Ahmet Yücegök

Silivri'den...

Haftanın ilk günü Pazartesi…
CHP'nin adayı Muharrem İnce, Pazar günü akşamı Silivri'deydi. Pazartesi günü Uğur Mumcu Meydanında esnaf hala Muharrem İnce'nin gelişini konuşuyor…
Geçen haftaki yazımda “yıkılacak diyorlar” demiştim. O diyenler yanılmamışlar, Muharrem İnce'yi ve Silivri'yi iyi tanıyorlarmış belli oldu… Uğur Mumcu Çarşı Meydanı esnafından bir grup “eğer her taraf böyleyse, çıkan sonuç R.Tayyip Erdoğan, Fenerbahçe Kongresi'nde Aziz Yıldırım'ın uğradığı şoku yaşayabilir” diyor. Bazıları temkinli “gök gürlemesi önemli değil, yağış ne kadar onu göreceğiz” demekle yetiniyor…
***
Okullar tatil olunca, Silivri'de ikinci evi olup, kışın İstanbul'un diğer ilçelerinde oturanlar evlerine geldiler… Yazlıklar doldu…
Kıyılar temiz olduğu için her tarafta denize girilebilir bilgisini alıyorum…
İstemeyen, beğenmeyen sitesinin havuzuna girebilir… Ne güzel…
Silivri, her yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul'un “huzur adası” olmaya aday…
***
Cuma günü Şeker Bayramının ilk günü herkes ilk önce evinde sonra komşularıyla bayramlaştı. Sanırım bütün Partilerde bayramlaşma 2. günüydü her zaman olduğu gibi…
İyi haftalar…

ÇEVREMİZDEN
Baharın tadını çıkaramayanlara sesleniyorum… Artık yaz… Artık denize girme zamanı… Herkes bilmez belki ama ben bili-yorum. En yakın, en temiz deniz denize girilebilecek yer Boşnakbahçe…
Nedeni… Deniz sonrası buz gibi tatlı suyu var ayni zamanda…
Ricam… Pikniğiniz bittiğinde… Poşetlerinizi toplayıp çöp kutusuna atın…
Tamam mı?

YEREL SİYASET
Uğur Mumcu, Çarşı Meydanı her gün rengarenkti...
Parti stantları yan yana dizili…
Partililer parti bayrakları altında gelene geçene ellerindeki broşürleri dağıtıyorlar sessizce...
İlk günler belli ki bolca promosyon ürünleri dağıtılmış, çünkü o günler stant önleri kalabalıktı sonra azaldı…
Sevindirici olan… Hır gür çıkmadan Bayrama ulaştık. Gerçekten sevindirici bir durum...

SEÇİM ZİYARETLERİ
Neredeyse her gün birkaç bakan Silivri ziyaretindeydi. Tanıdığım birçok bakan geçen seçimden bu yana birçoğu ilk defa geliyordu Silivri'ye… Bölge Milletvekillerinden bile öylesi çok…
Gelişlerine söylenecek söz yok. Seçim bu gelecekler. Hem de baskın seçim. Yani, biz seçmenler birçoğunu tanımak bir yana adını bile ilk defa duyuyoruz, önümüze koyulmuşlar “bunlardan seçin” deniyor. Tanımadan bilmeden seçmek doğru mu? O nedenle, adaylar olabildiğince kendilerinin tanıtacaklar, bilemediğimiz, bilmediğimiz meziyetlerini anlatacaklar… İlk defa Milletve-kili adayı olanları anlıyorum ama halen Bakan olanlardan rahatsızlık duyuldu hafta boyu...
İsterdim ki bakanlar rahatsızlık vermesinler. O ne öyle!
Bakan gelmiş, dedikleri her gün Silivri trafiği alt üst oldu. Ve, Resmi-Sivil polisten geçilmi-yordu çarşı meydanında…

GENEL SİYASET
Ülke genelinde Olağanüstü Hal var. İktidar, istediği zaman Kararname Çıkarabiliyor, Kararname ile çıkan yasaları Anayasa Mahkemesi bile denetlemekten imtina ettiğini biliyoruz. Siyasi iktidar istediği yasayı, istediği günde çıkarabiliyor. Çünkü Mecliste ezici bir çoğunluğu vardı. Lakin erken seçim kararı aldı. İlk bakışta anlaşılmaz gibi görünen bu durum sonradan anlaşıldı. Piyasa gerçekten kötüydü. Hala da öyle.
Acı reçeteler yakın. Eğer, AKP tekrar iktidara gelirse, mutlak surette uygulamaya koyacağı acı reçeteleri şimdiden hazırlamış görünüyor. Ne Kanal İstanbul lafı kaldı. Ne o büyük, büyük yatırım lafları.
***
Cumhurbaşkanı bir başka parti için aklına ne gelirse söylüyor. Nedeni de işte bu kötü ekonomik durumu göz ardı etmek. Muhalefeti başka alanlara çekip orada oyalamak ve tekrar seçimi almak derdinde. Denebilir ki, şu an zaten çoğunluğa sahip çoğunluğa ihtiyacı yok ki. De, bence durum o kadar basit değil, topluma çok acı reçeteler içirilecek onun için çok daha fazla yetki lazım. Birçoğu da doğru değil. İnanılır gibi değil. Efendim rakibiymiş, seçimlerde biraz abartı olurmuş, ne alakaysa!
Cumhurbaşkanı tıpkı diğer adaylar gibi o da seçimi kazanmak için yarışta, öyle de olması gerekiyor. Lakin, herkesin gözü önünde, hepimizin gözü önünde öyle olmuyor işte. Bedeli, herkesin ödediği vergilerle ödenen Devletin Polisi, Devletin askeri, devletin araç, gereçlerini bir aday kullanıyor, bunların hiç birinden diğer adaylar yararlanamıyor. Hiç abartmıyorum başka hiçbir aday yararlanamıyor. Hatta ayni makama aday bir aday, bırak o olanaklardan yararlanmayı hapiste ve avukatları aracılığı ile hapishaneden seçim kampanyasını yönetmeye çalışıyor. İktidar partisi dışında bir çok milletvekili adayı hapiste. O Belediye Başkanlarını, il ve ilçe başkanlarını saymıyorum bile…
***
Genel seçime bir yıldan fazla varken, mecliste de ezici çoğunluk sahibiyken, referandumu kazandım, derken neden seçime gidiyorlar? Ve, bu kadar adaletsiz bir seçim maratonu sonucu seçilmek istiyorlar?Anlamakta zorlanıyorum…

TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ
Tapu ve Ecrimiisil sorununda sona gelinmişmiş. Aslında, anlayana, bitti dedikleri, bitirdik dedikleri o sorunun bitmediğini ifade ediyorlar. İşte, tam da bu noktada diyorum ki “Sayalara, Danamandra'ya ve Çayırdere'ye geldiklerinde tam (16) yıldır tek başına iktidarda olan bir partinin yetkili ve sorumlularına sizi kim engelledi de çözemediniz ve neden hala çözmüyorsunuz?” diye sormak lazım…
Aksi takdir de (24) Hazirandan sonra çok geç olur… Benden söylemesi…

GÜNE UYAN
“Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil, o güce karşı koydukları için yükselir.”
(W.Churchill)

GECİKMİŞ BİR KUTLAMA
Geçmiş olsa da…
İyi günde de, kötü günde de evladının arkasında duran fedakar babaların, babalar gününü kutluyorum…

YORUM YAP