulsaydı bu konuda buraya gelip adım atamazdık. Dairesi olanlara başka yerde konut vererek bu konuda işin önünü açma hamlesi yapabilirdik. Ancak burada "Emsal düşürüşü yapılarak, elinizdeki mal gidiyor” diyenler, o insanları canlı tabutlarla, o binaların içerisine mahkûm ediyordur. Bunu özellikle söylemek istiyorum.
"BELEDİYE BAŞKANI VE EKİBİ SİYASİ AHKALSIZLIK YAPTI”
Grubumuzla, yönetimimizle, büyükşehirdeki siyasi irademizle oturduk konuştuk. Bürokratlarla da, geçen Pazartesi günü, Büyükşehir Belediye Meclisi ile de toplantımızı yaptık. Şunu söyledik; Belediye Başkanı ve ekibi burada bir siyasi ahlaksızlık yaptı. Altını özellikle çiziyorum. "Bu plandan haberim yok” diyen o zihniyet son 3 ay içerisinde vermiş olduğu tüm ruhsat ve binalarla Silivri'de bir adaletsizlik yaptı. Ve o binaların yapılmasına müsaade ederek bu konuda inşaat yapmayan veya bu çerçevede inşaat yapmayı düşünmeyen insanlara da haksızlık yaptı. Herkese telefon açsaydı. Bir bilgilendirme toplantısı yapıp "Arkadaşlar böyle bir plan çıkma durumu var, ruhsat alacaklar gelsin ruhsat alsın, inşaat yapacaklar gelsin” deseydi belki bugün bu konuları konuşmayacaktık.
MERKEZDE NERENİN İMAR HAKLARI GERİ VERİLECEK?
Büyükşehirden arkadaşlarla oturduk karar verdik. Parsel bazında itirazlar yapılabilir ama bölgesel yapılandırma şartları içerisinde şehir merkezi, Hasan Özvarnalı İlköğretim Okulu'nun olduğu yerden belediye sınırına kadar olan, eski Piri Mehmet Paşa'nın arka tarafı ve sit alanı dışındaki sahil merkez ve Yalı Mahallesi de dahil olmak üzere her birinin imar haklarını geri vereceğiz. Bunu Saffet (Sert) Başkanım toplantıda söyledi. 1983 planlarından gelen müktesep hakkı neyse, bitişik nizam kaç kat ise bunların hepsinin haklarını geri verilecek. Bahsedilen algıyı kırma noktasında, belediyenin yapmış olduğu siyasi ahlaksızlık gereği bu adaletsizliği ortadan kaldırarak mağdur edilmiş insanların da önünü açacağız. 30-40 yıl sonra birileri bu konuda dönüşüm yapacaksa o günkü şartlarda bu kanun maddeleri çerçevesinde bu işin önünü açsın. Biz bunu hedefliyorduk. Bu siyasi pres ve adaletsizlik noktasında kararın doğru olmayacağı kanaatine vardığımız için böyle bir karar aldık.
Belediyenin yaptığı toplantıda Saffet Sert bizler adına yaptığı konuşmasında, bunun bir siyasi irade kararı olarak deklare etti. Bu konuda manipülasyon yapacak insanların önünü kesme noktasında, itiraz süresi bittikten sonra maksimum Nisan, Mayıs ayları itibariyle bu hakları geri verilmek suretiyle, oradaki inşaat hakları neyse o çerçevede yapılabileceğini söylemek istiyorum.
"İSTİMLAK OLMADIĞI İÇİN BİNLERCE MAĞDUR İNSAN VAR”
Öğretmenevinin önünde şuanda otopark olarak kullanılan yerlerde hem kamunun, hem de şahsın arazileri var. Şuanda asfalt dökülmüş oraya. Hiç kimse burayı istimlak etme noktasında hamle yapamıyor. "Paramız yok” diyor. Eski festival alanı dediğimiz Piramit Çay Bahçesi'nin yan tarafında şahıs arazileri var, kısıtlı. Hiç kimse bu konuda adım atmıyor, istimlak yapılmıyor. Spor kulübünün olduğu yerde deniz tarafı da arka tarafı da dahil şahıs arazileri var.
Hiç kimse istimlak etmiyor. İnsanlar mağdur. E-5 kenarında Karayolları kendi sınırlarındaki yerleri istimlak etmiş, gerisine imar kısıtlaması vermiş yüzlerce parsel var. Murat Çeşme ve Bölge Trafiğin de içinde olmak kaydıyla. Şuanda kullanıyoruz ve kimse hamle yapmıyor. Görkem Sitesi var Esentepe'nin üzerinde önüne yol yaptık biz. Ben bilmiyordum oranın arsa olduğunu, ismini de vereceğim Yaşar Dülgeroğlu ve hissedarları. Geldiler "Başkanım siz buraya yol yapıyorsunuz ama bizim arsamızı istimlak etmediniz” dediler. Yanında 5 katlı apartman var, sen arsasını alamıyorsun. Neden? "Param yok” diyorsun. Ne günahı var? Devlet kısıtlama getirmiş istimlak yapmıyorsunuz. Bunun gibi Silivri'de binlerce parsel var. Kim istimlak edecek bunları? Kim bunları paralarını verecek o vatandaşların mağduriyetini giderecek?
Hadi bu yeni planda çeşitli yeşil düzenlemeler oldu, bunları görerek yapıyorsunuz, bütçesini ayarlarsınız, ayarlamazsınız, bunun faturasına razısınız. Ama 40 yıldır o arazileri istimlak etmemek için direnen bir anlayış var. O vatandaşların hakkını kim koruyacak? Parsellerin yüzde 90'ı CHP kökenli ailelerin. Bunu da belirtmek gerek. Bu dar bakış açılı zihniyetin faturayı kimlere ödettiğini özellikle buradan söylemek istiyorum. Onun için herkes aklını başına toplasın derken, Silivri'de kimseyi mağdur etmeyelim. Herkesi bu mağduriyetten yasal düzenlemeyle kurtaralım, transfer haklarıyla yapalım.
"TRANSFER ALANI, RANT ALANI DEĞİL”
"Planlardan rant elde eden 6-7 tane aile var” diyorlar. Yalan arkadaşlar, külliyen yalan. Plan alanı içerisinde ne kadar boş tarla, bölge varsa ben baktım. 20'den fazla bölge var. Hatta adını sanını bilmediğim bir sürü hissedarlar çıktı. Özellikle Keltepe, Garden karşısı, Yıldırım Mahallesi'nin yan tarafı, Semizkumlar, Basınkent 1'in arka tarafları, nereye giderseniz bakın bir sürü aile hissedarlar var. Ama transfer alanı rant alanı değil. Bununla ilgili farklı bir toplantı yapacağız. Transferlerin nasıl olacağı konusunda teknik detayları vereceğiz. Eski planlara baktığınız zaman o tarlaların hepsini Kumluk mevkii de dahil olmak kaydıyla cetvel gibi 5 metrelik yolu denize atıyorlar, iki tane araba yan yana geçemez. Sağlı sollu villalar yapmak kaydıyla orayı kapatıyorlar, sahili de kafalarına göre kullanıyorlar, "Ben buraya imara açtım” diye düzenleme yapıyorlar. Hani okul alanın? Yok. Hani cami alanın? Yok. Hani park alanın, geniş yolun? Yok. 200-300 m parsellerle, insanlara vermek suretiyle buranın imarını değerlendiriyorlar. Bu yaptığımız alan içerisinde bir karış dahi plansız bir alan yoktu. Oradaki bütün arazilerin imar hakları vardı. Soruyorum size, şunda bu plan olmasaydı 10 dönüm olan bir yerde 5 bin m² inşaat yapılabiliyordu. Yüzde 50 imarı vardı. Aynı şekilde 10 bin m² parselli tarlası olan bir yerde, transfer alanından bahsediyorum, 400-800 m² inşaat yapabiliyor. Hani rant? Tek bir fark yaptık orada. Sen dedik; yüzde 40'ını terk edeceksin, okul alanını, yeşil alanını, cami alanını terk edeceksin, yolun 7 m olamayacak, 20 m olacak. İnşaat alanını da 200 m² düşürttük. Teknik arkadaşlar hesaplasın, bununla ilgili de ayrı bir toplantı yapacağım zaten.
"KAT SAYIDA ELİNİZDEKİ YERİN DEĞERİ ÖNEMLİ”
Bahsettiğim arazilerde kamulaştırma yapamıyorsanız bu arkadaşlarla gidip, pazarlık yapma suretiyle özel sektör, o araziye kamuya bilabedel terk etmek suretiyle bir imar hakkı oluşturuyoruz orada. Onun da bir kriteri, kıstası var. Bu bina da arsa da olabilir, dere kenarında özellikle kısıtlanmış yerlerdeki imar haklarıyla ilgili düzenlemeler daha farklı kat sayılarla hesaplanacak. Deniz kenarında arsası veya güzel villası olan veya ciddi anlamda arazisi olan biriyle dere kenarında hiçbir ederi olmayan bir araziyle bir tutulmayacak bu kat sayı içerisinde.”
"DEĞİRMENCİ YA YAPTIĞININ FARKINDA DEĞİL…”
Silivri Belediyesi'nin Cuma günü yaptığı ve 1\5000'lik planları anlattığı toplantıda söz alarak konuşan eski belediye başkanı Selami Değirmenci'nin "Bu işin içinde rant var, sade vatandaşların işine yaramayacak bir plan bu” sözlerine AK Parti İlçe Başkanı şu sözlerle cevap verdi: "İki dönem öncesi belediye başkanımız Selami Değirmenci bir şeyler söylemiş. ‘Transfer alanı rant alanı mı?' Silivri'yi bilen arkadaşlara söylüyorum, ya yaptığının farkında değil, ya da cahilce açıklamalar yapıyorlar. Ortaçeşme 3 kattı. Soruyorum size Özkent Sitesi, Akışık Sitesi, Akevler Sitesi kaç kat? 6-7 kat. İşte dönüşüm yapmışsın, transfer alanı yapmışsın orada, farkında değil misin yaptığın işin?
Oradaki gece kondulaşmayı kaldırmak için güzel bir olgu oluşturmuşsun farkında değil misin? Yukarda Toprak Mahsülleri Ofisi'nin orada Ekat Sitesi'ni yaparken her taraf 2 kat iken orayı nasıl 4 kat yaptın? Garden arkasında, Göçmen Konutları dediğimiz Mavi Bloklar ve Kırmızı Bloklar 5 katlı yerler, ama 2 kat oranın imarı. Kim artırdı oranın katlarını? Transfer alanı değil mi o? İşte çok basit bir transfer olayından bahsediyoruz. Ama bugün algıyı kötü bir şekilde yansıtmak, transfer alanlarını rant yeriymiş gibi göstererek insanların kafaların manipüle etmek açıkçası 15 yıl belediye başkanlığı yapmış birine yakışmaz.
Aciz belediye başkanı çıkıp bunu savunamıyor. Kendi başkan yardımcısı da imza vermiş, oy vermiş. Çıkıp anlatamıyor bunu. E yapmışsın işte. Doğru bir proje gecekondulaşmayı önlemek için o sitelerin oluşumu orada yaşam standardını yükseltmiş. Aynı anlayışı biz buraya getirmişiz, hem de imar hakkı vermeden. Sen burada yüzde 25 imar hakkı 3 katta artış vermek suretiyle vermişsin.”
"KAT ARTIŞI KESİNLİKLE EMSAL ARTIŞI ANLAMINA GELMİYOR”
İnşaat alanını değiştirmiyorsun ki. Ama kat artışıyla birlikte yeşil alan, otopark içteki peyzaj düzenlemeleriyle ilgili alan oluşturuyorsun. Kat artışı burada kesinlikle emsal artışı anlamına gelmiyor. Ve bunlar plan notlarında net bir şekilde yazıyor. Kamuoyunda farklı bir algı oluşturmak suretiyle bu çerçevedeki yaklaşımla sanki bir rant varmış gibi bu planı topal göstermeye çalışıyorlar. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Dün Ortaçeşme'de, Garden arkasında, top sahası arkasında yapmaya çalıştığımız o kooperatif lejantlı anlayışı bugün ismini transfer merkezi olarak değiştirerek getirmişiz. Hem de sizin yaşmış olduğunuz emsal artışları olmadan getirttirmişiz. Hem de kamu adına yüzde 60'a yakın terkler alarak gerçekleştirmeye çalışacağız bunu. Onu da vatandaşlar kendi aralarında kabul ederse, etmezse imarı daha düşük şekilde yapılacak ve bu konuda bunlar gerçekleştirilecektir.”
"MERKEZDEKİLERİN HAKLARINI VERMEK KAYDIYLA BU PLANI REVİZE EDEREK DEVAM EDECEĞİZ”
"Şu aileye rant sağlandı mı, bu aileye rant sağlandı mı?” Bana ne kimin arazisi bizi ilgilendirmez ki. Sonuçta o da kamu adına terklerini yapacak anlaşma yapılırsa yapılacak. O zaman ben soruyorum: kooperatif yapılan 5-6 katlı yerler hangi ailenin yerleriydi? Böyle sakat bir zihniyet olabilir mi? Böyle bir yaklaşım tarzı olabilir mi? Kesinlikle buna müsaade etmiyoruz. Neden müsaade etmiyoruz? Ben şunu özellikle söylüyorum 30 yıl önce Silivri varken Beylikdüzü, Esenler, Bağcılar, Sultangazi, Bahçelievler, Güngören diye ilçeler yoktu. 30 yıl önce Silivri bunlardan 10-15 yıl ileri olan bir ilçeydi. Şimdi Silivri 15 yıl geride kalmış bir ilçe oldu. Bizim neyimiz noksan? Adam gibi denizimiz, ormanımız, tarım arazimiz mi yok? İlk defa Silivri'de bölge planı yapılıyor. Raylı sistemiyle, fuar alanlarıyla, yerleşkeleriyle ve rekreasyon alanlarıyla özellikle sahiliyle ilk defa bölge planı yapılıyor Silivri'de. Geç kalınmış bir adım bu. Beğenmediğimiz o varoş dediğimiz ilçelerin hepsi bu işleri 10 yıl önce bitirdi. Kimse kusura bakmasın bu tür zihniyetlere bu planı yedirmeyeceğiz. Merkezdeki arkadaşlarımızın haklarını vermek kaydıyla bu planı revize ederek yolumuza devam edeceğiz.
"BU PLANIN SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ”
Eğer Silivri 2014 yılında bize iktidar yetkisini verirse görecekler ki özellikle merkez hükümet destekli yatırımlarla Silivri'mizi ve Silivrilimizi kaderlerine mahkum bırakmayacağız. Bu planın sonuna kadar arkasındayız. Bu plan doğru bir plandır, oyumuzun arkasındayız, oyumuzu Yalçın kardeşimizle (Yönet) bilerek vermişizdir. Silivri'nin önünü açma yaklaşımımızla vermişizdir. Ama belediyenin siyasi ahlaksızlık yapması neticesinde merkezdeki o inşaat hareketliliğini kalan arkadaşlar bu adaletsizliğe mahkum olmasınlar diye plan haklarını geri vererek, planı revize ederek geçireceğimizi özellikle belirtmek istiyorum.
"PLAN SİLİVRİ'YE ÇOK ŞEY KATACAK”
Bu çerçevede sizi yanlış bilgilendiren K1, K2, K3'ün ne olduğunu, bu konuda transferlerin nasıl olacağını teferruatlı şekilde anlatacağım. Bir imar hakkı oluşmadığını, 8 kat ibaresinin estetik anlayış içerisinde gelişecek olan kentsel yaklaşım içerisindeki bir vizyonun ifadesi olduğunu emsalin aynı kalacağını ve sadece kat artışıyla birlikte o emsal hareketliliği içerisinde düzenleme yapılacağını da belirtmek istiyorum. Meclis gurubumla birlikte bu planın arkasında olduğumu bir kez daha vurguluyorum, bu planın Silivri'ye çok şey katacağına da inanıyorum. Bu plan tüm siyasi iradenin oy verdiği bir plandır ve kesinlikle sakat bir plan değildir. Kamuoyunda böyle bir algı oluşmamalı.”
Esra TATAR/Hazal BAŞARAN/Sevginar UYGUN