Adil Sirkecioğlu

GEREKEN YAPILACAK

İnsanlık tarihinin en acımasız ve berbat günlerinden geçmekteyiz. Geride bıraktığımız bayram günlerinde bile kan ve gözyaşı durmadı. Pervasızca yapılan de-nemeler, terör örgütleri üzerinden yürütülen savaşlar; insanın insana yaptığı eziyet ve katliamların örnekleri olarak ortada. Her türlü kötülüğü yapmaktan geri durmayanlar, devlet adamı maskesi altında dünyayı yönet-meye devam ediyor. ABD Başkanıyla AB başkanı 21. y.y. Hitler'i olma yarışındayken, diğerleri hangisinin yanında yer alsak telaşındalar.

Günümüzün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, 2019 Başkanlığıyla birlikte 2023 hedeflerini gerçekleştirme niyetinde. Allah ömür verdikçe vatana, millete hizmetten geri durmayacak. 2071 hedefiyle ise kendinden sonraki Türkiye'nin güçlenmesini arzuluyor. Güçlü bir Türkiye sadece bölgesinde değil, bütün dünyada adaleti sağlayacaktır. Faşistlikte yarışan liderlere inat geçmişte Atatürk çıkaran bu millet; savaşları, katliamları, darbeleri, insanlık dışı uygulamaları durduracak Erdoğan'a güç verecek, arkasında duracaktır.
Yaptıkları ve yapacaklarıyla %60'lar seviyesinde oy alması beklenen Erdoğan, son yapılan referandumla hayal kırıklığı yaşadı. Hatayı, sıkıntıyı bulup teşhis etti. “Ne yaparsak yapalım bu millet bize oy ver-meye devam eder” tembelliği ve laçkalığındaki teşkilat yapısını ters düz etmek için kolları sıvadı. İktidar yorgunu parti büyük bir kan değişikliğine hazırlanıyor. Yapılan aşı tutarsa AK Parti filizlenecek, güçlenecek daha da köklenecektir. Bu istek, arzu ve iradenin önünde hiçbir güç durama-yacak. Bugün “metal yorgunu” tabiriyle kibarca eleştirenler, direnecek olurlarsa; başkaca yorgunlukları akıllara gelecek, araştırılacak.

Türkiye ortalamasının altına düşerek en büyük hayal kırıklığı yaşatan İstanbul'a özel bir önem veriliyor. Erdoğan'ın kariyer başlangıcı, hayatının dönüm noktası, dünyanın göz bebeği İstanbul eski gücüne tekrar kavuşturulacak. Danışma meclisiyle başlayan, bayramla devam eden günlerde adeta karargah kuruldu. Dertli ve sıkıntılı ilçelerin başında Silivri geliyor. Abisinin FETÖ'den yargılanan ilçe başkanının ağırlığı taşınmaz bir hal aldı. Mahcubiyet hatta utanç duyulması gerekirken, yandaş ve destekçi-lerle birlikte yapılanlar ve atılan adımlar bardağı taşırmadı, çatlattı. Silivri için ilk defa bu kadar ince eleyip, sık dokundu. Trakya kokusu almış diyerek başarısızlığa mazeret bulanlar bertaraf edildi. Silivri'de seçim kazanmak çok kolay düşüncesinde olanlar öne çıktı. İstanbul'un yeniden fethi, dirilişi Silivri'den başlayacak desem abartmış olmam. Açıklanacak yönetimle partili, partisiz, dost, düşman, hain, dalkavuk herkes “bunlar seçim kazanır” diyecek. Silivri'de herkesin AK Partili olması hedeflenecek, Silivri siyasetine kalite gelecek.
“Hey keskin sirke! Şaban Dişli'yi duymaz, görmez, takip etmez misin?” dediğinizi duyuyorum. Genel Başkan danışmanı yapılacak Dişli'yi, Büyükanıt'ın sivil versiyonu olarak kabul buyurun lütfen. Merak etmeyin her şey kontrol altında. Bu konuda şimdilik yazacaklarım bu kadar. Güzel günler yakında. Silivri harekete geçiyor!

Belediye Başkanımız Işıklar yılın düğünü sayılacak bir etkinlikle oğlunu evlendirdi. Bu ay içinde de kızını evlendirecek. CHP'nin hırçın vekili İnce ile dünür olmak siyaseten ne gibi faydalar sağlayacak, hep beraber görecek ve takip edeceğiz. Yalova'da yapılacak düğünü bilemem ama oğlunun düğününde oy veren kadar oy vermeyenlerin de daha fazla katılım gösterdiğini belirtmeliyim. Işıklar farkı deyip geçiştirilmeyecek bir konu. Yeniden şekillenecek AK Parti yönetiminin çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Nikah kıymamak veya kıydırmamakla Işıklar'ın saçtığı ışığı engellemeniz mümkün değil.
Bir babanın oğlunun nikahını kıymasındaki duygusallığı fazlasıyla yaşadık. Başkaca örneği olmuş mudur, bilmem. O anda aklımdan geçen dini nikahın da aynı anda kıyılması oldu.
Işıklar partisinin tabularını ters düz edip çocuklarının da rızasıyla muhteşem katılımlı bir dini nikah gerçekleştirirse, toplumsal barış için ön almış olurdu.
Silivri geçti gitti. Allah mutluluklar versin. Yalova'daki köy düğününde Muharrem İnce böyle bir şeye cesaret edebilir mi? Sanmam. O kadar da uzun boylu değil denecektir. Ben de liderliğin sadece rakı kadehiyle resim vermekten geçmediğini yazacağım. Biraz da cesaret gerektiriyor.
Nikahsız ve rekabetsiz kalmayın.

YORUM YAP