Dünyanın en pahalı baharatı artık Silivri’de

Dünyanın en pahalı baharatı artık Silivri’de

26.10.2019 12:12:04

Dünyanın en pahalı baharatı, altın ile eş değerde seyreden Safran'ın Silivri'deki ilk hasadı son derece verimli bir şekilde gerçekleşti.

Karabük'ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen, boya, yemek, kozmetik, ilaç ve gıda sektörü gibi birçok alanda kullanıldığı için "mucize bitki" olarak adlandırılan ve kilogramı 10-15 bin Dolar'dan satılan Safran'ın Silivri'de ilk hasadı yapıldı. Yetkililer verimin son derece iyi olduğu görüşünde.

YILMAZ'DAN SAFRAN ÇIKIŞI

TÜRAM'da ilk Safran hasadını gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti paylaşan Başkan Volkan Yılmaz, “Tarımın Silivri'nin can damarlarından biri olduğunu söylerken, bunun son derece farkında olarak ifade ettik ve desteklemek, yaşatmak, güçlü kılmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.

Safran konusunda demo, ilk deneme üretimimizi Park ve Bahçeler Müdürümüz Gökhan Bıçakçı'ın girişimleriyle başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıl ekim alanımızı genişleterek devam edeceğiz.

Marka Kent Silivri tarımdan, turizme, şehircilikten yerel yönetime her alanda seçkin ürün üretimi ve hizmetlerle iddiasını sürdürecektir. Safran üretimi inşallah Silivri'de toprağımızın değerlenmesini sağlayacak, tarım emeklerinin kıymetlenerek çoğalmasına destek olacak.” dedi.

KG 10-15 BİN DOLAR

Ekimi Ağustos ortası ve Eylül ayının ilk haftasında yapılan safranın hasadı Ekim ve Kasım aylarında, 15-30 santimetre uzunluğa geldiğinde yapılıyor. Ağırlığının 100 bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen ve 80 bin çiçekten sadece yarım kilogram üretilebilen safranın kilogramı 10-15 bin Dolar'dan satışa sunuluyor.

Dünyanın en pahalı baharatı olarak da nitelendirilen Safran İran, İspanya, Hindistan, Yunanistan gibi bazı ülkelerde sertlik, renk ve aroma bakımından farklılık gösteriyor.

SAFRAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Safran (Crocus sativus L.) türünün kurutulmuş stigmasıdır. Bu tür 20-30 cm. boyunda, sonbaharda yaprakları ile birlikte mor renkli çiçekler açan, soğanlı bir kültür bitkisidir. Triploid bir bitki olduğundan tohum vermez, soğanları ile üretilir. Safranın elde edildiği bitki de safran olarak adlandırılmaktadır.

Safran günümüzde sadece Safranbolu'nun Davutobası, Yörükköyü, Geren ve Aşağıgüney Köyünde 7 üretici tarafından 5 dekar alanda yetiştirilmektedir. Karabük Tarım İl Müdürlüğünün çalışmaları sonucu 2005 yılında bu alan 9 dekara çıkarılmıştır.

Dış görünüş: Safran kırmızımtrak turuncu renkli, kolaylıkla kırılabilen uçları biraz daha geniş iplikçikler halindedir. Tam olanlar uçta üç parçalıdır. Acımsı lezzetli, kuvvetli ve özel kokuludur.

Bileşim: Uçucu ve sabit yağ, acı madde (pikrokrosin) ve kırmızı renkli boyar maddeler (krosin) taşımaktadır.

ETKİ VE KULLANILIŞ

Sinir sistemi uyarıcısı, iştah açıcı, adet söktürücü etkileri yanında koku ve renk verici olarak da kullanılmaktadır. Renk verici olarak bir ölçü safran 100 000 katı suyu belirgin bir şekilde sarıya boyamaktadır. Ayrıca zerdenin terkibinde yer alır. Avrupa ülkelerinde pasta ve böreklerde, Türkiye'de lokumlarda kullanılmaktadır. Son zamanlarda antitümör etkisi olduğu da belirtilmektedir.

İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ

Safranın iklim isteği asmaya benzerlik gösterir ve rüzgara karşı korunmuş güney yamaçlarda iyi yetişir. Safran yetiştiricileri bunu “Safran ikindi gölgesi görmezse iyi olur” diye tarif etmektedirler. Safran kumlu, gevşek, taşsız ve iyi drenajlı toprakları sever. Taban suyu yüksek toprakları sevmez. Safran yetiştiriciliği yapılacak arazi genellikle bir yıl önceden nadasa bırakılır. Ertesi yıl ekim zamanına kadar pulluk, kazayağı ve tırmıkla dikime hazır hale getirilir. Toprağın yabancı otlardan ve tohumlarından iyice arındırılması önemlidir, zira safran dikildikten sonra yabancı ot mücadelesi oldukça zor olmaktadır. Safran ekimi Ağustos ayı içinde en geç Eylül ayı başlarında yapılmalıdır. Birinci yıl safran veriminin yüksek olabilmesi için safran soğanlarının çaplarının en az 15 – 20 mm. olması gerektiği belirlenmiştir. Soğan çapı arttıkça bitki başına çiçek verimi dolayısıyla safran verimi de artmaktadır.

Ekime hazırlanan tarlada 30-45 cm sıra arası mesafe olacak şekilde 10-12 cm derinliğinde açılan çizilere 10 cm sıra üstü mesafe ile safran soğanları dikilir, üstleri tamamen yanmış sığır gübresi ile 8-10 cm örtülür, en son birkaç cm. toprakla kapatılarak ekim işlemi tamamlanır. Bir dekara dikilen soğan iriliğine göre değişmekte olup 150-600 kg. civarında soğan gerekmektedir.

Yanmış sığır gübresi nadas sırasında toprağa karıştırılarak organik madde miktarı arttırıldıktan sonra soğanların üzeri yanmış sığır gübresi veya hızar talaşı ile de örtülebilir. Bu konudaki araştırmalar devam etmektedir. Bu şekilde tesis edilen safran tarlasından en az üç – dört yıl söküm yapılmadan ürün alınabilmektedir. Bu süre bitkilerin sıklık durumuna göre birkaç yıl daha uzatılabilmektedir.

Soğanların sökümü Temmuz ayı başlarında yaprakları tamamen kuruduktan sonra yapılmalıdır. Rutubetsiz ve serin bir yerde muhafaza edilerek Ağustos ayı ortalarından itibaren yeni bir tarlaya dikimleri yapılmalıdır. Dikimden sonra fazla su verilmez, ancak çiçeklenme öncesi sulanması durumunda ürün artmaktadır. Çiçeklenme döneminde sulanması ürüne zarar verir. Çiçeklenme sona erdikten sonra soğanların büyümesi için ihtiyaç halinde sulama yapılmalıdır. Özellikle ilkbaharda iklimin kurak gitmesi durumunda aşırı olmamak kaydıyla sulama yapılır. İkinci yıldan sonra organik madde temini bakımından yanmış, yabancı ot tohumlarından ari sığır gübresi ile gübrelenirse ürün verimi artmaktadır. Yabancı ot mücadelesi çok dikkatli yapılmalıdır. Herbisit kullanılmaz, mekanik mücadele yapılır, çapalama sırasında soğanların zarar görmemesine dikkat edilmelidir.

HASAT, KURUTMA VE VERİM

Safranlar genellikle Ekim ayı ortalarında çiçek açmaya başlar. Çiçekler her sabah açmadan koparılarak gölgede bekletilerek açmaları sağlandıktan sonra stigmaları üç parçanın birleştiği yerin 0.5 cm kadar altından açık sarı kısmın başladığı yerden elle, cımbızla veya makasla koparılır, koparılan stigmalar 30o C ye ayarlanmış havalandırmalı fırın veya kurutma dolabında 24-26 saat kadar bekletilerek kurutulur. Kurutulmuş ürün tahta kutulara veya koyu renkli şişelere konularak rutubetsiz, serin ve ışık almayan bir yerde muhafaza edilir.

Stigmalara balmumu, stamenler (sarı renkli erkek organlar), aspir (Carthamus tinctorius) çiçekleri vb katılması kaliteyi düşürmektedir. Bu da pazar kaybına sebep olmaktadır.

Sevginar SALİ

YORUM YAP