Adil Sirkecioğlu

SİLİVRİSPOR’U KURTARDIK, SİLİVRİ’Yİ KURTARABİLECEK MİYİZ?

Beni sürekli takip edenler merak buyurmasın. Bilgili ve ilgili olmadığım bir konuda yazacak değilim. Yapılan Silivri Spor olağanüstü kongresinde kıta sahanlığıma giren konuları sizlere aktaracağım. Yazacaklarımın; oy birliğiyle başkan seçilen Akgün Duru'nun başarısını, birleştirici özelliğini, “Silivri'nin ağabeyi” rolünü gölgelemesini hiç istemiyorum. Bu yüzden gönül desteğimin hep onunla olacağını belirtiyor, Allah yardımcısı olsun diyorum. İlgili ilgisiz he-pimizin samimiyetle sahip çıktığı bir konuyu, bizden farklı niyetlerle sahiplenenleri görmek ve göstermek istiyorum.
Köprüleri harap edilmiş, dereleri bataklık yapılmış, yolları kazmalanmış; yürünmez, yaşanmaz, nefes alınmaz bir Silivri'ye alıştırılmışken bir de spor eklendi. Saydıklarımı yeteri kadar eziyet kabul etmeyen kirli eller, Silivri Spor'a uzandı. Şimdiye kadar kazananın kontrolündeki ve siyasi çizgisindeki bir Silivri Spor'u kabullenmişken; bugün kazanan, kaybeden, kazanmak isteyenlerin arenaya dönüştürdüğü bir Silivri Spor'u kucaklamak zorunda bırakıldık.
Ümit Kalko'yu tanımam. Bir kere karşılaştık. Heyet olarak ziyaret ettiğimizde nezaketsiz bir şekilde bekletmesini, “küçük dağları ben yarattım” havasını veren tavırlarını çok itici bulmuştum. Yaşına ve paranın verdiği şımarıklığa yorumlayıp, üstünde durmaya değer bulmadım. Olmadık kişilerle kurduğu ilişkiyi, kendine yakışanı yapıyor deyip geçiştirdim. Silivri Spor'a başkan olma sürecini ve şampiyonluğa giden yolculuğu uzaktan ve temkinle takip ettim. İp göğüslendiğinde, bir üst gruba çıkıldığında bütün olumsuzluğuna rağmen; alkışladım ve şapka çıkardım. Sporda Silivri'nin Aziz Yıldırım'ı kabul edip, seveni kadar sevmeyeni de olacaktır dedim.
Silivri Spor'a mafya çöreklenecek gazıyla bütün ilgi şampiyon takıma ve yöneticilerine çekildi. Köprü geçilene kadar dayı demeyi tercih edenler, bir anda “ayı” demeleri gerektiği şuuruna ulaştılar. İşin en başında Hasan Akgün'ün ciddi ikazını umursamayanlar, şampiyonluktan sonra Çorlu Belediye Başkanının tecrübe ve yol göstericiliğine sığındılar. Bir tarafta “Rica ile geldim, rica ile giderim” diyen Kalko, diğer tarafta süreç tamamen kontrolü altında gelişmesine rağmen hiçbir sorumluluk hissetmeyen Işıklar. Başkan adam seçme konusundaki yeteneksizliğini bir kez daha belgeledi. Bizlerin gözümüze soktuklarını, kendisi bir görebilse en büyük faydayı yine kendisi görecek.
Gürültülü ve karışık genel kurulla ilgili haber ve görüntüleri gazetelerden ve sosyal medyadan fazlasıyla takip ettiniz. Eminim tablodaki eksikliği fark etmişsinizdir. Silivri Spor'u kurtarırken biricik vekilimiz Kaynarca yoktu. Eksikliğini fazlasıyla hissettik. Silivri Spor'u kurtarmaya değer bulmadığından değil, yoğun programı nedeniyle aramıza katılamamıştır. Haa belki de genel merkez yetkilisinden çekinmiş olabilir. Keşke kardeşlerinin kulaklarını çekseydi, diğer sıkıntılı konularda olduğu gibi. Yine de katılabilseydi Yenikapı ruhunu Silivri Spor Kongresine taşımış olurdu! Fırsat kaçmış değil. Işıklar öncülüğünde; Kılıçdaroğlu-HDP-FETÖ ittifakını İstanbul'da karşılama törenine katılabilirler.
(Biz siyaset oyununu bildiğimiz kişilerle, aramızda oynarız. Yeni oyunculara, yeni transferlere ihtiyacımız yok) ittifakının kovanına çomak sokuldu. Bu çomak Kalko kabul edildiği için kamuoyunun husumeti Kalko üzerine yoğunlaştırıldı. Duru sempatisi, Kalko antipatisi ile birleşince siyaset simsarlarının işi kolaylaştı. Kaçtı denilen Kalko, yokluğundaki salvoları cevaplamak için döndüğünde konuşturulmadı ve polis zoruyla dışarı atıldı. Yetersiz ve adaletsiz divanı kutlamak lazım. Ben dahil hepimiz Kalko olay çıkaracak, kongre yarım kalacak hissine kapıldık.
Faaliyet raporu oy birliğiyle ibra edilirken, mali raporun oy birliğiyle reddedilmesi anlamsız. “Hırsız yaftasını” kabullenerek sitem eden Mutlu Memiş bilsin ki; hiçbir üye öyle bir yaftayı yakıştırmadı. Kalko'nun alacağını bağışlaması için böyle bir yol tercih edilmesi büyük hata. Bunca hengameden sonra da zor çözülür. Mahkemede aklanmış bir Kalko, muhtemel siyasi rakiplerinin hırsızlıklarını sıraladığında çok etkili olacaktır çok!!!
Tanıdığım Akgün Duru maşa olmayacak kadar akıllı ve delikanlı. Fakat maalesef birileri Duru'yu ‘maymuncuk' olarak kullanmaya niyetlendi. Yüzlerine kapanan, çarpılan kapıları Silivri Spor sayesinde açacaklarını sandılar. Akgün hiç kimseye şükran borcun yok. Başarılı olmak zorundasın. Seni ‘maymuncuk' olarak kullanma niyetinde olanlar da senin başarına mahkum. Destek verdik havasına girecekler ama senin emirlerine uymak zorunda. Silivri Spor yedi-emin sıfatıyla sana teslim edildi. Gözümüzün arkada kalmayacağına eminim. Yeter ki yapılacak seçimlerde belediye başkanlığına niyetlenme. Aynı cephe bir anda tersine döner, seni Kalko'dan daha beter hale getirirler. Benden söylemesi.
Kirli ittifak ve anlaşmaları elinin tersiyle iterek 2014'te destan yazan Işıklar'ın, önümüzdeki seçimler için bu tür ittifaklara ihtiyaç duyacak olması Silivri için talihsizlik olur. Şampiyon takımın başkanlığından ayak oyunlarıyla atılan Ümit Kalko; belediye başkan adaylığı sıralamasında ilk sıraya yerleşti. İhtimal vermiyorum ama olur da şansı olursa onun için canla başla çalışacak (ben dahil) binlerce kişiden oluşan bir ekip kendiliğinden oluştu. Silivri'nin üstüne kabus gibi çökmüş, çöreklenmiş bir yapıyı yıkacak bir Kalko bırakın başkan olmayı, kahraman kabul edilecektir. Vaatler arasında Duru başkanlığındaki takımın şampiyonluk sözü, ilk 100 günde yapılacak arasında E-5 viyadüğü, dere ıslahı, köprülerin restorasyonu, kültür merkezi hangi Silivriliyi memnun etmez? Hele de inandırıcılığı olursa. Teminatı da Erdoğan olduktan sonra.
Silivri Sporu kurtardık derken, dilerim Silivri'yi kurtarmanın yolunu açmış olalım. Eminim o zaman Kalko da bizler de iyi ki polis zoruyla atılmış deriz. Bazı sıkıntılar gelecek güzel günlerin habercisi olabilir. Şiir okudu diye hapse atılan Erdoğan'ın güzergahı ibret alınacak bir tablo olmalı.
Kirli oyuncularla birlikte olmayın.
Kirli ittifakların maşası, ‘maymuncuğu', aleti olarak kalmayın.
Ey adı geçenler bilesiniz ki; siz nezaketen dinlenirsiniz ama benim yazdıklarım benimsenir ve kabullenir…
Zordan dinlenen değil, yürekten benimsenen kalın.

YORUM YAP