Sevginar Sali

Bozoğlu’nun 24 Haziran sınavı

24 Haziran seçimlerinde milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçeceğiz ancak yerelde bu sürecin çok göz önünde olmayan uzantıları, organik bağları var… Bugün biraz onlar üzerinde duralım mı?
AK Parti, Türkiye genelinde gücünü korumak, Tayyip Erdoğan iktidarda kalma mücadelesi veriyor bu seçimlerde… Yerelde ise Mutlu Bozoğlu ve onu destekleyenler Silivri'de son kongreyle başardıkları yeni sayfa açma durumunu sürdürme, haklılık ve istikrar arayışındalar… ‘Üçlü saç ayağının yıkılması' üzerine kurulan kurguda, Tülay Kaynarca Ankara saflarını güçlendirerek korumayı başarırken özellikle Metin Karakaş açısından ciddi bir etki ile güç kaybı algısı kendini hissettirdi.
Kaynarca, yıllardır ortak hareket noktasında birleştiği Hüseyin Turan'ın son milletvekilliği aday adaylığı hamlesini ne ölçüde görmezden gelir; ketumluğunu bilenler hiçbir zaman tam olarak öğrenemeyeceğimizi bilirler… Kaynarca ile Turan arasında eğer bu milletvekili yarışı anlaşmalı taktiksel bir adım değilse (‘Ben olamazsam bari sen ol' gibi bir yaklaşım ve eğilim içinde Tülay Kaynarca'yı kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım ben göremiyorum) Milletvekilimizin gönlünden geçeni ben size söyleyeyim; “2004'te ben olabilirken, yıllardır mücadele etmek zorunda kalacağım düşmanlar edinmek pahasına senin için topa girerken (bir daha da hiç kimse için girmemiştir) sen bana rakip oldun!” Hüseyin Turan ile ilgili bunları düşünüyor, hissediyor ama asla söylemez. Turan da bunları düşünmeyeceği için, incelikler ve duygusallıklar erkeklerin doğasında pek olmadığından, buradan okur ve öğrenir, ne kadar kabul eder bilemem!
Kaynarca'nın Silivrili milletvekili olarak değerlendirilmesiyle birlikte 5. sıra adaylığı açıklandı açıklanalı kendisini ilçesinde gören oldu mu? Silivri'nin ona hissettirdikleri; burası söz konusu olduğunda ayaklarının geri geri gitmesidir sanıyorum…
Yeniden milletvekilliği yolu görünen Kaynarca, yerel seçimlerde Silivri gündeminden belediye başkan adayı ve rakip olarak kalktı. Kimse ya da şöyle söyleyelim; daha önceden yakın göründüğü aday adayları için özellikle bu saatten sonra kılını kıpırdatmaz. Zaten AK Parti'nin 2019 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylığı muhtemel iki ismi dışında hepsi Kaynarca'nın Ankara serüvenini bitirme potansiyeli ile gözünden yeterince uzağa düşmüştür…
Mutlu Bozoğlu kendisinden beklenen, istenen ve gönlünden geçen düzenlemeleri ilçe teşkilatı düzeyinde ciddi ölçüde gerçekleştirdi. Şimdi biraz durup da kendi elini kuvvetlendirmesinde yarar var… Kişiliğinden mi, partisinin iktidar gücü ile işleyiş tarzından mi tartışılır da Bozoğlu sürprizi AK Parti'de beklediğimden kolay sindirildi! Şimdi ‘delirdin herhalde' diyebilirsiniz ama Mutlu Bozoğlu'nun AK Parti İlçe Başkanlığı ile Muharrem İnce'nin CHP'den Cumhurbaşkanlığı adaylığı bana acayip benzerlikler çağrıştırıyor.
Bozoğlu ilçe başkanlığı ile yıktığı saç ayakları, güç odaklarının 24 Haziran'da nasıl canı gönülden duvara toslamasını istediklerini tahmin ediyordur… Gücü ele geçirmek güzel ama onun bir de elde tutulması, korunması, etkin kullanılması şartları var. Bozoğlu'dan daha iyi ilçe başkanlığı yapacaklarını düşünenler de onunla aynı yollardan, düşe kalka geçerek yetişti. AK Parti'nin yeni ilçe başkanı da üstlendiği sorumluluğun farkında olarak, kendisinden beklenenleri, taşıdığı sorumluluğun gereğini yerine getirmek için elinden geleni yapacaktır.
Kaptana kızıp da fırtınalı denizde içinde yol aldıkları gemiyi batırmayı istemek çok akıllıca bir şey değil hatta hiç değil… Öfke baldan tatlı derler de, keskin sirkelerin küpüne verdiği zararı da hesap etmek gerek.
AK Partililerin (Silivri açısından; milletvekili beklentileri vs) 24 Haziran motivasyonu tam olarak oluşmamış olsa da bu dönemde (gerçi daha da zaman var), Mutlu Bozoğlu'nun omuzları üzerindeki yük mühim ve ağır.
CHP'nin örneğin epey ateşleyici bir etkeni var çalışmak adına; Ekmeleddin İhsanoğlu'dan sonra Trakya'nın özlediği CHP'nin bağrından çıkan üstüne üstük dünürümüz Cumhurbaşkanlığına aday…
Uzun lafın kısası; kötü bir sonuçta Mutlu Bozoğlu (onun dışında bile olsalar buna sebep olan kişi ve etkenlere bakmaksızın) dünyanın en kötüsü, iyi bir sonuçta kral olur : )
Her iyi şeyin, sebep olduğu ve yüklediği zorlukları bu defa da CHP açısından yarın değerlendirmeye devam edelim...
İyi haftalar...

YORUM YAP