Sevginar Sali

Hadi inşallah!

Aydın, İstanbul, Marmara, Türk Hava Kurumu, TAVAK’a umut bağladığımız nice zamanlardan sonra Fenerbahçe Üniversitesi’nin ilçemize gelmesi ile ilgili girişimler gündemde. Taraftarlık yapacak değilim, öyle bile olsa, fanatik şekilde olmasa da Fenerbahçeliyim… İlçemizin üniversite hasretini gidermeleri durumunda taraftarlığımın dozunda artış olur kuşkusuz… Şaka bir yana çok da kaliteli bir iş çıkar meydana diye düşünüyorum aklımın bir kenarıyla… Artık çamurdan da olsa üniversite olsun modundayız. O kadar çok umut bağladıklarımız olmazken bu kendiliğinden gelişir de neticeye ulaşır mı? Kısmet… Silivri Fenerbahçe Platformunu bu güzel girişimleri ve belediye ile kulüp yetkililerini takipleri konusunda tebrik ediyor, kalıcı güzel sonuçlar ile gündemimizdeki yeni üniversite yatırımlarının neticelenmesini diliyorum…

BARIŞ RÜZGÂRLARI…
Bizim belediye ‘yalan rüzgârına’ döndü : ) Bir değişim, bir barış ne rüzgâr ararsanız var… Biraz daha zorlarsam benim payıma da kara yel düşecek : ))
Sadede gelelim…
CHP’nin İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Mümin Koçoğlu, ‘barış güvercinliği’ne soyunmuş bu aralar aldığım duyumlara göre… Gerçi uzun zamandır niyetindeydi de; gerçekleştirmek geçtiğimiz günlere nasıp olmuş.
Özcan Işıklar, makamında eski belediye başkanı ile güzide meclis üyesini saatlerce misafir etmiş aldığım duyumlara göre… Bir yarış yaşanmış, neticelenmiş ve bitmiş! Kavgasını sürdürmek herkes için yük! Kişiler kendince kendileri veya Silivri adına ellerinden geleni yapmış, yöntemler ve niyetinin bedelini ödemiş; kimi kazanmış, kimi kaybetmiş. Belki de kimi daha az, kimi daha çok kaybetti; kavgada kazanan olur mu hiç!?
Neyse… Uzun lafın kısası Işıklar ve Değirmenci’yi bundan sonraki süreçte iki hasım olarak görmeyeceğiz; tahminimce… Değirmenci, Işıklar’a ne yaptıysa bedelini ödedi! Işıklar ne kadar haksızlığa uğradığını düşünürse düşünsün, hedefine ulaşan oldu; şikâyet etmeye hakkı yok (edeceği kadar etti)!
***
Işıklar ile Değirmenci arasındaki sulhun etkilerini CHP’nin son örgüt toplantısında hissetme imkânı da oldu. Geniş bir katılım sağlandığı gözlendi. Bunun yanı sıra Mümin Tuğlu’da ise milletvekili adaylığından vazgeçme pişmanlığı var sanki… Söz verdiği esnada konuşmayıp, milletvekili aday adaylarının kendini tanıtmasından sonra söz hakkı isteyen partiliye çıkışını tecrübe ve hoşgörüsüyle tanıdığımız Tuğlu’ya kimse yakıştıramadı doğal olarak. Sekiz milletvekili aday adayından biri olma şansını kullanmadığı için pişmanlık hisseden CHP İlçe Başkanı kendini boşuna üzmesin, kimseyi de bu duygunun etkisinde kırmasın; en doğrusunu yaptı, aklı vekillikte kalmasın. İnsan partiliyse, illa ki mevkide sınıf atlayarak hizmet edecek diye bir şey yok. Koşullara göre ihtiyaçlar ve öncelikler değişir, uyum sağlamak gerekir.
Önümüzdeki genel seçimlerde MHP kendi oylarını alacağına göre CHP’nin kendine ciddi şekilde çeki düzen vermesi lazım. Genel seçimler öncesinde İBB, Silivri’ye yaptığı yatırımlara yönelik toplu açılışlarla AK Parti lehine rüzgar estirme hedefinde. Malum misilleme gerekecek olursa, bir anda da bu tarz şeyler ortaya çıkmadığına göre herkesin elini çabuk tutması, vakit ve zamanlama hesabını iyi yapması lazım mı diye düşünüyorum… Sonra da birileri kızıyor; "Oh ne rahat; seçime girmeden, oturduğun yerden Silivri’yi yönetiyorsun” diye : ) Ben kim, Silivri’yi yönetmek kimse!? Elime öyle bir yetki verseler cami kapısına bırakır kaçarım : )))
Bugünlük de böyle olsun; yönetenlerin hakkını teslim edelim. Herkesin yapacağı iş değil siyaset ve yerel yönetim. Bakmayın siz benim gibi yazıp, sokakta konuşanlara; Sevgili siyasetçilerimiz ve yöneticilerimiz sakin bizi bırakıp gitmeyin, arkanızdan nasıl geleceğimizi şaşırırız...

YORUM YAP