
MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın, Çamurlu Dere'nin ıslahı ve dere yatağında yapılan değişikliklerle ilgili İSKİ'nin kararını eleştirerek, “Bu karar ‘oldu bitti' mantığıyla alınamaz. Vatandaşların mağduriyetine neden olacak değişiklikler, şeffaflıkla ve ortak akılla çözülmelidir” dedi.
MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın Çamurlu Dere'nin ıslahı ve dere yatağında yapılan değişikliklerle ilgili sürecin eksikliklerini vurguladı. Özellikle İSKİ'nin dere yatağı güzergâhında yaptığı değişiklik nedeniyle artan maliyetlere ve vatandaşların mağduriyetine dikkat çekti. Ayrıca, değişikliğin gerekçelerinin teknik raporlarla açıklanmadan, vatandaşların görüşleri alınmadan karar verilmesini eleştirdi. Sultan Aşkın, bu konunun yeniden komisyonda değerlendirilmesi ve süreçte şeffaflığın sağlanması gerektiğini belirtti. Kararın eksik bilgiyle alınmış olması nedeniyle itirazın kabulüne hayır oyu verdiklerini ifade etti.
AŞKIN: "BEN YAPTIM OLDU" MANTIĞIYLA SORUNLAR ÇÖZÜLEMEZ
Aşkın, Grubunun itirazını şöyle açıkladı: “Çamurlu derenin, daha önce de belirttiğim gibi, ivedilikle ıslah edilmesi ve vatandaşlarımızın sel baskını riskinden bir an önce kurtarılması gerekmektedir. Bu çalışmaları yaparken elbette amacımız, vatandaşlarımızın lehine hareket etmektir. Ancak sizin de sık sık dile getirdiğiniz gibi, ortak akıl anlayışıyla hareket edilmeden, "Ben yaptım oldu" mantığıyla sorunlar çözülemez.
Bu gündem maddesiyle ilgili olarak, biraz önce komisyon raporu okundu ve oy çokluğuyla bir karar alındığı açıklandı. Fakat bu kararın neden bu şekilde alındığını ve bunun doğru olup olmadığını vatandaşlarımıza açıklamak için söz almış bulunuyorum.
Maalesef, bu konuda sadece tek bir komisyon toplantısı yapıldı. Perşembe günü komisyon başkanımızı aradığımda, yalnızca bir parsele ilişkin itirazın kabul edilmesinin, komşu parsellerdeki vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açabileceği yönündeki tereddütlerimizi dile getirdim. Bu nedenle, bu konuda ısrarcı olunursa olumsuz yönde kanaat bildireceğimizi ifade ettim ve tekrar bir toplantı yapmayı uygun görüp görmediklerini sordum. Ancak bana, "Siz olumsuz görüş verin, biz olumlu görüşlerimizi oy çokluğuyla geçiririz" şeklinde bir cevap verildi.
Bu yaklaşım kesinlikle ortak akıl değildir. Burada yapılması gereken, mağduriyet yaratılan vatandaşların görüşlerini almak, ilgili yetkilileri sürece dâhil etmek ve neden bu şekilde bir görüş değişikliği yapıldığını açıklığa kavuşturmaktır.
Son anda İSKİ'nin dere yatağında bir değişiklik yapması, bu değişikliğin neden kaynaklandığı, bu süreçte mağdur edilen vatandaşların bilgilendirilip bilgilendirilmediği gibi konular açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu konuda bizlerin dinlenilmesi, gerekirse teknik bir ekipten destek alınması gerekmektedir. Ayrıca, bu işin komisyonda bir kez daha görüşülmesi ve eğer çözüm bulunamazsa, konunun komisyonda bekletilerek çözüm noktasında bir karar alındıktan sonra meclise getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Neden böyle düşündüğümü detaylıca açıklamak istiyorum: Bu süreçte, İSKİ'nin dere yatağında yaptığı değişikliğin gerekçesi ve bunun mağduriyet yaratıp yaratmadığına ilişkin herhangi bir teknik rapor ya da veri bulunmamaktadır. Bu değişikliğin nasıl ve neden gerçekleştiği, ilgili tarafların bilgilendirilip bilgilendirilmediği, vatandaşların bu süreçte neden göz ardı edildiği gibi sorular mutlaka cevaplanmalıdır.
“TÜM TARAFLARIN SÜRECE DÂHİL EDİLMESİ ELZEMDİR”
İlgili komisyonun tekrar toplanarak bu konuyu daha detaylı incelemesi, mağduriyet yaşayan vatandaşların dinlenmesi ve tüm tarafların sürece dâhil edilmesi elzemdir. Eğer bu süreç tamamlanmadan karar alınırsa, çözüm odaklı değil, “Ben yaptım oldu” anlayışıyla hareket edilmiş olur ki bu durum kesinlikle kabul edilemez.
Bu nedenle, komisyonda detaylı bir inceleme yapılmasını, teknik raporların hazırlanmasını ve tüm tarafların görüşlerinin alınmasını talep ediyorum. Ancak bu süreç tamamlandıktan sonra mecliste bir karar alınmasının doğru olacağı kanaatindeyim.
1.317 ada 1 numaralı parselle ilgili bir itiraz söz konusu olmuş. Yapılan bu değişikliğin, gördüğüm kadarıyla, yalnızca bir vatandaşın itirazına o kadar önem verilmiş ki İSKİ'nin önceki tüm görüşleri bir kenara bırakılmış ve dere yatağı yan tarafa kaydırılmış. Kaydırılan alanın parsel maliyetlerine baktığımızda, buranın bir siteye ait olduğu ve burada yaşayan vatandaşlarımızın sosyal tesis olarak kullandıkları bir yer olduğu görülmektedir.
“GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ VATANDAŞLARA BİLDİRİLMEMİŞ”
Bu değişiklik yapıldığına göre, vatandaşların mutlaka haberdar edilmiş ve görüşleri alınmış olmalı diye düşündüm. Ancak ben yine de kendilerine ulaşıp bu konuda bir görüş almayı uygun buldum. Kendileriyle görüştüğümde, maalesef bu değişiklikten hiçbir şekilde haberdar edilmediklerini ve bu konuda görüşlerinin alınmadığını öğrendim. Bu durum, hem sürecin şeffaflığı açısından hem de vatandaşların mağduriyet yaşamaması adına oldukça ciddi bir eksikliktir.
Bu konunun geçmişine bakacak olursak, 2017 ve 2021 yıllarında İSKİ'nin verdiği görüşlere göre, dere yatağı 1.317 ada 1 numaralı parselden geçmekteydi ve herhangi bir sorun belirtilmemişti. Daha sonra, 31 Ocak 2024 tarihli görüşte de dere yatağı yine 1.317 ada 1 numaralı parselden geçiyor ve yine herhangi bir problem olmadığı ifade ediliyordu. Ancak, Mayıs 2024 tarihli bir kararla dere yatağı kaydırılmış ve bu kez Altınoluk Sitesi'ne ait olan, vatandaşlarımızın sosyal tesis olarak kullandıkları bir alanın üzerinden geçirilmesine karar verilmiştir.
“DOSYADA, İSKİ'NİN DERE YATAĞINI DEĞİŞTİRME KARARINA İLİŞKİN HİÇBİR TEKNİK VERİ VEYA GEREKÇE BULUNMAMAKTADIR”
Bu sosyal tesis, kamulaştırıldığı ve yıkıldığı takdirde, sosyal tesisler tamamen ortadan kalkacak ve burada yaşayan vatandaşlarımız ciddi bir mağduriyet yaşayacaktır. Böyle bir değişiklik yapılmış olabilir; ancak dosyada, İSKİ'nin dere yatağını değiştirme kararına ilişkin hiçbir teknik veri veya gerekçe bulunmamaktadır. Aksine, İSKİ'nin Atık Su İnşaat Daire Başkanlığı'nın 16 Temmuz 2024 tarihli raporu dosyada yer almaktadır ve bu raporda, 1.317 ada 1 numaralı parselden geçen güzergâhın en uygun güzergâh olduğu belirtilmiştir.
Bu raporda şu ifadeler yer alıyor: "1.317 ada 1 numaralı parselin 234 metre uzaklığındaki güzergâhta, ıslah projesi kapsamında toplam 34 parsel ve 54 villa kamulaştırma kapsamında kalmaktadır ve bu güzergahtaki toplam kamulaştırma bedeli tahminen 580 milyon TL civarındadır. Ancak, 1.317 ada 1 numaralı parselin kenarından geçen ıslah uygulama projesinde sadece 14 parsel ve 13 villa kamulaştırma kapsamında kalmakta ve bu güzergahtaki toplam kamulaştırma bedeli tahminen 213,5 milyon TL olarak hesaplanmaktadır."
“MALİYET AÇISINDAN RASYONEL OLMAYAN BİR KARAR HEM DE VATANDAŞLARIN MAĞDURİYETİNE YOL AÇAN BİR UYGULAMA”
Bu verilere göre, 1.317 ada 1 numaralı parselden geçen güzergâh, diğer güzergâha kıyasla yarısından bile az bir maliyete sahiptir ve en uygun seçenek olarak gösterilmektedir. Ancak buna rağmen, neden böyle bir güzergâh değişikliği yapıldığına dair herhangi bir açıklama ya da teknik rapor sunulmamıştır. Bu, hem maliyet açısından rasyonel olmayan bir karar hem de vatandaşların mağduriyetine yol açan bir uygulamadır. Bu durumun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu konunun geçmişine baktığımızda, İSKİ'nin 2017 ve 2021 yıllarında verdiği görüşlere göre, dere yatağının 1.317 ada 1 numaralı parselden geçmekte olduğu ve bu konuda herhangi bir sorun bulunmadığı görülmektedir. Daha sonra, 31 Ocak 2024 tarihli görüşte de aynı şekilde dere yatağı 1.317 ada 1 numaralı parselden geçiyor ve yine hiçbir problem belirtilmiyor. Ancak, Mayıs 2024 tarihinde alınan bir kararla dere yatağı kaydırılarak, Altınoluk Sitesi'ne ait bir alanın, yani vatandaşlarımızın sosyal tesis olarak kullandıkları bir yerin üzerinden geçirilmesine karar verilmiştir.
“YIKILDIĞI TAKDİRDE, BU SOSYAL TESİSLER TAMAMEN ORTADAN KALKACAK”
Bu değişiklikle birlikte sosyal tesisin kamulaştırılması ve yıkılması gündeme gelmiştir. Yıkıldığı takdirde, bu sosyal tesisler tamamen ortadan kalkacak ve burada yaşayan vatandaşlarımız ciddi bir mağduriyet yaşayacaktır. Böyle bir değişiklik yapılmış olabilir; ancak, dosyada İSKİ'nin bu dere yatağı değişikliği kararına ilişkin herhangi bir teknik veri ya da gerekçe bulunmamaktadır.
Aksine, İSKİ'nin Atık Su İnşaat Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan 16 Temmuz 2024 tarihli raporda, 1.317 ada 1 numaralı parselden geçen güzergâhın hem maliyet hem de uygulama açısından en uygun seçenek olduğu açıkça belirtilmiştir. Raporda şu ifadeler yer almaktadır:“1.317 ada 1 numaralı parselin 234 metre uzaklığındaki güzergâhta, ıslah projesi kapsamında toplam 34 parsel ve 54 villa kamulaştırma kapsamında kalmaktadır ve bu güzergahtaki toplam kamulaştırma bedeli tahminen 580 milyon TL civarındadır. Ancak, 1.317 ada 1 numaralı parselin kenarından geçen ıslah uygulama projesinde yalnızca 14 parsel ve 13 villa kamulaştırma kapsamında kalmakta ve bu güzergahtaki toplam kamulaştırma bedeli tahminen 213,5 milyon TL olarak hesaplanmaktadır.”
Bu verilere göre, 1.317 ada 1 numaralı parselden geçen güzergâh, diğer güzergâha kıyasla yarısından bile düşük bir maliyete sahiptir ve bu nedenle en uygun seçenek olarak öne çıkmaktadır. Ancak, buna rağmen neden böyle bir güzergâh değişikliği yapıldığına dair dosyada herhangi bir açıklama ya da teknik rapor yer almamaktadır. Bu durum, maliyet açısından rasyonel olmayan bir karar olduğu gibi, aynı zamanda vatandaşların mağduriyetine yol açan bir uygulamadır. Bu durumun mutlaka açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
“BİZİM GÖRÜŞÜMÜZ BU KARARIN “OLDU BİTTİ” MANTIĞIYLA ALINMAMASI YÖNÜNDEDİR”
Buradaki mesele, İSKİ'nin en az kamulaştırma maliyetleriyle ve vatandaşların da en az zarar göreceği şekilde bu işi halletmesi ve çözmesi gerektiğidir. Bu nedenle, bizim görüşümüz bu kararın “oldu bitti” mantığıyla alınmaması yönündedir. Bu işin, komisyonda bekletilerek İSKİ'nin ve ilgili tarafların davet edilmesi, onların neden böyle bir görüş değişikliğine gittiklerine dair tatmin edici açıklamalar yapmaları sağlanmalıdır. Vatandaşların da bu süreçte bilgilendirilmesi ve sürece dâhil edilmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde, doğru ve adil bir karar alınabilir.
Bu sebeple, şu anki kararın eksik ve yeterince açıklığa kavuşmadan alınmış olduğunu düşündüğümüzden dolayı, bu parselle ilgili itirazın kabulü konusunda hayır oyu verdik. Maalesef oy çokluğuyla bu kararın geçirilmesi gibi bir durum ortaya çıkmıştır. Bu durumu vatandaşlarımızın bilgisine sunma gereği hissettim.”
Sevginar SALİ