Ahmet Yücegök

Silivri'den...

SİLİVRİ yine hareketliydi…
Hafta içinde, ilk önce, CHP'nin İstanbul B.Şehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu geldi…
İmamoğlu'na ilgi çoktu …
Her nereye gittiyse fotoğraf karesine girmek isteyenlerin hücumuna uğradı, o da hiçbirini kırmadı…
Ardından…
Pazartesi günü, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu…
Süleyman Soylu'nun geldiği gün Silivri'nin en hareketli günüydü. Bakan geliyor diyerek, yollar kesildi… Trafik allak bullak…
Silivri'ye, Uğur Mumcu Meydanından seslendi…
Ortada Silivri insanından çok polisler ve polis arabaları vardı…
Aldığım izlenim “rahatsızlık verecek kadar bağırıyor ve hakaret derecesinde sert laflar ediyor”… Silivri'de yakınlık almıyor...
İnanın Silivri, Silivri olalı böyle bağırtı duymamıştır…
Herhalde, ne kadar çok bağırırsa partisine o kadar oy devşirecek zannediyor. Oysa, Silivri insanı sakindir. Barıştan kardeşlikten yanadır ve defalarca bunu ispatlamıştır…
Süleyman Soylu'nun Silivri'yi tanımadığı anlaşılıyor…
***
Hafta içinde, Silivri Uğur Mumcu meydanında başka kutlamalar da vardı…Her siyasi parti yan yana standını açmış, stantlardaki görevlileri gelene geçene partisinin tanıtmak için bir şeyleri sundu . Kimsenin kimseye kötü bir şey dediğini duymadım.
Ve… “Dünya Emekçi Kadınlar günü” kutlamaları vardı...
Her parti ve adaylar günün anlam ve öneminin gereği işyerleri, çay bahçeleri, otobüs durakları, fabrika ziyaret edildi… Eğlenceler düzenlendi.

ÇEVREMİZDEN...
Evimin bahçesindeki erik ağacındaki beyazlardan birkaç günlük güneşin etkisiyle toprağı delip çıkan lalelerden, açan mor menekşelerden bu hafta baharın gelişini hissetim…
Göreceksiniz, yakında piknik yerleri dolar…
İster seçim olsun, önümüz seçim olsa da insanlar baharı özledi…
Orman, deniz, tarla çiçek böcek, tarihi eserler, bu anlamda Silivri'de her şey mevcut…
***
Seymen Mahallesi sınırları içinde konuşlanmış olan çöp depolama tesisi artık her hafta bir şeyler yazabilirim. Neden, derseniz söyleyeyim. Etrafına yaydığı PİS koku Silivri merkezine kadar uzanacak, göreceksiniz…
Seymen Mahallesi dışında kalan Yolçatı, Çeltik, Beyciler, K.Sinekli, B.Kılıçlı, K.Kılıçlı Mahalleleri şu an o kokuyu hissediyor ve soluyor...
Silivri Çevre Derneği baştan beri karşı çıkarken arkasındaki destek biraz hafif kaldı, yani ilk etapta zarar görecek olanlardan ses biraz cılız çıktı, o yüzden Silivri İstanbul'un çöp deposu oldu, şimdilik …
Lakin, umutsuz olmaya gerek yok, sıkı bir mücadele ile ya kapatılabiliri ya da zararsız hale getirilebilir, mücadeleyi bırakmamak lazım…
Silivri Çevre Derneği olayın takibinde…
***
Danamandra taş ocakları meselesi ilk açıldığı günlerde ki gibi değil, o günlerde olduğu şekilde çalışamıyor…
Orada da verilen mücadele az değildi…İnanın…
İnanın… Başta, Hatice Başpınar olmak üzere Danamandra'lı bir çok kadın ve erkek köylünün kararlı mücadelesi ve Silivri Çevre Derneği sonucu belirlemede etkisi büyüktür... Şu kadarını söyleyeyim “Çoban Ateşini yakan orada yaşayan biri olmalı...
***
Çerkezköy - Silivri arasına kurulacak olan Kömürlü Termeik Santralının yerinin değiştirilmesi ardından “yapımından vazgeçilmesi” meselesi de, orada yaşayanların yaktıkları çoban ateşi ile alev almış ve duyumu alan Çevre Örgütlerinin olayı dünyaya duyurmasıyla olmuştur…

YEREL SİYASET...
Seçimler yaklaştı. Belediye Başkan ve Belediye Meclis üyesi adayları bu hafta daha da hızlandı… Bu anlamda “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” daha güçlü kutlandı...
Geçen hafta içi ve sonu , adeta hızlarına yetişme imkanı yoktu… Her bir Partinin Başkan adayı ve Meclis Üyelerini yanına almış sabahın köründe sahada…
Lakin…
İlçemizdeki , Partilerin aday tanıtımlarını inceliyorum. Kadın başkan adayı bir tane. Meclis üyeleri sıralamasına bakıyorum orada da yeterli sayıya ulaşılmamış. Her seçimde ayni şeyler konuşulur ve unutulur yine ayni oldu. Eksikliğimiz var. Tamam da, kadınların baskısı yeterli mi derseniz itiraf edeyim yok. Olmayınca da suni doldurmak yanlış olur diye düşünüyorum. Hatta, bu manada pozitif ayrımcılığın bile yanlış anlaşıldığına eminim. Ayrımcılık oluyor. Bu konuda “hak verilmez alınır” diyorum...

DEMEK İSTEDİĞİM...
Seçim gününe az kaldı… Bu günlerde içimiz dışımız seçimle dolu. Bu kötü bir şey değil. Gelecek beş yılımızı ilgilendiren bir olayla karşı karşıyayız… O nedenle, oyumuzu çok dikkatli kullanmalıyız. Mührü bastıktan sonraki pişmanlığın faydası yok. Beş yıl yaşadığın o yerdeki insanlar seni, bir sonraki seçime kadar o adaydan sorumlu tutar …
Şimdi!
Her ne kadar bağımsız aday olunabiliyorsa da Silivri'de adaylar siyasi parti üyesi olarak seçimlere giriyor. Yani, partisi var…
Hatta, bazı adaylar bir partiden aday adayı olmuş ama aday gösterilmeyince, başka partiden aday olmuş. Yasal bir durum yani, hiç kimse neden o partiden istifa ettin, neden bu partiden aday oldun diyemez. Siyaseten doğru mu? Etik mi?
Bana göre doğru değil ama yasal...
***
Adaylar, kampanya boyunca yaşadıkları kenti “daha iyi” yöneteceğim veya yöneteceğiz, diyorlar. Bir sonraki seçime kadar yapmak istedikleri hizmetleri anlatıyorlar. Bu hizmetlerin tamamı insana dair hizmetler. Hayatı kolaylaştırmaya yönelik hizmetlerdir…
Lakin…
Bir aday meydanlarda kampanya süresince başka bir adayı kötülerse, en başta onun propagandasını yapmış olur…Hele, hele de, bu aday, üyesi olduğu partide, aday gösterilmediği için ayrılıp bir başka partiden yarışa katılmış birisi ise kampanya süresince boşa kürek çekmiş olur… Ki, bir de “neden ayrıldın, neden bu partiye geçtin” sorularıyla karşılaşacak ve oyunu istediği o insanları ikna etmek durumu var. Demem… Bu arkadaşlara tavsiyem “dün destek verdiğin partini veya onun adaylarını” kötüleyerek o devşiremezsin, olmaz…
Ayrıca… Vatandaş “seni aday gösterse-lerdi iyi, göstermeyince kötü, bu bakış doğru mu?” diye sorar. Sormaz mı? Bence sorar… Birkaç öfkeli insan dışında aklı başında herkes sorar… Neyse…
Bu son tespitim yalnız “aday yapılmayıp başka partiden” aday olanlar için geçerli …
Ve, Şunu da biliyorum…
Kampanya dönemine gelene kadar, seçmenlerin büyük bir kısmı kararını vermiş olur. Kararsızlar da , başka partinin adayı ne yapmış,ne yapmamış ,onunla ilgilenmek yerine senin yapacağına, senin partinin ne dediğine bakar… Ve, o kararsızlar dediğimiz de % 5-10'u geçmez…Nokta…

BAKALIM NE DİYECEKLER...
Danamandra, Sayalar ve Çayırdere Mahalleleri sakinlerine buradan sesleniyorum.
İktidar partileri adayları ve yöneticileri kendilerini tanıtmak, yapacaklarını anlatmak için mahallenize gelecekler …
Ve… Biliyorsunuz ki, AKP, Silivri'de seçime girmiyor ama Cumhur İttifakı'nın adayını destekliyor o nedenle her iki partinin yöneticileri Mahalleye birlikte gelecekler, geldiklerinde sorun bakalım (17) Yıldır bizim TAPU meselesi neden halledilmedi...
Ne oldu?
Bakalım…
Ne diyecekler?
Neden çözülmediğinin izahını nasıl yapacaklar?
Kim veya kimler engel oldu diyecekler?
***
Bakın!
2002 Yılından bu güne tam (17) yıldır tek başına ezici bir çoğunlukla iktidarda olan,her istediği yasayı anında çıkaran bir zihniyet iktidarda. O zihniyet (1878) den bu yana üzerinde oturduğunuz eviniz ve ekip biçtiğiniz tarlanızda sizi İŞGALCİ konumuna sokan, sizi işgalci olarak gören bu zihniyet en son “dilekçelerinizi verin size satalım” dediler değil mi?
Siz de, dilekçenizi verdiniz …
Ama… Bu güne kadar hala cevap gelmedi, yani hala bizim yerimizi bize kaça satacaklarını söylemiyorlar, neden acaba ?
Mahallenize (köyünüze) geldiğinde bir sürü şey anlatacaklar o konuda becerikliler ama onun yerine sakin sakin “lütfen TAPU meselesine gelin” deyin ve lütfen ihtiyacınız olan soruları sorun …
Bakalım ne diyecekler … Gerçekten, ben de merak ediyorum …

İSTER İNAN / İSTER İNANMA...
“Toprak, nankör bir adamdan daha kötü bir şey yetiştiremez .”
(Asonlus)

GÜNE UYAN...
“Geleceğin tüm çiçekleri, bu günün tohumları içindedir.”
(Çin Ata Sözü)

YORUM YAP