Hüseyin Kuru

Basından seçmeler...

Geçtiğimiz hafta içinde medyada yer alan bazı haberleri sizlere sunmak istiyorum:
2010 yılı sonunda 3.4 milyon adet olan taşınmaz sayısı en son 2016'da açıklanan Milli emlak verilerine göre 4 milyona dayandı.
Benzer şekilde devlet taşınmazlarının büyüklüğü aynı dönemde 204 milyar m2 den 262 milyar m2'ye yükseldi.
Peki hangi şehirde Hazine'nin ne kadar taşınmazı var?
Bazı illerde Hazine malları şehir yüzölçümünün yarısından fazlasına ulaşırken, bazılarında yüzde 10'larda kalıyor.

İSTANBUL, Toplam Hazine arazisi (km2): 3.374,4
İl yüzölçümü içerisindeki payı: 2016 (%): 61,79 - 2011(%): 43,14

ANKARA, Toplam Hazine arazisi(km2): 7.016,2
İl yüzölçümü içerisindeki payı: 2016 (%): 27,37 - 2011(%): 20,23

İZMİR, Toplam Hazine arazisi(km2): 6.631,1
İl yüzölçümü içerisindeki payı: 2016 (%): 55,76 - 2011(%): 32,95

Bakalım Trakya yerinde duruyor mu?
KIRKLARELİ - Toplam Hazine arazisi (km2): 2.998,5
İl yüzölçümü içerisindeki payı: 2016 (%): 46,42 - 2011(%): 44,31

TEKİRDAĞ, Toplam Hazine arazisi(km2): 1.111,3
İl yüzölçümü içerisindeki payı: 2016 (%): 17,95 - 2011(%): 9,59

EDİRNE, Toplam Hazine arazisi(km2): 782
İl yüzölçümü içerisindeki payı: 2016 (%): 12,72 - 2011(%): 12,37

Mesela bu oranlar Konya ‘da 2016(%): 22,75
Kastamonu'da ise 2016 (%): 76,08 mertebelerinde.. Orman alanları kapsayan alanlar devletin.. Ancak tarım alanları yoğun olan bölge ve illerde bu oran ciddi anlamda düşüyor.
Sonuçta 3 büyük şehirde özellikle İstanbul'da ki devlete ait hazine arazilerinin oranı % 61,79 gibi çok yüksek bir oran olması mütekabiliyetten kaynaklanan satışlara ve ülkenin elden gittiğine dair siyaset ve söylemde bulunanlara sunulur!
***
Kira sözleşmesine atılan imzalar hem mülk sahibini, hem de kiracıyı sorumluluk altına alıyor.
Yargıtay'dan milyonlarca ev sahibi ve kiracıyı ilgilendiren karar.
Gaziantep'te 1 Ocak 2011 tarihinde mülkünü kiraya veren vatandaş 30 bin liralık biriken kirayı alamadığı gerekçesiyle kiracı hakkında icra takibi başlattı.
Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan icra takibine itiraz ve tahliye davasında savunma yapan davalı kiracı, kira sözleşmesinde imzası olmadığını, kaynağı belli olmayan başka bir mukavelenin arka sayfalarına kendi imzası bulunmayan bir ön sayfa eklenerek hazırlanan bu sözleşmeden haberi olmadığını, bu yüzden borcu kabul etmediğini dile getirdi.
Mahkeme, davalının itirazında kira sözleşmesindeki imzasını inkâr ettiğinden, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasına ve mülk sahibinin tahliye isteyemeyeceğine hükmetti.
Mahkeme, alacaklının borçlu ile arasında kira sözleşmesi bulunduğunu ispat edecek bir belge ibraz edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
Davacı mülk sahibi kararı temyiz edince devreye Yargıtay girdi.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi (kapatılan), davalının davada dayanılan kira sözleşmesindeki imzasını inkar etmediğine dikkat çekti.
Kira sözleşmesine atılan imzalar hem mülk sahibini, hem de kiracıyı sorumluluk altına alıyor.
Yargıtay, milyonlarca mülk sahibi ve kiracıyı ilgilendiren önemli bir karara imza attı. Kira sözleşmesinin bütün sayfaları imzalı olmasa da geçerli sayılacak.
***
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, binalara su yalıtımıyla ilgili uygulanacak kriterleri belirledi. Hazırlanan yönetmeliğe göre sudan etkilenecek hastaneler, okullar, yurtlar, kamu binalarında ve yüksekliği 51 metreyi geçen binalarda su yalıtımı yapılması zorunlu olacak.
Bakanlık tarafından hazırlanan Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği'ne son şekli verildi. Düzenleme binaların toprakla temas eden temel, döşeme ve bodrum duvarlarında, çatılarında, balkon ve ıslak hacimlerinde yapılacak su yalıtımının esaslarını kapsıyor.
Buna göre yeni yapılacak binaların su yalıtımı yaptırması zorunlu hale getirilecek. Yönetmelik, binalarda yapı elemanlarının suya veya neme maruz kalması sonucu oluşan korozyon, dayanıklılık ve dayanım kayıpları gibi etkenlerle sağlık ve kullanım yönünden risk oluşturan durumlara karşı, tasarım ve yapım bakımından alınacak önlemler ve uyulacak kuralları düzenliyor.
Mevcut binalarda ise su yalıtımı gerektiren tadilat yapılması veya su etkisine karşı yalıtım ve drenaj önlemi alınması gerektiğinin teknik raporla belirlenmesi halinde yönetmelikteki esaslara uyulacak.
Binanın inşa edildiği zeminin özellikleri, iklim ve ortam koşulları, yapının türü, kullanım amacı, yeraltı su seviyesi gibi parametreler dikkate alınarak; yapı elemanlarına suyun muhtelif yollarla nüfuz etmesinin engellenmesi gerekecek.
Projeler, suya karşı önlem bakımından yönetmelikte öngörülen şartlara uygun değilse, yapı ruhsatı verilmeyecek.
Yeni yapılan binalarda öngörülen esaslara göre imalat yapılmadığının tespiti halinde, eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma izin belgesi verilmeyecek.
Su yalıtımında yapı elemanlarının maruz kalabileceği su etkileri ve yoğunluğuyla birlikte, suyun yapıdan uzaklaştırılmasına ilişkin yönlendirme ve tahliye sistemleri oluşturulacak.
Toprakla temas eden temel, bodrum çevre perdeleri, döşemeler gibi yüzeylerin su yalıtımı tasarımı binanın kullanım amacı ve yapısal özellikleri, temel tipi ve derinliğiyle birlikte geçirgenlik, yeraltı su seviyesi, zeminin kimyasal özellikleri gibi zemin özellikleri ve mevsimsel olarak en yüksek yeraltı su seviyesi dikkate alınarak yapılacak.
***
Bu haberden hareketle günümüzde projelerin bir çoğunda maalesef yalıtım, izolasyon ve alt yapılardan kaynaklanan sorunlar inanılmaz derece de çok!
Mesela mantolama uygulamalarında doğru malzeme yanlış uygulama sonucunda yapılan iş mutlaka karşınıza çıkacaktır..
Eğer siz malzemeyi yağmur altında uygularsanız veya yaparsanız dış cephenin kusacağını bilmeniz lazımdır!
Bilinçsizce yapılan uygulamalar, boşa harcanan paralar, ehil olmayan işler, vs. bunlar da işin cabası.. Alıcı kitlelerinde sorgulayan ve araştıran bir bilinçle hareket ettiğini de söylemek mümkün değil.
Örnekler çok... Kapalı otopark yapılıyor, yağmur suları içerde!
Çatılardan sular akıyor... Binalarda ki borular yetersiz, giderler doğru yapılmamış vs.!
Bizde tabi yazıyoruz; anlayan, gören ve idrak edenler olsun diye!
İyi haftalar...

YORUM YAP