Şahin Dirik

23 Haziran analizleri...

Pazartesİ günü korkunç bir olay yaşandı ve 16 milyon İstanbullunun iradesi yok sayılarak İBB seçimleri iptal edildi. Ne hikmetse bu ülkede ne zaman AKP seçim kaybetse o seçim çok kısa bir süre içerisinde geçerliliğini yitiriyor, yok sayılıyor, acilen yenilenme kararı alınıyor. Bu durumun örneğini 7 Haziran 2015 seçimlerinde de görmüştük. Nerede demokrasi, nerede insan hakları diye başlamayacağım yine… Artık o kadar ütopik bakmıyorum ülkemize : )
23 Haziran adım adım yaklaşmaktayken tablo İmamoğlu lehine nasıl şekilleniyor hep birlikte bir bakalım… İBB seçimlerinde 10 bin 492 oy alan TKP Büyükşehir adayı Zehra Güner Karaoğlu'ndan sonra 2 bin 437 oy alan Emekçi Hareket Partisi'nin (EHP) desteğiyle bağımsız aday olarak yarışan Özge Akman da, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçimleri yenileme kararının ardından Ekrem İmamoğlu karşısında yeniden aday olmayacağını açıkladı. Destekledikleri bağımsız aday Aysel Tekerek bin 520 oy alan Türkiye Komünist Hareketi de seçime katılmayacağını duyurdu. Yani şimdiye kadar en yakın rakibi AKP'li Binali Yıldırım ile arasındaki fark 13 bin civarı olan İmamoğlu,14 bin 442 seçmenin desteğini alan 3 adayın kendisi lehine yarıştan çekilmesiyle aradaki farkı şimdiden ikiye katladı denilebilir. Saadet'in adayı Necdet Gökçınar da yeniden aday olup olmayacağına ilişkin partisini adres gösterdi. Öte yandan son olarak DSP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul adayı Muammer Aydın da "DSP kendine düşeni ve gereğini yapacaktır" diyerek İmamoğlu lehine seçim yarışından çekilme sinyali verdi.
Saadet ve DSP adaylarının da İmamoğlu lehine çekilmesi, tüm bunların gerçekleşmesi durumunda her ne kadar İmamoğlu'nun –bu kez daha büyük bir oy farkıyla- ipi tekrardan önde göğüslemesi işten bile değil gibi gözükse bile, hesaba katmadığımız çok şey gerçekleşebilir.
Olası bir seçim tekrarında İmamoğlu'nun daha büyük farkla kazanacağını yalnız CHP'liler değil aklı az buçuk bu işlere çalışan herkesin ortak tahmini. Buna AKP yetkilileri de dâhil… Eee peki soruyorum size, AKP kazanma şansı düşük olan bir seçimi neden tekrarlatmaya çalıştı? Bu onlar için daha büyük bir prestij kaybı olmaz mı? Bu sorular aklıma ister istemez minare-kılıf denklemini getiriyor. Bir planları olmasaydı bu yola girmezlerdi diye düşünüyorum…
7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasını hatırlayın. Ülkede her hafta bombalar patlıyor, sürekli insanlar ölüyordu. AKP hükümeti ise süreci yönetmekte başarısız bir imaj çiziyordu. Davutoğlu liderliğindeki AKP'nin bırakın tek başına iktidar olacak oy oranına ulaşmayı mevcut oylarından da yitireceği düşünülüyordu. AKP'nin seçimi kazanması için ortada hiçbir somut gerekçe yoktu ama ne olduysa oldu, 7 Haziran'da %41 olan AKP oyları 1 Kasım'da birden %49'a fırlayıverdi! İşte bu ülkede böyle akla mantığa sığdıramadığımız çok şey olup bitiyor. O yüzden herkes kendine gelsin, kimse bu seçimi çantada keklik görmesin!
Şimdi, gelin bir de 31 Mart'ta İmamoğlu'nun ipi nasıl göğüslediğine bir göz atalım.
Aşağıdaki tabloda İmamoğlu'nun ilçeler bazında aldığı oy oranlarını, en yüksekten en düşüğe doğru sıraladım. Bu bilgileri resmi kaynaklarda bulamadım, o yüzden resmi olmayan kaynaklardan temin etmek zorunda kaldım. Dolayısıyla 1-2 puanlık ufak sapmalar olabilir belki.
DSP yalnızca Şişli, Adalar ve Silivri'de kayda değer bir varlık gösterebilmiş. Bu üç ilçede ilçe belediye başkanlığı için DSP'ye oy verenlerin dikkate değer bir bölümünün (isteyerek veya yanlışlıkla) ilçe-İBB ayrımı yapmaması üzerine oyları DSP'nin İBB adayına gitmiş. Ama yine de ilçelerde DSP diyenlerin yaklaşık %95'i İBB'de İmamoğlu demiş, şimdi ise büyük ihtimalle %100'ü diyecek...
CHP'nin tamimiyle aday hataları yüzünden kaybettiği Silivri ve Çatalca'da İmamoğlu 1. çıkmış. CHP 14 ilce kazanırken İmamoğlu 16 ilçede 1. çıkmış. Bu ilçelerin halkı resmen CHP'ye “Biz CHP'ye oy vermesini biliriz ama bu adamları artık görmeye tahammülümüz yok!” şeklinde bir mesaj ve ders vermiş.
İmamoğlu'na secimi kazandıran en önemli unsur da CHP'nin son 20 yıldır %10 ila %20 arasında oy aldığı Esenler, Bağcılar, Sultanbeyli gibi toplam nüfusları 2 milyona yakın bu 3 ilçede de kendi rekorunu kırarak (diğer partilerin de desteğiyle) %30'u aşması. Yine Küçükçekmece ve Esenyurt gibi İstanbul'un en kalabalık 2 ilçesini de %53 civarı bir oyla kazanması da İBB başkanı olmasında etken.
Gelelim YSK Başkanı Sadi Güven ile bu kararın arkasındaki diğer yetkililere… Bir gün gelecek vicdanınız konuşacak, uykularınız kaçacak…
Tarihler 23 Haziran'ı gösterdiğinde bütün olup bitenin hesabı sandıkta sorulacak. Acele yok ki bizde, o intikam sandıkta alınacak...

  1. Ufuk Guler Ufuk Guler

    Yuce Ataturkun kurmus oldugu Turkiye Cumhuriyetini hedef alip yikmaya ve bolmeye calisan nekadar parti varsa Hdp Tkp Emp gibi onlarin oyuna muhtacmis gibi gostermek onlarla ayni safta yer almak Atamiza yapilabilecek en buyuk zulumdur.Siz nasil chp le bu boluculeri yan yana getirebilirsiniz.Siz Atamiza ve onun getirdigi ilkelere buyuk ihanet iceridesiniz.O boluculerle Atamizin kurdugu Chp hicbir zaman ayni duzlemde yer alamaz.Sizi siddetle kiniyor ve Nutuk u simdiye kadar okumadiysaniz okumaya davet ediyorum.

YORUM YAP