Sevginar Sali

Böyle cezaya can kurban...

KALKK (1)

Silivri için, yaptıklarıyla, söyledikleriyle, gündemimizden düşmeyen önemli bir aktör haline dönüştü Ümit Kalko… Özellikle Silivrispor Başkanlığı ve bu görevinin sona ermesi sürecinde kopan fırtınaların etkisini halen hissediyoruz.
O şampiyonluk başarısından sonra, kulüp başkanlığının sona erme sürecini “Hiçbir başarı cezasız kalmıyor” olarak yorumlasa da bence bunun ötesini görmesi ve artık asıl oraya odaklanması gerek…
Kaymakam olmak için ikinci sınavı beklerken adım attığı dershane sektöründe kendi deyimiyle kısa sürede gösterdiği performans sonucu müdürlüğe kadar yükselişinin ardından haksız şekilde kovulması ona kendi dershanesini kurma, bugün başarıdan başarıya koştuğu eğitim sektörüne girmenin yolunu açtı… Çalıştığı dershanede hak ettiği değeri görse yeni bir atılım yapma ihtiyacı duyar mıydı? Ümit Eğitim Kurumlarıyla yakaladığı başarı için yeterince gerekçesi olur muydu? Hayır…
Bugün Türkiye'nin 3. en büyük eğitim kurumu zincirinin kurucusu ve ortağı olması kuşkusuz çok emek ve doğru adımlarla elde edilen bir kazanım… Ancak onu bu yola ilkte itenlerin başarısını cezalandırdıkları değil ona kendini bulacağı, en iyi ifade edebileceği, gücünün sınırlarını keşfetme fırsatı tanıdıkları tartışılmaz.
Dönelim Silivrispor mevzusuna… Kalko, kulübe davet edilirken şampiyonluk bekleyen kimse yoktu diye hatırlıyorum. O, bile bu kadarının mümkün olabileceğinin farkında değildi… Ama zordan bir mucizeye doğru, sıçrayış oldu… Başarısına ödül olarak alkış beklerken, başkanlık görevini bırakmak zorunda kaldı. Kalko'ya göre ceza! Başkanlık görevini bıraktığı için hızlandırdığı vakıf çalışmaları ve kişisel yatırımlarını düşünürseniz belki de ödüllerin en büyüğü… Kulübü dipten alıp, zirvede teslim ettiği sürecin içinde ‘istenmeyen olaylar' diye tarif edilen şey Silivri'ye dair o kadar çok şifreyi çözdü ki… Üzgünüm Ümit Kalko, sırtınıza yüklediğimiz sıkıntılar üstesinden gelemeyeceğiniz şeyler değildi ama bizim kendimizi daha iyi tanımamız için eşsiz bir tecrübeydi. Eğitimci kimliğiniz ve bu alandan kazandıklarınız düşünülürse bize öğrettikleriniz için bir saniye bile yaşamak zorunda kaldıklarınızdan pişmanlık duymamanız gerekiyor. Bizim öğrenme sürecimizde sizin de çok şey öğrendiğinizi atlamayalım tabi… Kazan kazan kuralını düşünün : )
Bir şehre yatırım, hayır işi yaparak, STK'larında görev alarak hizmet edilmez sadece, ezberini bozarak, hayata ve olaylara farklı bir bakış açısıyla bakmalarını sağlayarak da katkı sunarsınız. Başta saydıklarımı uslu uslu, sonda ifade ettiklerimi önyargıları parçalamak zorunda kalarak yapmak durumundasınız… Zoru seven biri olarak bunun size ‘değerek' geçeceğini, ‘delmeyeceğine' eminim…
Tüm bu gürültü ve patırtının ardından 35 yaşında bir genç maddi ve manevi gücüyle bu şehrin kendisini değiştirmeye çalışmasına direndi ve dayandı. Silivri, Ümit Kalko'yu sadece sevaplarıyla değil artık günahlarıyla da ve de olduğu gibi kabul etti. Silivri kolay kolay bu imtiyazı herkese tanımaz : )
Uzun lafın kısası; böyle cezaya can kurban : ) Bir insanın hayatı boyunca bundan daha büyük bir ödüle sahip olabileceğini düşünemiyorum.
İyi haftalar herkese…

YORUM YAP