Hazİran seçimlerinden sonra Silivri’de siyaset adeta mola verdi. O gün bu gündür İlçe Örgütleri uykuda gibi. Tek istisna CHP’nin "Örgüt Toplantısı” oldu. Hoş, oraya da pek itibar edildi sayılmaz ya neyse.
Ama bu arada beklenmeyen bir şey oldu. AKP Silivri İlçe Başkanı Dilek Demiral bayram öncesi istifa etti. İstifa gerekçesine de "evlenme” demiş. Partinin karar defterine böyle işlenmiş. Ben de, gayet tabii ki, beyanını esas alıyorum.
Yalnız, siyasi bir kurumun başında bulunduğundan siyasi anlamda irdelemek gerekir. Mesela, böyle bir görevi evli bir kişi yapamaz mı? Ya da, kongre öncesi böyle bir durum yoktu da yeni bir durum mu meydana geldi. Yani, evlenmek istediği kişi ile kongre sonrası mı tanıştı?
Ya da, Dilek Hanımın Bursa’ya taşınması yerine, evleneceği kişi Silivri’ye taşınamaz mıydı? Gibi, gibi bir sürü soru.
Hatta, bu soruları uzatabiliriz de. Ama, hiç biri de kafamızdaki soruların cevabı olmaz. Çünkü, biliyoruz ki, başından beri o bünyeye uygun biri değildi. Yapıya uygun değildi. Sanki dışarıdan monte edilmiş gibiydi.
İsterseniz, biraz daha açayım. En basitinden, İlçe Başkanlığı demek, her partide olduğu gibi, Silivri’de AKP’nin ne kadar gideri varsa, her ay o tutarı bulup buluşturmak demektir. Nedeni de gayet basit, AKP’de Parti üyeleri tek kuruş üye aidatı ödemez.
Genel Merkezden de ne kadar gelirse gelsin aylık masrafları karşılamak o kadar kolay olmaz. Öyle olunca da "ay dediğin de çabuk gelir” misali sıkıntı büyüktür. O zamanda, o bildiğim, tanıdığım Dilek Demiral, her ay bir iş adamına telefon açıp "kendini tanıtacak ve İBB’den geçen şu parselde, şu kadar metrekare inşaatın olduğunu biliyorum veya Bakanlıkta bekleyen şu işin olduğunu biliyorum” diyecek yapıda biri değil.
Neyse yine de. Siyaset boşluk kaldırmaz. Birileri o boşluğu doldurur.
Nitekim, geçtiğimiz günlerde öyle de olacağı anlaşıldı, Tamer Şişman, Emrah Maşalacı, Rıfat Kutlu, Mustafa Saral, Metin Karakaş, Hüseyin Turan isimleri ortaya çıktı.
Ha... "Hangisi” konusu ise AKP’nin iç işi.
***
CHP Silivri İlçe Kongresi için yapılacak delege seçimleri Ağustos başındaymış.
Biliyorsunuz. CHP’de ilçe delege seçimleri çok önemli.
Bildiğim kadarıyla. Delege seçimlerinde, her mahalleye sandıklar koyuluyor. Ondan önce. Yani, 28 Temmuz’da üye listeleri askıya çıkıyor ve o listeler (3) Ağustos’a kadar askıda kalıyor... Ardından, yani, 15 Ağustos günü de Mahallelerde delege seçimleri başlıyor ve 6 Eylül’de de onlar bitiyor. Ardından, yani, 28 Eylül’de de İlçe Kongreleri başlıyor, onlar da 25 Ekim 2015 Tarihinde bitiyor. Sonra İl Kongreleri ve Büyük Kongre...
***
CHP Silivri’de iktidar ve bildiğim kadarıyla CHP’de üye aidat sistemi kısmen işliyor. Bir kısım üyeden telefon şirketleriyle yapılan anlaşma sonucu her ay otomatik olarak tahsil ediliyor. Kimi parti üyesi de öteden beri, her seçimde "ilçesine uğrayıp payına ne düştüğünü” sorar ve payına düşeni öder. Bir kısım üye de Belediye Başkanı ile iyi geçinme bağış yapar. Kimi de, üye değildir ama Silivri’de inşaat veya başka işi olan büyük firmaların da bağışları olur. O nedenle ilçe giderlerinin karşılanması konusunda İlçe Başkanı AKP Silivri İlçe Başkanı kadar zorluk çekmez o nedenle talipli çok olur.
Kongre meselesine dönecek olursak.
Biraz da, İlçe giderlerinin karşılanmasından kolaylık olması nedeniyle, ilçe başkanlığı yarışına talipli çok olabilir o nedenle de, listeler askıya çıkar çıkmaz İlçe Başkanının başı şişer gibime geliyor.
Örneğin: "Seçimlerde çalışmalarından dolayı birilerine yemek verilmiş, sandık görevlileri de görevlerini başarıyla yerine getirdi onlara neden verilmiyor” gibi eleştirileri şimdiden duyar gibiyim...
Kısaca demem… CHP’de delege seçimleri tamamlanmadan ortaya atılacak İlçe Başkanı aday isimleri kongre öncesi "peşrev” niteliğindedir. Hatta, Koalisyon çalışmalarının varacağı, sonuca göre sayıda artış veya eksilme olma ihtimali yüksek. İyi haftalar.
BİR BAŞKA TATİL BELDESİ
Geçen yıllarda bir gün Çanakale’nin bir beldesi olan Güneyli’ye gitmiştik çoluk, çocuk. Burası, 1970’li yılların Silivri’sine benzettiğim bir yerleşim alanı. Deniz tertemiz. Halka açık yerlerde, atıkları denize şarj edilen hiçbir işletme görmedim. Yakın bir işletmeye de rastlamadım. Öyle çok yıldızlı oteller de yok. Küçük çapta, pansiyon türü konaklama yerleri var onların giderlerinin de denize bağlı olmadığını öğrendim. Şunu da söyleyeyim, daha doğrusu uyarayım, Antalya veya Bodrum gibi tatil beldelerindeki şatafat ve konfor arayanlar hayal kırıklığına uğrar.
Güzel anılarım oldu.
Mesela sahildeki mısırcının "Ali abiniz geldiii” sesi hala kulaklarımda. Sabah yürüyüşleri Silivri sahilindeki yürüyüşleri andırıyor. Sabahları sahildeki sessiz bir hareketlilik. O kulağa hoş gelen, balıkçı teknelerinin sessizliği delen sesleri. Ve, kıyıdaki tepenin birinden, Silivri Boşnak Bahçe benzeri bir yerden aşağıdaki denizin berraklığını seyretmek.
Sakin bir belde. Temiz bir deniz.
Denize girmek ve kafanızı dinlemek isteyenlere tavsiye edebilirim...
BİR KOALİSYON GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanından Hükümeti kurma görevini alan AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ilk turda ilk ziyaretini CHP Genel Merkezine yaptı.
CHP Genel Merkezinde yapılan, geçen ilk görüşme sonrası taraflar teklif dosyalarını bir birlerine takdim etti ve dağıldılar.
Sonraki gün de MHP’yi ziyaret etti.
Oradan eli boş döndü gibi.
Sonra HDP’nin mekanına gitti.
Böylece ilk tur tamamlanmış oldu.
Bundan böyle koalisyon kurma işi esastan görüşülecek. Gayet tabii ki işe 5. Parti gibi davranan ve kendini Koalisyon ortağı gibi sayan "Sayın Cumhurbaşkanı karışmaz ise...”
Aklın alacağı gibi değil. Sanki Hükümeti o kuracak. Sanki O da Parti Başkanı.
Takipte olacağım.
İNANILIR GİBİ DEĞİL
"İftar Yemekleri” İlk olarak gayet iyi niyetle "evinde iftar yapamayanlar ve karnı aç olanlar” için iftar çadırı kuruyorlar, dendi. Ama, bir de baktık ki sanki siyasi parti mitingi.
Her Ramazan ayında ayni şey yapıldı.
En son gördüğüm. Silivri sahilindeydi... Boy gösterenler AKP Silivri İlçe Teşkilatı ve AKP’nin bölge sorumluları. Başka her hangi bir partiden tek bir kişiyi görmedim ne hikmetse. Sanki AKP’nin yemeği gibiydi yine. Dünde kaldı. Geçen yıl da aynı şeydi. Ondan önceki yılda da …
Ondan öncesinde de… AKP bunu hep yaptı. İnşallah bundan böyle yapmaz. Çok yazdım. Neredeyse köşenin her haftaki müdavimiydi. Yüzlerce masa. Binlerce sandalye. Bilmem ne kadar yemek kabı.
Silivri yetmemiş Esenyurt’tan vatandaşlar da gelmiş.
Gayet tabii ki, ihtiyaçtan değil. Konu mankeni olsun diye getirilmişler.
Ama o konuşmalar. O bitmez tükenmez konuşmalar. Konu mankeni olmayıp gerçekten iki yudum bir şeyler yiyecek olanın sabrını o kadar zorladılar ki, inanamazsınız...
TAPU VE ECRİMİSİL
7 Haziran seçimleri sonrası tek başına hükümet kurması ortadan kalkan AKP için Silivri ve Çatalca’da TAPU ve ECRİMİSİL mağduru olup hala "AKP başarılıydı” gibi lafları edenlere sesleniyorum. 13 Yıl tek başına iktidar olan bir AKP Hükümeti bu sorunu neden çözmedi. İsterseniz. "Komşunuza” anlatın.
BİLGE LAFLAR
"Kaymakam kim ki ben halkım halk...” / Karadenizli bir nine.
***
"Haksızlıklar, yanlışlıklar karşısında konuşmak cesaret işi değil görevimizdir.” / TÜSİAD Bşk.
ŞEKER BAYRAMI
Bayramların yaşamımızdaki yeri konusunda hep olumlu düşündüm. Bana dostluğu, barışı kardeşliği ve gelecekle ilgili güzel günlerin habercisi gibi geldi hep. Bu duygu ve düşüncelerle.
Geçmiş olsa da herkesin Ramazan Bayramını kutluyorum.
ANLAYANA
Yer: Kumluk Mevkii-Kobal Sitesi’nin bulunduğu yer. Denize girenlerin ifadesi.
Bu adreste kum çok "pis” ve denize girmek neredeyse imkansızmış. Ve, temizliği kolaymış. Traktör ve tırmıkla birkaç saatlik işmiş. Girmeye gidenler de, aklına geleni "Silivri Belediyesine söylüyorlarmış…
Da... Deniz kenarının temizliğinden İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin sorumlu olduğunu bilmiyorlar sanırım. Neyse. Yine de uyaran "Aziz” dostuma buradan teşekkür ediyorum.