Engin Akın

Silivri İçin Çalışıyoruz

Futbolda kan değişikliği suni teneffüs gibidir. Nefes aldırır. Zaman kazandırır. Zorlanan sıkışan çoğunlukla bu yola başvurur. Çünkü en kolay en kısa yoldur… İlk hafta genellikle olumlu sonuçlanır.

Bu haftaki maçta da böyle oldu. Bir iki değişiklikle maçı kazandık, olası kriz hasarsız atlatıldı.

Kimin oynadığı değil, takımın ne yaptığı önemli dolayısıyla oyun pek iç açıcı değildi. Sadece sonuç ve seyirci iyiydi.

Üç günde bir şeyleri değiştirmek iyi şeyler üretmek mümkün değil. Önümüzde 30-40 gün ve yedi maç var. Bu süre yeterli mi? Cevap hazır, bize zaman lazım. Peki, öyle yapalım, zamana bırakalım. Güzel şeylerden bahsedelim…

Bu takımın başına gelen en güzel şey Kadir Akbulut’tu. Biz neler gördük, bu takım için kimimiz günübirlik kadrolar kurduk, tek maç için astronomik fiyatlara oyuncular aldık. İki iyi maçı olmayana kesenin ağzını açtık. Kimimiz nutuk da attık.

Herkesin tartışıldığı gibi Kadir hocanın da antrenörlük becerileri tartışılabilir. Fakat bugün takımın iskeletini oluşturan Özgür, Yunus, Vahit, Oğuz, Gencay, Feyyaz gibi kendi çocuklarımız ve alttan gelen gençlerimiz var.

Silivri yıllarca üstte saydığım oyuncular için bunlardan bir şey olmaz diyen hocalardan kurtulmuş, kendi yetiştirdiği çocuklara güvenen forma veren hocayla hem çıkma mücadelesi hem de geleceğe yatırım yapıyordu. Kolay iş değil, cesaret ister. Vahit bu takımın sol bek problemini çözdü. En istikrarlı oyuncusu oldu. Oğuz maçta tribünlere ilk çağırılan en çok tezahürat yapılan oyuncu, sahada ise bir sağda bir solda bir forvet arkasında nerede oynadığını bile bilemez durumda, Gencay en kritik maçlarda oyuna sürülüyor.

Bu çocukları sahada gören seyirci bu “bizim takımımız” diye coşuyor. Az şey midir Kadir hocanın rolü unutulabilir mi?

Bundan sonra ne olacak, nasıl sonuçlanacak göreceğiz. Bu takım buradan çıkacak ama çıkamasa bile TORBA YASASI çıktı, son şans büyük fırsat KENAN BABANIN emeklilik işini çözmek lazım… Bu iş için yapılacak masraf takıma harcananın yanında devede kulak bile değil. Üstelik en hayırlı iştir, kulübün de borcudur bu.

Başarının tarifi muhteliftir. Bütçenin kaçta kaçının Silivri’de kaldığı açıklaması da bir başarı ölçüsüdür!!!

Takımda oynayan bütçeden pay alan kendi yetiştirdiğimiz çocukların sayısını arttırmak personelin güvencesini sağlamak gerek idari gerek teknik kendi potansiyelini değerlendirmek en etkili yatırımdır.

Dışa bağımlı hareket etmenin sıkıntılarını yıllardır görüyoruz. “Öyle bir hoca getirecem ki herkesin ağzı açık kalacak” diyoruz, hakikatten açık kalıyor!!!

Maçtaki olumlu olumsuz pozisyonları not tutan istatikçiyi bile dışardan getiriyoruz sonra da destek için yeterli süre için kulübün çevresindeki eski oyunculardan antrenörlerden medet umuyoruz.

Bunların hepsi denendi bu takıma yabancı oyuncu bile alındı. Hiç biri tutmadı.

İşte bu anlayışı yüzünden kulübün dikili ağacı personelinin sigortası yok. Aynı tas aynı hamam devam etmesin bu kez farklı olsun diye eleştiriyoruz.

Kadir hocanın antrenörlük felsefesi yönetimin desteği Özgür’ün, Yunus’un, Vahit’in, Oğuz’un, Gencay’ın, Feyyaz’ın varlığı dolayısıyla seyircinin coşkusu bu açıdan çok önemliydi. Çünkü hepimiz daha iyi bir Silivri için çalışıyoruz…

11 Mart 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP