“AK Parti’de en büyük sıkıntı iş bitiren adamların zenginliği”

“AK Parti’de en büyük sıkıntı iş bitiren adamların zenginliği”

8.09.2017 09:13:24

Siyaset, AK Parti ve Silivri üzerine gerçekleştirdiğimiz söyleşide iktidar partisinin sıkıntısını yorumlayan Ahmet Maşalacı, “Metal yorgunluğu diye bir şey yok, siyasetçi ölene kadar siyaset yapar. Değişen bir şey var, önceden ideal vardı. Siyasetçi idealist olacak, kendini halka adayacak. AK Parti'de bugün en büyük sıkıntı iş bitiren adamların zenginliği, vatandaşın ve halkın işini yapmak için değil, para ve nemalanmak için partiye gelenler... Bunların partilere, siyasete büyük zararları vardır...” dedi.

Demokrat Parti'den, DYP'ye uzanan siyaset yolculuğunu AK Parti'de taçlandırdıktan sonra noktalayan Ahmet Maşalacı ile gündemi ve siyaset sürecini değerlendirdik. Siyasetin her halini bilip, beklentilerini sonlandıran tecrübeli ismin yorumları geçmişe dair hafızamızı tazeleyecek, geleceği aydınlatacak nitelikte…

“OKUMUŞ İNSANLAR SİYASET YAPMALI”
Sevginar SALİ: Silivri ve siyaset maceranız nasıl başladı, AK Parti ile yollarınız nasıl kesişti?
Ahmet MAŞALACI: Babam Karayolları memuruydu tayini Silivri'ye çıkınca ben Trakya'da büyüdüm. Lüleburgaz'dan, Tekirdağ oradan Silivri'ye geldik. İlkokulu Adapazarı, Tekirdağ ve Silivri'de, Ortaokulu Lüleburgaz ve Silivri'de okudum. Babamın bir daha tayini çıkınca, dört erkek çocuğa yazık olmasın diye Silivri'de kalmak istedi ve kaldık. Hem okudum hem çalıştım. Yaz tatillerinde elektrik işlerinde çalıştım, askere gitmeden dükkân açtım. Park Otel'in karşısında dükkânlarım vardı. Oralar da yakın geçmişte bedavaya gitti. Kadir (Topbaş) bey su baskınları oluyor diye istimlak etti. Sonra denizin içinde kendileri ev yaptı; damadı Vadi Konuklarını derenin içine yaptı. Bizim yerleri ise bedava aldılar. Büyük haksızlığa ve mağduriyete uğradık. Aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor, çünkü talebeyken çalışarak o iki dükkânı satın aldım. 40 Bin TL gibi bir rakama aldılar, oysaki orada bir dükkân şimdi 500 Bin TL. Yalnız ben değil orada birçok esnaf mağdur oldu. O zaman Hüseyin Turan ve Metin Karakaş'a “Bize para değil, dükkân verin” dedik. Şerif Sezen'in beyanatları çıkınca Kadir Başkan kızdı, yerlerimiz bedavaya gitti… Silivri'ye bağışlarımız çoktur anlayacağınız...
Silivri'de büyüdük ve kaldık. Elektrikçilikle uğraşırken amcam Mehmet Maşalacı Adalet Parti Beyoğlu İlçe Başkanıydı. Sağlam ve güzel bir adamdı. Tayyip (Erdoğan) beylerle yakındı. Kasımpaşa'da aynı yerde oturuyorlardı. O bölgenin de sevilen bir insanıydı. Bizim Silivrili siyasetçiler de onu iyi tanırdı. İl Başkanlığı vekilliği de yapmış sözü geçen bir adamdı. Arkadaşlar top peşinde koşarken, ben siyasete koştum. Ufak yaşta girdim. Siyaset güzel bir şeydir. Bütün gençlere ve okumuş insanlara her zaman “Siyasete girin ve çalışın” dedim. Kötü adamlar siyasette olursa idareyi onlar götürecek. İyi adamlar olursa, kötülerini de düzeltme şansı var. Ne yazık ki çirkin adamların elinde kalıyor ve insanlar sıkıntı çekiyordu. Çok insanı siyasete sokmak için uğraştım. Hele okumuşların siyaset yapmasına bayılırdım. Hep onların olmasını isterdim.

1980 İHTİLALİ VE 15 TEMMUZ
15 yaşımdan itibaren Adalet Partisindeydim. Esas hızlı olduğumuz zaman 18 yaştı, İlçe Yönetimindeydim; yıl 1977-1978. Ondan sonra alelacele askere gittim.
1980 ihtilalinde Ankara Merkez Komutanlığı'ndaydım; ilk ihtilalle tanışmamız o döneme denk geldi. Komutanımız bizi topladı ve “Askeriye, sivil idarenin beceriksizliği yüzünden idareye el koyacak. Siz buradaki sivil vatandaşa nasıl davranıyorsanız, memleketinizdeki askerler de sizin ailelerinize öyle davranacak. Bunu iyi bilin, aklınızdan çıkarmayın. Kimsenin burnunu kanatmayın. Sıkıntı yaratanı yakarım” dedi. Bir bunu düşünüyorum bir de 15 Temmuz'da olanları. 15 Temmuz'u yapanlar hain, insan değil. Peygamber efendimizin yolundan gitmediği sürece ben kişileri Müslüman görmem. Kimliğine dinin İslam yazılmasıyla olmaz bu işler. 

“ERDOĞAN, LİDERLER VE SİYASETİ GÜZEL TAKİP ETMİŞ”
Sevginar SALİ: AK Parti'nin farkı ne?
Ahmet MAŞALACI: Tayyip Beyin büyüklüğü, akıllılığı... Siyaseti küçük yaşlardan itibaren yapmış, liderleri ve olayları güzel takip etmiş. Menderes, Demirel, Özal'ın hareketlerine bakarak iyi taraflarını benimsemiş, kötü yanlarını atmış. Onların pişmanlıklarını güzel yakalamış, ders alarak emin adımlarla ilerlemiş. Rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı oldu ama pişman da oldu, tekrar partinin başına geçmek istedi ama ölünce bu mümkün olmadı. Demirel, “Cumhurbaşkanı halkın Cumhurbaşkanıdır” dedi. Parti ile ilişiğini kesip halkın adamı olmak istedi yalnızca. Partiye de ışığı olmayan liderler geldi. Millete umut veren liderler gelmeyince parti karman çorman bir hal aldı; DYP tükendi. Parti çökmeye başladı. Doğru Yol Partisini seviyorum demokrat bir partiydi. Doğru Yol Partisi, Adalet Partisi'nden, Atatürk'ten geliyor. Atatürk'ün izniyle kuruyor Celal Bayar ve Adnan Menderes tarafından. Menderes, Türkiye'deki halk adamıydı. %90 seveni vardı. O zaman bu dışardaki hainlerin işine gelmediği için rahmetli Menderes'i yine kendi vatanının evlatlarına astırdılar. Tayyip Bey tüm bunları gördü. Başkanlık sistemini getirdi ve siyasi etkisini terk etmedi.

“TAYYİP BEYİN RESMİNİ HALA ASAMAYAN ADAMLAR VAR”
Sevginar S.: AK Parti'ye gelelim mi?
Ahmet M.: Siyaseti seviyorum. Resmen AK Parti çatısı altında yer almam 2013'ün sonu gibiydi. Beni AK Parti'ye kimse çağırmadı. Sevmediğim bir şeydi parti değiştirmek. Doğru Yol Partisi hala bitmiş değil, binası, ismi var. Doğru Yol Partisi'nden yiyenler, zengin olanlar, makam mevki sahibi olanlar, onun havasını atanlar nerede bakmak lazım… Doğru Yol Partisi'ni yere düşürmedim, partilileri mağdur etmedim. Hala benim binamda parti binası. Vefa gösterdim. Doğru Yolcular da delikanlı, merttir. Beni yalnız bırakmadılar. Silivri'de alınabilecek en büyük oyla AK Parti'den İl Genel Meclis Üyesi oldum ve belediyeyi de aldık… Yani belediyeyi karakaşına, kara gözüne Hüseyin ile Metin'e vermediler, İlçe Başkanına da vermediler. Alınan oy ortada. 4. sıradan İl Genel Meclis Üyesi oldum, kaçayım diye oraya koydular ama ben kaçmadım, inat ettim çalıştım. Siyasette hata da yaparsın, hırs da güzel olur ama hatanı telafi etmeyi de bileceksin. Bazı hainler vardır, adam bir hata yapar, durmadan onu söylerler. Ahmet Maşalacı, reisin bayraklarını her zaman astı ve hatta bunun için ceza da yedi. Hem Adliye'den hem de Milli Eğitim'den ceza aldım. Bir sürü de sıkıntılar yaşadım. Makam sahibi olup da Tayyip Beyin resmini hala asamayanlar var. Bu partiden hem makam hem mevki sahibi bürokrat meclis üyesi olup Tayyip Beyin resmini camına asmaya korkanlar söz konusu.
AK Parti halkın beklediği ve istediği partiydi. Tayyip Bey milletin gönlüne girdi. AK Parti'de herkesi bir kenara, Tayyip Beyi bir yana koy. Lider vasfı var. Allah'ın bir lütfu var onda. Yalnız Mustafa Kemal Atatürk mü kurtardı ülkeyi? Benim dedem de gazi. Fevzi Çakmak da var Mustafa Kemal'in rütbesinden büyük, Kazım Karabekir de. Halit Paşa, Enver Paşa var. Atatürk'ün komutanları Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir... Ali Fuat Paşa komutanı, yaş olarak da asker olarak da Atatürk'ten büyük. Ama bakıyorlar ki adamda başka bir azim, vatan sevgisi var. Ve Atatürk'ü mareşal yapıyorlar. Millet de istiyor. Atatürk, Batı'dan geldi de Batı Atatürk diyor derseniz, gidin Doğu'ya Doğu da Atatürk diyor… Git Orta Anadolu'ya, Ege'ye, Akdeniz'e Atatürk diyor. Atatürk'ü tanımayan adam yok. Bu Yaradan'ın lütfudur. Tayyip Beyin durumu da öyle. 15 Temmuz'la da insanların bunu iyice anlaması lazım. Anlıyorlar da bir kısmının işine gelmiyor. Dış devletler üstünde. Türkiye'nin haritasını çizmişler; PKK dışardaki Kürt Devletini kurmak isteyen gruplarla beraber. Fransız'ı, Alman'ı, İngiliz'i… Aynı Abdülhamit'ten sonraki haritayı çiziyor adamlar.

“AK PARTİ'DE EN BÜYÜK SIKINTI...”
Sevginar S.: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmalarında ‘Metal yorgunluğu var, bunu aşmamız lazım' diyor. Ne değişti AK Parti'de?
Ahmet M.: Metal yorgunluğu diye bir şey yok, siyasetçi ölene kadar siyaset yapar. Adam son nefesini alsa yine mebus olmak ister. Değişen şey, önceden ideal vardı. Siyasetçi idealist olacak, kendini halka adayacak. Siyasetçi rahmetli Adnan Kahveci gibi olacak. “Ben oraya özlük haklarından faydalanmak ya da hava için gitmiyorum, millet için gidiyorum” diyen adam olacak siyasetçi. AK Parti'de bugün en büyük sıkıntı iş bitiren adamların zenginliği. AK Parti'de TOKİ'ye, KİPTAŞ'a, para kazanılan müesseselere gidin herkes ya bir bakanın ya da bir kurucunun yakını, iş bitirme derdindeler. Vatandaşın ve halkın işini yapmak için değil, para kazanmak, nemalanmak için gelenlerden partimiz de siyaset de temizlenmeli. İdarecilerin, meclis üyelerinin önemli bir kesimi bu şekilde ne yazık ki. Görünen köy kılavuz istemez. Silivri'de bir tane kardeşim Büyükşehir Meclis Üyeliği yapmış, etrafta “Benim servetim yedi sülaleme yeter” diyor. Bunu Bakırköy'deki bir adam söylese, kimse kimseyi bilmez, deden mi, neneden mi, karısından mı kaldığını ama Silivri'de bilirler. Adam “Ağabey bu adamın vergi levhası, kurulu bir düzeni yok. Siyaset yapana kadar bir şeyi yoktu, ne oldu da bu adam da böyle bir servet var?” diye soruyor. Bu, sadece AK Parti için değil bütün partiler için geçerli. Bu tarz yaklaşım ve durumların partilere, siyasete büyük zararı vardır. Bunu gören kötü niyetli insanlar da bundan sonra siyasete bu amaçla giriyor, iyi niyetliler siyasetten soğuyor. Tayyip Beyin tepkisi bunlara… Tayyip Beyi örnek alamıyorlar, söylediğini anlayamıyorlar. Onu kullanarak bir yere gelenler kerameti kendinde görüyor. Tayyip Bey bunu bilse yakalasa, çok fena yapar, yapısı da öyle. Ama kocaman bir ülke ve teşkilat söz konusu olan. Tayyip Beyi seviyorsanız yolundan gideceksiniz ama o yoldan gitmiyorlar, doğru yoldan sapan çok. Kendi bölgemde de İstanbul'da da gördüğüm bu. Bunu temizlemek için Cumhurbaşkanımız sesini yükseltti, gerekenleri söyledi. Makam, para sahibi olup, kenara çekilip hainlik yaparsanız Allah da sizi kahreder. Makam sahibi olmayacaksın, hiçbir şey yapmıyorsan o partiye, oy vereceksin. Siyasette hainlik olmaz.

“ÇADIRIMIZI SIRTLANLARIN YOLU ÜZERİNE KURMUŞUZ”
Sevginar S.: 2019 genel seçiminde ne olur?
Ahmet M.: Genel seçimler Türk Milletinin kaderini belirleyecek seçimlerdir. Biz Türk Milleti olarak çadırımızı sırtlanların yolu üzerine kurmuşuz. Çevremizdeki ateş çemberinin yansımasını hep beraber izledik. İran, Irak, Suriye, Mısır, Libya, Gürcistan, Ukrayna, Rusya, Kırım meselesi bunlar hala dört bir yanımızda devam eden sıkıntılı gelişmeler. Bu sıkıntıların içerisinde siyaseti yönetmek zordur. 2019 yılında bu kadar engeli aşan partiye milletimizin teveccühü artarak devam edecektir. AK Parti yine oyunu alır.

“AÇMADAN SOLDU”
Sevginar S.: Meral Akşener'in yeni siyasi parti oluşumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ahmet M.: Açmadan soldu diye bir tabir vardır, Meral Akşener'in meselesi bu şekil. Parti kuruyor, oradan Koray Aydın, “Bizim Cumhurbaşkanı Adayımız Meral Akşener, teşkilatı ben yapacağım” diyor. Bu ne demek? Tayyip Beyin liderliği burada işte. Tayyip Beyin yanında biri öyle konuşabilir mi? Partide resmi bir makamda değilken bile kimse böyle ileriye dönük ve ondan izinsiz konuşamıyordu. Burada Koray Aydın “Teşkilatları ben yapacağım, Cumhurbaşkanı Adayımız da Meral Akşener” diyor, bu partinin para misyoneri Koray Aydın demektir. “Teşkilatları ben yapıyorum” dediğin zaman partinin sahibi sensin demektir.

“KUVVETLİ MUHALEFET DİYE BİR ŞEY KALMAYACAK”
Meral Akşener'in kuruduğu partinin AK Parti'ye hiçbir zararı olmaz, tersine kârı var. AK Parti'ye zaten hiç oy vermeyecek adamlar bu partide. CHP ve MHP'den oy alacak yeni oluşum. Bu parti sayesinde AK Parti'nin karşısındaki kuvvetli muhalefet diye bir olay kalmayacak. Muhalefet daha da bitecek.

Sevginar S.: Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin ne düşünüyorsunuz?
Ahmet M.: Recep Tayyip Erdoğan yeniden Başkan seçilecek tabi… Ekmeleddin İhsanoğlu'yla, Emine Ülker Tarhan'la olacak işler değil bunlar… Reisi Cumhur ismi ile müsemmadır. Bu da Recep Tayyip Erdoğan'dır…

Sevginar S.: İBB seçimleri ile ilgili düşünceleriniz?
Ahmet M.: Tayyip bey kimi gösterirse, biraz eli ayağı düzgün olursa İstanbul'u rahat alır. Ama tabi ki İstanbul teşkilatının değişmesi lazım.

Sevginar S.: Son referandumda İstanbul'da Hayır oyları önde çıktı...
Ahmet M.: Hayır oyları İstanbul'da Kadir bey ve damadına tepki olarak önde çıktı.

“TEŞKİLATIN SEÇECEĞİ ADAYLA BAŞARILI OLUNUR”
Sevginar S.: Silivri Belediye Başkanlığı konusunda AK Parti'yi neler bekliyor?
Ahmet M.: Silivri'nin bir talihsizliği var. Yukarıdan gönderilenler hep hüsran yaşatıyor. Teşkilatın seçeceği adam başarılı olur.

“SİLİVRİ'YE NE YAPTIK?”
Sevginar S.: Açalım mı biraz bu konuyu?
Ahmet M.: Önce teşkilata “Kimi istiyorsun?” diye soracaklar. AK Parti deyince Silivri'de akla kim geliyor? Tülay Kaynarca, Metin Karakaş, Hüseyin Turan… Bunları söylediğin zaman iş bitiyor! Böyle kazanamayız... Partiliye, mahalle başkanlarına ve her sokakta üç esnafa soracaksın. Ondan sonra adayını belirleyip Silivri'yi alacaksın. Silivri, AK Parti açısından alınmayacak bir yer değil. 15 senedir iktidardayız, üç dönemdir Silivri'den milletvekilimiz var. Bir dönem belediye başkanlığı yaptık… Peki, Silivri'ye ne yaptık? Doğalgazı zaten adam yer bulsun da satsın diye uğraşıyor. Yatırım değil ki. Silivri'nin en kalabalık yerini biliyorsunuz; Konutlar Bölgesi alt geçidi her akşam kavga, küfür, beddua. Orayı bile yapmadık!
Sevginar S.: Silivri'nin AK Parti tarafında cezalandırıldığı görüşüne katılıyor musunuz?
Ahmet M.: Yok. Trakya tarafındaki yatırımları biliyorum, oradan AK Parti'ye daha da az oy çıkıyor. İlçe başkanı dirayetli, teşkilat güçlü veya bölgenin milletvekili çalışkan. Nüfus yok ama viyadükler var. Bunlar hep CHP'li. Ekibinde keramet var. Sen Silivri'de konutların oraya geçiş yapamıyor ve yaptıramıyorsan ayıp, ayıp…

“IŞIKLAR'IN YAPTIĞI BİR ŞEY VAR”
Sevginar S.: Bu durumda Özcan Işıklar hizmet ve yatırım yaptığı için mi seçiliyor?
Ahmet M.: Işıklar'ın yaptığı şey şu; insanlarla diyaloğu iyi. Milletle konuşuyor. Bunlar siyasette çok önemli. İnsanların aklında, gönlünde iz bırakmak gerek. Işıklar'ın yaptığı bu…

“YURT DIŞINA GİDEN ADAMDAN HAYIR GELMİYOR”
Şunu da söyleyeyim; bundan sonra belediye başkanı olacak olan adamlara millet şart koşmalı. “Ben sana oy veriyorum ama yurtdışına çıkmayacaksın” diyecek. Yurtdışına giden adamdan hayır gelmiyor. Ufku açılıyormuş. Ne gördünüz yurt dışında da Silivri'de uyguladınız? Ben de gittim, gavur yüz yıl önce bir iş yapmış ama hala güzel. Bizim bütün güzelliğimiz gitmiş.

“İLÇE BAŞKANININ GÖREVİ KIYMETLİ”
Sevginar S.: AK Parti Silivri'de kongre hazırlığı var buna ilişkin düşünceleriniz neler?
Ahmet M.: Tayyip Bey çok yerinde bir laf söyledi, “Siyaset büyükleri bu işlere müdahil olmayacak” dedi. Bir adamın koltuğuna 10 tane karpuz sığdırmaya çalışmak olmaz. Silivri'yi büyütecek olan teşkilattır. En sinir olduğum şey de, “Ben nereye sen oraya” mantalitesi. Yaşantısına, işine, çalışmasına, sevgisine, insanlarla diyaloguna bakar karar verirsin. Şimdi herkes akıllı; kimsenin bir başkasının sözüyle, talimatı ve güdümünde hareket etmesini beklemek doğru değil. AK Parti'de görev almış her kardeşim İlçe Başkanlığına layıktır ama birileri de şunu bilecek ki İlçe Başkanlığı öyle kolay bir iş değil. İlçe Başkanlığı takım elbise giyip, makamda daire amiri gibi oturmak hiç değil. İlçe Başkanı Silivri'nin cadde ve sokaklarını hatta dükkânlarını tek tek bilecek. İlçe Başkanı yalnız toplantılarda veya misafiri geleceği zaman ilçede olur. İlçe Başkanının görevi milletvekilinden de, belediye başkanından da kıymetlidir çünkü halkla yerel yönetim ve devlet arasında köprü vazifesi görmektedir.

“UFAKTAN BÜYÜRSÜN, BÜYÜKTEN BÜYÜYENLER KÜÇÜLÜR”
Halkın sorunlarını not alır, ulaşamayacağı Bakan yoktur, onların verdiği düsturla Genel Merkez noksanı bulur. İlçe Başkanı çok kıymetlidir. Siyasette ufaktan büyürsün, büyükten büyüyemezsin… Büyükten büyüyenler (tepeden inen) ancak küçülür ve çabuk kaybederler.
Kongreler bizim bayrağımızdır, düğünümüzdür. En iyisini, en güzelini inşallah delegeler tayin eder… Yeri geldiğinde partimize emek veren herkese de teşekkür etmek gerekir…

“SİYASETTE SİNSİ VE AÇGÖZLÜ ADAMLARIN ŞANSI DA ÇOK OLUYOR”
Sevginar S.: Ahmet Maşalacı için aktif siyaset bitti mi?
Ahmet M.: Bana şimdi İlçe Başkanını ver bakarsam namerdim, Belediye Başkanlığını ver hepsinden de güzelini yaparım der yapmam. Niye derseniz bilim kabul etmiş, belli bir yaştan sonra beyin köreliyor. Gençler seni dinliyorsa zaten onlar güzel adam, başarılı oluyor. Bu işin devamlı yapmak gibi hastası olmayacaksın, bırakmasını da bileceksin. Gönül siyasetim devam ediyor. Benim yaptığım siyaseti de kimse yapamaz. Biz siyaseti özveriyle yapan, emek harcayan adamız. Siyasetten kazanan adam değiliz. Kimsenin kazancında da gözümüz olmadı, gayri meşru kazananlarla sıkıntım var benim. Ben siyasetten zarar eden adamım. Benim takımım bana zarar verdi. Yerlerim dere ıslahı kapsamına girdi, istimlak oldu. Bir sürü sıkıntılarım oldu. Hiçbir dönemde belediye ile bir iş yapmadım. Belediyede bir yakınım yok. Bizim belediyeye katkımız var, alacağımız yok, olmadı, Allah'ta nasip etmesin. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını siyasetçi yer, yerse 80 milyon insanın hakkına girer. Özlük hakların var, ölene kadar yedi sülalen yiyor, büyük aylığın var sen ölene kadar yiyorsun. Bu milletin parası. Çalışmadığın, bir iş yapmadığın zaman işte yetimin hakkı o. Türkiye'de asgari ücret 1400 küsur lira, sen alıyorsun 40 kağıt. Harcırahtır, şudur budur, yediğin, içtiğin zaten bedava. Bu makam, bu güzellik iyi de burada Mehmet'in, Hasan'ın derdine bakmıyor, bir seçim zamanı gelip gözüküyorsan sıkıntı. Siyasette sinsi ve açgözlü adamların şansı da çok oluyor, konuşmadıkları için iyi adam oluyorlar. Konuşsalar zaten çıkacak meydana. Bunların tehlikesi büyük. Bizim en büyük sıkıntımız bu.

“SİYASETLE UĞRAŞMAMANIN CEZASI APTALLAR TARAFINDAN YÖNETİLMEKTİR…”
Sevginar S.: Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ahmet M.: Silivri'de siyasette isim yapmış adamlar olarak bir Şaban Demirel, ikinci olarak da Selami Değirmenci'yi bilirim. İkisinin artısı da var, eksisi de. Bir de Silivri'de Piri Mehmet Paşa'nın bedduası vardır. Silivri, İstanbul'un minyatürü. İstanbul'u Tayyip Bey gelene kadar 50-60 aile yönetiyordu. Bakanlara, Başbakanlara onlar yön veriyordu. Silivri'yi de 3-5 aile yönetiyordu. AK Parti bu zinciri kırdı. Milletin sevgisini de gördü. İnşallah bu teşkilatlarda da kırılır. Tayyip Bey, %51 diyor ya şayet o zincir kırılırsa o oyun çok üstüne çıkacak. Kırılmazsa sıkıntı büyük. Bu gemi hepimizin. Olan millete, yine bize olacak. Millete bir şey olmaması için Tayyip Bey televizyonlarda söylediklerini kongrelerde gerçekleştirir. Bunlar gerçekleşirse Silivri, Türkiye güzel olur. Ben o ya da bu başkan veya aday olsun demiyorum kim çalışacaksa, koltuklara kim yakışacaksa onlar olsun. Herkes imarcı oldu… Adamlar bir de, işin garibi, ne Tayyip Beyi ne de onun misyonu seviyor, sadece işlerini yürütüyor. Üzüldüğüm tek şey bu, yazık günah. İnşallah Silivri halkı, teşkilattaki çocuklar akıllı olur. Benim siyasetten hiçbir beklentim yok, boş duracak halim de yok bir şeyler yapmak lazım çünkü bu ülke hepimizin. Siyasetle uğraşmamanın cezası aptallar tarafından yönetilmektir… Türkiye güzel insanlardan oluşan muhteşem bir ülke. Silivri de bunun minyatürü… Devlet baştır, hükümet kafa…
Geçmiş siyaset ve günümüz siyasetinin en temel farklılığı; geçmişte günü kurtaracak siyasi söylem ve eylemler vardı. Günümüzde 2023 ve 2071 hedeflerini koyan bir siyaset anlayışı var… Bu önemli ayrıntıyı da herkes hatırlamalı...

YORUM YAP