Ali Gülcü

Edirne Belediye Bandosu

Edirne Belediye Bandosu’ndaki trampetçi var aklımda... Adını bilmiyorum, zaten bir defa gördüm... Arkadaş, insan işini bu kadar ciddi mi yapar?
Hakikaten ya!
Bir gülsün, kaşı gözü oynasın, yok...
Uzun saçlı iki üniversiteli genç, trampetçiyi güldürsün diye şekilden şekile girdi karşısında, baba tık demedi...
Takdir ettim...
Üniversitedeki İngilizce öğretmenim geldi aklıma, bak adını unutmuşum!
Uzun boylu, saçları seyrek, bıyıklı bir adamdı... Sanki hafif kamburu da vardı...
Bekârdı galiba, üstü başı perişan gezerdi... Bir de çiftlere çok bulaşırdı...
Ben o dönemler sürekli tek olduğum için aramız iyiydi!
Kantinde terör estirmişliği var!
“ El ele tutuşmayın!”
“ Kızım yaslama başını arkadaşının omzuna!”
“ Ayrılın!”
Sahi saz çalardı... İyi de çalardı...
İlk derse girdiğinde kendini tanıtmadan şöyle yazmıştı tahtaya; o yüzden adı değil de tahtaya yazdığı cümle kalmış aklımda...
“ Ciddiyet kendini arayanın efendisidir!”
Şaşırdık tabi, arkadaşlarla “bu adam neyin nesi” tarzı bakıştık, derdini merak ettik en çok...
Yıllarca anlayamadık...
Hala da çözebilmiş değilim...
&&&
Bizim İngilizce öğretmeni acaba şimdi kaç yaşındadır?
Saçların hepsi dökülmüştür, bıyıkları kesmemiştir o... Kesmez!
Belli etmezdi ama bıyıkları önemliydi onun için... Nereden biliyorsun diye soracak olursanız...
Tarardı!
Tararken görmedim... Saçları seyrek, bıyıklı bir adam neden tarak taşır pantolonunun arka cebinde?
Belki eskiden saçları uzundu da, o günlerden kalan bir alışkanlık mıydııı?
Sanmam!
Saçlarını uzatmayacak kadar ciddi bir adamdı o...
Kendini, efendisini bulmuş, saz çalan pardon iyi saz çalan bir adamdı...
Ben şimdi neredeyse kırk olduğuma göre o altmış, altmış beş yaşında falandır...
Muhtemelen emekli olmuş, daha sonra zengin çocuklarına özel ders vermiştir...
Öyle olur ya...
Evlendi mi acaba?
&&&
Edirne Belediye Bandosu güzel çaldı bugün...
İşi gücü unutup ciddi ciddi izledim adamları, alkışladım da...
Bence; her belediyenin bir bandosu ve ciddi bir trampetçisi olması lazım!

YORUM YAP