Amerikan ve İngiliz sineması çok yakından takıp ettiğim bir konudur. Yıllarca izlediğim filmler açısından, içerik açısından, sanat açısından ve beni etkileme açısından çok ilgimi çekmiştir. Ama değer açısından bakarsak İngiliz sinema ve tiyatrosu Amerikan sinema ve tiyatrosunun bir 'tık' üstündedir.
1970'lı yılların başında Amerikan sinemasına çok yeni yönetmenler gelmeye başlamıştı.
Bunlardan bir Kaliforniyalı Georg Lucas'dı. Lucas Güney Kaliforniya Üniversitesinde sinema okumuş ve o dönemin önemli isimlerinden Francis Ford Copppola ile ortaklıklar kurmuştu.
1972 yılında Coppola 'Baba' filmini çekmeye başlayınca ortaklık ayrı şirketlere yönelmişti. Ama Lucas sinema dünyasına girmiş o zamanlar 750 bin dolar bütçe ile çektiği film 50 milyon dolar hasılat yapınca bütün gözler ona çevrilmişti. O zamanlar Steven Spielberg'de sinema dünyasında çıkışlar yapmaya başlamıştı.
Indiana Jones'da (Beşincisi oynamaya başladı) Lucas- Spielberg ikilisinin bir ürünüydü.
Neyse biz gene Lucas'a dönelim.
Lucas sinema tekniği ve animasyon açısından bir çeşitlilik arıyordu. Ama o dönemler izlediği 'Maymunlar Cehennemi' filmi onu çok etkilemiş ve o tarz bir filim yapma isteği ortaya çıkmıştı.
'Yıldız Savaşları' filmi bu kurguda 1977 yılında dünya sinemasının önüne çıkarıldı. George Lucas müthiş bir başarı yakaladı. Ve 'Yıldız Savaşları' filminden tam 6 seri yaptı. Dünya 1977'den beri Amerikan sinemasındaki bir George Lucas gerçeği ve 'Yıldız Savaşları' gerçeği ile yaşıyor.
Bizimde bir 'Yıldız Savaşları' konusunda deneyimimiz var.
Ama bizimki 'kayıkçı kavgasına' dönmüş bir halde devam eden türden bir tartışma.
Fenerbahçe başkanı Ali Koç'tan çok daha önceleri Aziz Yıldırım bu konuyu ortaya atmış ve uzun süre de bayrak gibi dalgalandırmıştı. Yani konu aslında Aziz Yıldırım'ın konusuydu. Ama Ali Koç baktı işler yolunda gitmiyor ve yıldız Galatasaray'a kayıyor kendi bu konuyu sahiplendi ve işi kavgalara kadar götürdü.
Oysa 2002 yılında Tahkim Kurulu kararıyla yıldız savaşlarında son verilmiş ve 1959'da başlaması meclisten geçmişti. Tahkim kararlarına itiraz edilmezdi.
Ama Fenerbahçe bir konuyu kapatmadı ve Futbol Federasyonuna, tarihçilerden oluşan bir kurul kurulması sonucuna bağladı.
Bu kurul kaç ayda araştırır, nereye varır bilinmez.
Ali Koç uzun yıllardır tanıdığım bir isim.
Esas ağabeyi Mustafa Koç çok yakın arkadaşımdı.
O da Avusturya Liseliydi bende o okulun havasını koklamıştım.
Sonra vefatına kadar olan dönemde yakınlığımız sürdü.
Birbirimizi severdik.
Allah rahmet eğlesin.
Ali Koç, Mustafa gibi değil. Daha atak ve inatçı.
Haklı olduğu yerler olabilir.
Bu konu şimdi kurulda araştırılacak ve sonuca varılacak.
Ancak işin içine kulüpçülük girmemeli. Herkes tarafsız olarak iş yapmalı.
Bir tarafı memnun etmek için çaba harcanmamalı. Avrupa kulüplerinin ne yaptığı gözlenmeli. Mesela Alman ligi 1961'de 'Bundesliga' olmuştu. Daha önce 'Eyaletler' ligi vardı. Mesela Bayern Münih'in şampiyonlukları kime yazıldı. Öncekiler sayıldı mı?
Fransa nasıl?
İngiltere'de ‘yıldız' sistemi nasıl işliyor?
Bunların hepsi bir havuza toplanmalı ve karar açıklanmalı.
Hoşça kalın…