Sevginar Sali

Bir işi bilene de vermek artık yetmez…

Siyasette adayken pek çok şeyin soyut olması ile yetinebiliriz, seçildikten sonra somutlaşması gerekir.
Güç ve yetki sizde değilken hayal edebilir, çok da güzel şeyler çıkartabilirsiniz ortaya ama mühür elinize geçtikten sonra gerçekleştirme, realitenin belirleyiciliği devreye girer.
Az mı yaptı, çok mu yaptı!? Seçilmişliğin bir de matematiği var.
Örneğin 2009-2019 yılları arasında, 10 senede Silivri'de 12 mahalle evi kurulmuş. Volkan Yılmaz döneminde, 4 yılda 12 mahalle evimiz kursiyerleri ile buluştu.
2009-2019 yılları arasında Silivri'ye iki kapalı pazar yeri yapıldı.
Yeni Mahalle'deki, eksiklikleri tamamlanarak, hizmete bu dönem açılabildi.
Gümüşyaka Kapalı Pazar yeri konusu var bir de. Yap-İşlet-Devret modeliyle Silivri Belediyesi'nin ihaleye verdiği, pazar işletme yetkisini devredemeyeceği için belediyenin mahkemelik olduğu, kaybettiği, pazarı yapan firmaya belediyenin bir sürü para ödemek zorunda kaldığı, pazar yerini yapan firmanın çekip giderken tezgâhları haksız şekilde satışı falan filan…
Son 4 yılda ilçemizde 4 (Değirmenköy, Kavaklı, Ortaköy, Selimpaşa) kapalı ve sadece de pazar yeri değil çok amaçlı alan inşa edildi ve hizmete açıldı.
Selimpaşa'daki kapalı pazar yerini gördükten sonra, merkez için, ufaktan hasetlendiğimden, “Bizim geçen dönemden kalma Fatih Mahallesinde kapalı pazar yeri projemiz vardı. Pazarcılar derneği ile belediyenin, Esnaf Odası (Ali Tabakoğlu dönemi) beraber yoğun olarak istişare ettiği, belediye-pazarcı esnafın maliyetleri bölüşerek yapması değerlendirilen bir proje (3-5 sene değerlendirildi bu konu muhtemelen)… Ne oldu o yerimiz?” diye sordum “Ne yeri Sevginar hanım, o yer şahıslara ait, kamulaştırma gerekiyor…” cevabını aldım.
En taze örnek üzerinden gitmek gerekirse; Anıtlar Kurulu engeline takılmasa (eleştirmek için söylemiyorum tabi ki herkes görevini yapsın…) Selimpaşa Kapalı Pazar Yeri Güneş Enerjisi Projesi geçen hafta sonu değil iki ay önce açılmış olabilirdi. Yani Haziran 2022'de temellerini attığımız projeyi 7-8 ay içinde tamamlamış olurduk. Biz derken Silivri Belediyesi'nden söz ediyorum tabi ki.
Farklı bir alandaki verilerle devam edelim… Geçen dönem değil ama kendi iktidarı döneminde Volkan Yılmaz'ın Başkanlığında Silivri Belediyesi tarafından her geçen yıl tarım ve hayvancılığa yapılan desteklere bir göz atalım.
Birinci yıl (9 ay) maddi değeri 1.000.000 TL destek. ( 1-) 120 ton tohumluk arpa, 2-) 5.500 adet saman, 3-) 2.000 adet 5 litrelik ayçiçek yağı.)
İkinci yıl maddi değeri 7.000.000 TL'lik destek. (1-) 400 ton tohumluk arpa, 2-) 50 bin saman, 3-) 10.000 adet 5 litrelik ayçiçek yağı, 4-) 1.000 paket silaj.)
Üçüncü yıl maddi değeri 22.000.000 TL'lik destek. (1-) 450 ton arpa tohumu, 2-) 75.000 adet saman, 3-) 25.000 adet yem bezelyesi otu, 4-) 600 paket silaj, 5-) 13.000 teneke ayçiçek yağı, 6-) 2.023 paket ayçiçek tohumu.)
İçinden geçtiğimiz, pardon içimizden geçen ekonomik krizi, toplumsal buhranı, insanın insanla, insanın doğa ile girdiği amansız savaşları hiç hesaba katmadan yazıyorum.
Bu can sıkıcı gerçeklerimizin bize has bir şey olmadığını, ancak üretim saflarını konforumuz için terk etme kolaycılığını seçmemiz sonucunda üzerimizde etkisi daha fazla olduğunu, yönetim ve yetkiyi liyakati göz ardı ederek dağıtmamız neticesinde canımızın daha çok yandığını da belirtelim.
Hunharca ziyan ettiğimiz ekonomik, politik, sosyal, toplumsal kredileri hesap ettiğinizde şu gerçeği artık tartışmasız olarak kabul etmemiz gerekiyor; bu saatten sonra bir işi bilene vermek de yetmez, aynı zamanda bir de yapabilene vermemiz gerekiyor.
Bunu 14 Mayıs 2023 seçimlerinde de, Mart 2024'te de aklınızda tutun lütfen. Ne başka Türkiye var, ne de başka Silivri…

YORUM YAP