Sevginar Sali

HAYIRLI OLSUN

Cumartesi günü CHP İstanbul İl Başkanlığı için mevcut Başkan Cemal Canpolat ile Canan Kaftancıoğlu yarıştı. Bir önceki İl Başkanlığı yarışında Gökhan Zeybek'i destekleyen Silivri İlçe Örgütü, kısa sürede Cemal Canpolat ile seçim gerginliğini üzerinden attı. Canpolat'tan yana alınan tavrın soncundaki il kongresinde Canan Kaftancıoğlu il başkanlığı yarışını göğüsleyen isim oldu…
Her iki ismi de tanımıyorum işin doğrusu… Tamamen duygusal hissiyatımı paylaşıyorum. Canpolat'ta Trakya seçmenine pek sevimli gelmeyen özellikler bulunsa da seçimlerde ortaya koyduğu performans ile çabası takdir edilmesi için yeterliydi. Canan Kaftancıoğlu'na dair zerre bir bilgim yokken kadın olması, Avrupa'yi duruşu şahsen beni her türlü siyasi hesabın ötesinde ilk bakışta cezbeden özellikleriydi.
CHP'nin İstanbul gibi bir yerde demokratik bir yarış sonucu il başkanını belirlemesine memnun oldum. Bir yarışın olması başlı başınca artık sevinebileceğimiz bir şey; demokratik olup olmadığı kıstasını bile ikinci palanda değerlendiriyoruz…
Sonuç itibariyle Silivri açısından beklentileri karşılamamış olsa bile bence kötü bir şey olduğunu söylemek doğru da değil, mümkün de…
Kadın eli, dili, gücü siyasetin kıymetlisidir… Söz konusu örnekte değer artışına yol açacağından kuşku duymuyorum. Seçilmesinin ardından daha çok, adaylık aşamasında daha az gündeme gelen kimi sosyal medya paylaşımlarına gelince… Bunlara rağmen aday olabildi ve seçildiyse, durumu olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Kaldı ki kişisel fikir ve ifade özgürlüğüne dayanarak sarf ettiği söylemler ile il başkanı olarak bundan sonra söyleyecekleri belli bir düzene doğal olarak girecektir.
Bir kadına kendinizi doğru şekilde anlatmayı başarırsanız sizi anlamamasına imkan yok. Ama bir erkekte bu hususta belli başlı açıklar ve tehlike var : ) Siz anlatabilseniz de anlamama olasılığı çok fazla : ))
Canan Kaftancıoğlu'na CHP İstanbul İl Başkanlığı, CHP'ye de Kaftancıoğlu hayırlı, uğurlu olsun…

KAMUOYUNA DUYURULUR
Bazı şeyleri çok lüzumsuz yere içimde tuttuğuma karar verdim. Dün Silivri Belediyesi Tiyatrosu Önder Yılmaz Sahnesi'nde sahnelenen Dilek Türker'in oyununa Başkan Bey'in özel misafiri olarak davet edilmemizle neticelenen saçmalığa dayanarak kamuoyuna ilan etmek durumundayım ki kültürün k'si ile alakası olmayan kişilerin Kültür Müdürlüğünü benim bünyem artık kabul etmiyor! Kültür Müdürlüğü vasfını taşımaktan ziyadesiyle yoksun olduğu kanısına eriştiğim Meral Türkmen Terlikçi'nin evsahipliği yaptığı hiçbir organizasyonu şahsen bugün itibariyle takip etmeme kararımı kamuoyuna ilan etmiş bulunmaktayım. Gazetem takip eder, kamuoyuna gerekli hususları aktarma görevini yerine getirir. Kültür Müdürlüğümüz için şahsi katılımımın bir kayıp olmayacağına eminim. Benim için ise her defasında sinir harbi yaşamaktan kurtuluş değerli bir kazanç olacak. Bazı insanların alakası gibi bilgisi de (beceri kısmına girmiyorum) olmayan görevlere tepeden gelerek hakkını teslim etmesini çok uzun süre sabırla bekledim; gazeteci olarak. Bundan sonra yeni konuma herkes hazırlıklı olacağına göre daha az sorun yaşanacağına eminim. Müdürlük titrini bir şekilde adının önüne yazdıran insanların ısrarla profesyonellikten, bilgi ve nezaketten yoksun tutumlarından içime fenalık geldi. Bir insanın bilmemesi değil, birçok konuda noksan olduğu halde her şeyi bildiği havasından midem bulanıyor. Rüyalarında bile görmeyecekleri makam, mevki fırsatını veren kişiye dahi hizmet etmekten yoksun kendi kibir ve karşılıksız egolarının değirmenine sabahtan akşama su taşıyanlar acizlikleriyle ne kadar erken yüzleşirse o kadar iyi olur… Bir işi bilmemek ayıp değil ama öğrenmemek büyük sıkıntı!

 

 

YORUM YAP