Adil Sirkecioğlu

Araçların Muayenesi


Bu nedenle araç muayenesi görevi karayollarından alınıp; teknik donamını güçlü, personeli bilinçli firmalara verildi. Kısacası özelleştirildi.
İlk zamanlardaki şikâyetleri, mevcut duruma alışmış insanların sızlanmaları olarak gördüm. Tıpkı sigara yasağındaki gibi. Dört dörtlük muayeneden geçen veya eksikleri, kusurları tamamlanarak onaylanan araçlar; sürücüsüne de, yollarda dolaşan diğer araç sürücülerine de güven veriyor. İşin bu tarafına hiç kimsenin itirazı olduğunu sanmıyorum. Alışıldığını, itiraz ve şikâyetlerin azaldığını gözlemliyordum.  
Hal böyle iken, oluşmaya başlayan güveni temelden sarsan bir yaklaşım ortaya çıkmaya başladı. Muayenesi biten, yollarda dolaşmaya uygundur raporu verilen araçların belgelerine motor no görülmemiştir notu düşülüyor. Bu ne demek? Araç yola çıkmaya elverişlidir ama üstündeki motorun, ruhsatında nosu yazan motor olup olmadığını bilemem demek. Değiştirilmiş, çalınmışsa bile mesuliyet kabul etmem demek.
Ruhsatı onaylanan sürücü, arabasının muayeneden geçmesinin sevinciyle eline tutuşturulan raporu inceleme gereği duymadı. İncelese, farkına varsa bile önemsemedi. Bu sayede karayollarımızda motor nosu görülemediği halde dolaşabilen onbinlerce araç var. Hayırlar olsun. Hırsızlara, kötü niyetlilere davetiye çıkarılıyor. İstediğiniz arabaya, dilediğiniz motoru takabilirsiniz. Nasılsa göremiyorlar. Göremeseler de onaylıyorlar. Özelleşmeden önce ilk bakılan, titizlik gösterilen konu motor no idi. Diğer hususlardaki eksiklik nedeniyle bu günkü uygulama tercih edildi. Şimdi diğerlerine hassasiyet gösterilirken (belki de biz öyle anlıyoruz) motor no göz ardı ediliyor. Benim ülkemde hiçbir şey dört dörtlük olamayacak mı?
Gariplik bu kadarla kalmıyor. Bir adım ötesi akıllara ziyan. Sen çal, ben oynayayım faslı başlıyor. Şu ana kadar yazdıklarım ruhsatınızda onay yeri olan araçlarla ilgili. Ruhsatınız dolmuşsa bambaşka komedi başlıyor. Daha önceden ruhsatınızı onaylayıp, motor nosu görülememiştir diye sizi başından savan özel muayene yeni durumda yapamam diyor. Ruhsatta yer yok. Trafik Tescil motor nosu görülmeyen araca ruhsat vermez. Sen iyisi mi git servisinde görsünler. Ben göremedim, onlar görürler sen de ruhsatına kavuşursun. Bu durumu anlatan kelimeyi bulamadım. Yazacağım her kelime hakaret olarak kabul edilebilir. Dava açılırsa derdimi anlatamayabilirim. Okuyanlar ve yetkililer aklımdan geçenlerden uygun bulduğunu kabullenebilirler! Ne de olsa minareyi çalan, kılıfını uydurmuştur. Güncelleştirirsek;  motor no’yu göremeyen, raporunu hazırlamıştır.
Benim göremediğimi, servis görür acizlik ifadesi. Yeni yeni oluşmaya başlayan güveni yerle bir etmenin çabuklaştırılmış şekli. Bütün teknolojik ekipmanlara rağmen, motor no'nun görülememesi; diğer işlemlerdeki testleri de güvensizleştiriyor. Servisler bu konuda sizden daha ilerideyse, size ne gerek vardı? Arabasını alan muayenesini nerede yaptıracağını da bilirdi. Hiç olmazsa kapı kapı dolaşmazdı. Silivri servisler bakımından fakir bir ilçe olmasına karşın, Çorlu ile İstanbul arasında bulunmaktan dolayı avantajlı. Servislerin çok daha seyrekleştiği bölgelerde aynı uygulama yapılıyorsa, vatandaş çok daha fazla eziyet çekiyor demektir. Servisle bağını bir şekilde koparmış vatandaşı, tekrar servisin kucağına atmak ayrıca düşünülecek konu. Servislerle ortak mısınız kardeşim diye sorsam, haksız sayılmam herhalde.
Muayene yetkisini alırken çıkan yasaya, yapılan yönetmelik ve protokollere "görevimi yaparım ama motor no’yu göremem" cümlesini, ibaresini koydurabildiğinizi sanmıyorum. Bu sonucu ima yoluyla çıkarabileceğiniz bir maddenin varlığını da düşünemiyorum. Aldığınız yetki çerçevesinde görevinizi tam olarak yapmanızı istemek vatandaşlık hakkım. Görün beyler görün. Servislerin gördüğü motor no’yu sizler de görmek zorundasınız. Aldığınız parayı hak etmek için; hukuken, vicdanen, ahlaken bu mecburiyeti hissetmeniz gerekir. Kuruluşunuzu ve mevcudiyetinizi tartışmaya açmak istemiyorsanız akıllı olun. Göremeyenlerin de muayene edilmesine gerek kalmasın.
Bizimle görüşülmeden kaleme alınmış mazeretine sığınmayın. Bu konuda yapılacak her açıklama köşemde ve Hürhaber’de fazlasıyla yer bulacaktır. Yeter ki konu aydınlığa kavuşsun, çarpıklıklar son bulsun. Açıklamalarınızın veya susmanızın aleyhinize delil olarak kullanılacağı bilinciyle hareket edeceğinizi umarım.

Bugün Başbakanın köşe yazarları ile ilgili sözlerine de değinecektim. Yerimin sınırlarını fazla zorlamak istemiyorum. Dikkatinizi çekerim: Yerim dar diyorum, gerim dar demeyi hiç düşünmedim. O konuda yazmazsam " Benden aylık alan, benim aleyhime yazamaz" diyen belediye başkanları kendini haklı görmeye başlar. Perşembe’ye kendimi bağladığım yazıda buluşmak umuduyla.
Muayenesiz kalmayın, motor no’su görülmemiş hiç kalmayın; ehliyetli kalın. 

YORUM YAP