Aleviler, basın şehidini unutmadı

Aleviler, basın şehidini unutmadı

25.01.2013 11:41:25

Silivri Alevi Kültür Derneği ve Hacı Bektaşi Veli Kültür ve Tanıtma Vakfı dün ortaklaşa program düzenleyerek bir suikast sonucu öldürülen Gazeteci Uğur Mumcu'yu ölümünün 20. yıldönümünde andı. Dernek binasında gerçekleştirilen, çok sayıda kişinin katıldığı etkinlikte konuşan Hacı Bektaşi Veli Kültür ve Tanıtma Vakfı Başkanı Tamam Köroğlu, Uğur Mumcu'nun kim olduğunu ve nasıl bir gazetecilik anlayışına sahip olduğunu şöyle anlattı:
"Uğur Mumcu Kimdir? Uğur Mumcu halkına ışık tutan kalemini satmayan onurlu bir gazeteci. Gazeteci haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere olaya olguya belgiye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için gazetecinin güvenilir kişi olması lazım. Gazeteci sır saklamasını bilen gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan cesur, dik duruşlu, onurlu ve Uğur Mumcu gibi olmalı.

"MUMCU, İLKELİ VE KORKUSUZDU”
Uğur Mumcu, yolsuzlukları, terörü, faili meçhulleri, ortaya çıkarmak için araştırmalar yapan hayali ihracat dosyalarını gündeme taşıyan, darbeleri sorgulayan ilkeli, güvenilir, korkusuz ve gerçekleri yazan bir gazeteciydi. Uğur Mumcu bir vatanseverdi, onurluydu, Cumhuriyetçiydi. Atatürk ilke ve devrimlerine bağlıydı, emperyalizme karşıydı, tam bağımsızlıkçıydı. Tuzla Piyade okulunda üç aylık eğitimden sonra sakıncalı piyade ilan edilerek er olarak Ağrı'nın Patnos ilçesine gönderildi. Uğur Mumcu Patnos dağlarında halk çocuklarıyla askerlik yapmayı emekli olduktan sonra siyasal iktidarın uzattığı yönetim kurallarında general olmaya değişmem demiştir.

"TERÖRE KALEMİYLE KARŞI DURDU”
1 Mayıs 1977 katliamının ardındakileri araştırdı. Yazılarında hem sorunları dile getirdi hem de hukuka aykırı ve yasadışı uygulamaların üstüne gitti. ‘Tek bir tahrikçi ajan adı veremezsiniz' diyen Demirel'e ‘Bir hikayemiz var' başlıklı yazısıyla onlarca provokatörün adını belgelerle açıkladı. Terörün toplumu korkuya, karamsarlığa ittiği günlerde kalemiyle teröre karşı durdu. Taksim'de gelişen 1 Mayıs olaylarını irdeleyen yazılar yazdı. Tarikat, siyaset, ticaret ilişkilerini ortaya koydu. Siyaset, ticaret, tarikat üçgenindeki değerlendirmeleri günümüze de ışır tutuyor.

KÖROĞLU, MUMCU'DAN KESİTLER AKTARDI
Uğur Mumcu şöyle diyordu: "Her şeyin sahtesi var. Paranın, tablonun, altının, gümüşün, elmasın sahtesi var. Dinin ve ideolojinin de sahtesi var. Dinin sahtesi, siyasete karışmış olanıdır. din duygularının ve dince kutsal kavramların siyaset adına kullanılması ile din din olmaktan çıkar, siyasetin aracı olur. Siyaset ticarete, ticaret siyasete din de her ikisine araç edildi mi artık bu sömürünün sonu gelmez… Bir kolumuz siyasette, bir kolumuz ticarette ayaklarımız da tarikatta olur. Bir üçgen bu ticaret, siyaset, ve tarikat üçgenidir.

"MUMCU SAYISIZ ÖDÜL ALDI”
Uğur Mumcu şöyle tamamlıyor sözlerini; Atatürk'ün laiklik ilkesinin gerekliliğini bu din sahteleri ortaya çıkınca daha iyi anlıyoruz. Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. Uğur Mumcu inandığı doğruları yaşamı boyunca savundu. Yurt içinde ve yurt dışında sayısız ödüle layık görüldü. Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 Pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile Ankara'da evinin önünde öldürüldü. Uğur Mumcu, mafyayı incelerken, silah kaçakçılığını yazarken, yolsuzluğu soruştururken, Atatürkçülüğü yüceltirken, laikliği savunurken, geçmişi yargılarken niçin? neden? ne amaçla? bu üç sorunun peşindeydi.

"CESUR VE AÇIK YÜREKLİ YAZARDI”
Uğur Mumcu, açık yürekli yazardı, cesur yazardı, okunaklı ve araştırarak yazardı. Bunun için susturuldu. Uğur Mumcu ünlü seslenişinde "Giresun'daki yoksul köylüler, sizin için öldük. Ege'deki tütün işçileri, sizin için öldük. Doğu'daki topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul'daki, Ankara'daki işçiler, sizin için öldük. Adana'da, paramparça elleriyle, ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük. Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi.” demiştir ve biz onu unutmayacağız.”

AKSOY: İNŞALLAH KATİLLER BULUNUR
Köroğlu'nun konuşmasının ardından söz alan Alevi Kültür Derneği Başkanı Coşkun Aksoy, Uğur Mumcu cinayetinin bir an önce aydınlatılması temennisinde bulunduğu konuşmasında şunları kaydetti: "Değerli canlar bu hüzünlü günümüzde bizimle birlikte olduğunuz için hepinizin huzurunda eğiliyorum. Üzerinden tam 20 yıl geçti ve hala Uğur Mumcu cinayeti aydınlatılamadı. Bununla ilgili hiçbir çalışma yürütülmedi. İnşallah en kısa sürede Uğur Mumcu'nun katilleri bulunur ve ülkemiz aydınlık yarınlara emin adımlarla gider.”

LOKMA DAĞITILDI
Gazeteci Uğur Mumcu'nun ölümünün 20. yıldönümünde anıldığı programda konuşmaların ardından lokma dağıtıldı.
Esra TATAR

YORUM YAP